Last Updated on 9 Mayıs 2020 by Yaşar Çelik
Corona virüs salgınının ve etkilerinin ne zaman sonlanacağını tahmin etmek oldukça zor… Ama bundan sonraki süreçte hayatımızın birçok alanında önemli değişikliklerin yaşanacağı kesin… Bu alanların önde gelenleri de seyahat endüstrisi ve turizm olacak. İşte Avrupa’daki turizm ve seyahat alanında çalışma yürüten yöneticilerinin gelecek öngörüleri…
—o—
Intrepid Group Travel CEO’su James Thornton
Pandeminin ardından tatilciler ve seyahat severler bir dönem boyunca gidecekleri destinasyonlar ve seyahat tercihleri hakkında daha fazla düşünüp ve daha titiz davranacaklar.
Coronavirus salgınından daha az etkilenen destinasyonlar turizmde daha hızlı bir şekilde toparlanma sürecine girecek.
2020 yılında sosyal izolasyon sürecinin uzaması halinde bisiklet, trekking ve yürüyüş gibi outdoor etkinliklere ve doğa turizmine yönelik talep artacak.
İnsanları “yapılması gerekenler” listesindeki gidilmesi gereken destinasyonların sayısı ve outdoor etkinliklerin sayısı artacak.
Bundan sonraki süreçte seyahat severlerin önemli bir kısmı Rio Karnavalı, Holy Fest gibi yerel etkinlikleri deneyimleyebilecekleri dönemleri tercih etmek isteyecek.
Toplum Temelli Turizme* yönelik ilgi artacak.
The Advantage Travel Partnership CEO’su Julia Lo Bue-Said
Öncelikli olarak insanlar seyahat etme özgürlüğünün değerini anlayacak ve seyahatlere atfettikleri önem artacak.
Salgın sonrasında artan seyahat isteklerine rağmen insanların bir süre seyahat konusunda temkinli davranacaklarını düşünüyorum.
Pandemi sonrasında rezervasyon iptallerini, geri ödemeleri ve tatil ertelemelerini en sağlıklı şekilde yürüten firmalar prestij kazanacak. Gelecek dönemde daha çok tercih edilir olacak.
Tüketicilerin önemli bir kısmında seyahat sigortalarına ve diğer seyahat garantilerine yönelik bilinçleri artacak ve bu tarz uygulamalar daha fazla talep görecek.
icelolly.com Uluslararası Pazarlar Müdürü Chris Webber
Turizm sektörü ve seyahat endüstrisi tarihte eşi görülmemiş bir süreçten geçiyor. Bu nedenle kriz sonrasında devletler özellikle havayolu firmalarına ve kruvaziyer firmalarına önemli fon destekleri sağlamalı. Bu kuruluşlar seyahat endüstrisinin büyümesi için kritik öneme sahiptir.
Her türlü iyimser senaryoya rağmen, birçok ülkede eğitim takvimine yönelik belirsizlik, eğitim sezonuna yönelik nasıl bir yol izleneceğinin net olmayışı, okulların yazın eğitime devam etme ihtimali nedeniyle 2020 yaz sezonunda talebin çok düşük seviyede olması muhtemel…
İnsanların satın alma gücünde önemli değişikler yaşanacak bunun da göz önünde bulundurulması gerekiyor.
McKinsey, Moody’s, Goldman Sachs ve Morgan Stanley gibi kuruluşların ekonomiye yönelik öngörüleri dikkate alındığında 2020 yılının ikinci ve üçüncü çeyreğinin yoğun bir toparlanma süreciyle geçeceği ve hatta bu sürecin 2021’e sarkacağı öngörülüyor. Turizm hareketleri için bu öngörüleri de dikkate almalıyız.
İngiltere’deki çoğu kruvaziyer firması ve tur operatörü sosyal izolasyon ve kısıtlamaların Mayıs ayı içerisinde kaldırılması halinde; toparlanma süreci için Eylül – Ekim 2020 dönemine işaret ediyor.
Çoğunluğun öngördüğü üzere ben de turizmde ilk hareketlenmenin iç turizm ile başlayacağına inanıyorum. Outbound seyahatlerin akıbeti, ülkelerin durumuna ve virüsle nasıl mücadele edeceklerine bağlı olduğundan buradaki toparlanma daha sonra olacak.
European Tourism Association (ETOA) İcra Kurulu Başkanı Tom Jenkins
Coronavirus krizi sonrasında tüketim ve alışveriş dürtüleri değişmiş bir müşteri kitlesiyle karşı karşıya kalacağız.
Seyahat endüstrisinin sunduğu hizmet ve ürünlerin temel yapısında değişiklik olmayacak. İnsanlar yine farklı yerler görmek isteyecek, deniz tatili yapmak isteyecekler, eğlenecekler fakat turizmcilerin bunları sunuş tarzında önemli değişiklikler yaşanacak.
İnsanlarda yurt içi tatillerine yönelik algısı değişecek. Yurt içinde keşfedilmemiş veya az ziyaret edilen destinasyonlar popüler hale gelecek.
Belli bir süre havalimanlarında, seyahatlerde ve transferlerde sosyal mesafe kurallarının korunacağını düşünüyorum. Firmaların bunları göz önünde bulundurması gerekiyor.
Coronavirus salgınının yoğun olarak yaşandığı destinasyonlara yönelik talep belli bir süre daha düşük seviyelerde izleyecektir. Aynı şey kitle turizmi için de geçerli…
Krizde en sert darbeyi alan turizm firmaları hayatta kalma savaşı verecekler. Turizmde hareketliliğin başlamasıyla dikkat çekici fiyatlar ön plana çıkacak. Fiyat dengesini iyi okuyabilen firmalar avantaj sağlayacak. Kriz sonrası dönemin ilk ayları hızlı aksiyon alan firmaların altın çağı olacak.
Four Communications Seyahat ve Turizm Departmanı Müdürü Debbie Hindle
Tüm krizlerin ardından insanlar ilk olarak tanıdıklarına, bildiklerine ve kendi benzerlerine güven duyar. Buradan yola çıkarak insanların ilk etapta yurt içi ve komşu ülke destinasyonlarına seyahat edeceklerini öngörüyoruz.
Yine bu nedenle seyahat endüstrisinin ve turizm sektörünün tüm aktörleri için geçmişteki müşterileri, konukları önemli bir hedef müşteri kitlesi olacaktır. İlk etapta firmalar bu hedef kitleye yönelmeli.
Singapore Tourism Board Avrupa Müdürü Carrie Kwik
Gelecek dönemde ziyaretçilerinin güvenliğinin yanı sıra sağlığını ve tüm tesislerde hijyen kontrolünü sağlayan destinasyonlar önem kazanacak. Singapur olarak bunun için “SG Clean” sertifika programını hayata geçirdik.
MMGY Global – Hills Balfour Avrupa ve Orta Doğu Başkanı Amanda Hills
Cesur karar alan, mevcut müşterileri ile iletişimlerini koruyan firma ve destinasyonlar için fırsatlar söz konusu olabilir.
Wellness ve doğa turizmi alanlarına yönelik ilginin artacağını öngörüyoruz. Zorlu geçen stresli bir dönem sonrasında insanlar tatillerinin yanı sıra sağlıklarını ön planda tutarak bu alanlarda tercih yapacaklardır.
Müşteriler bundan sonraki süreçte “konfor alanlarını” yeniden tanımlayacaklardır.
Seyahatlerde yaşanan bu kesinti özellikle gezginler ve backpacker’lar arasında YOLO (you only live once – sadece bir kere yaşarsın) görüşünü güçlendirecektir. Bu da mevcut tehlikelerin geçmesiyle insanları seyahat konusunda daha cesur karar almaya sevk edecektir.
Sektör temsilcileri seyahat yasaklarının ve sosyal kısıtlamaların kalkmasının ardından başlayacak seyahatler için katma değer sağlayacak ürün ve tatil paketleri sunmaya hazır olmalıdır.
TravelPerk Kurucu CEO’su Avi Meir
Seyahat kısıtlamaları kalktıktan sonra ülkelerin sınır girişlerinde bir süre daha coronavirus testi uygulacaklarını öngörüyorum. Contagion filmindeki gibi barkodlu bileklikler artık gerçekçi bir ihtimal gibi gözüküyor.
İlk olarak yurt içi seyahatlerde iyileşme yaşanır. Tren yolculukları daha çok tercih edilir olacak.
Tauck Yönetim Kurulu Başkanı Jennifer Tombaugh
Çin’de durumdan yola çıkarak yaz aylarında seyahatlerinin başlayacağını düşünüyorum. Tabi burada Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve ABD Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (CDC) açıklamaları önemli rol oynayacak.
TOPLUM TEMELLİ TURİZM KAVRAMI*
TTT, kitle turizminden oldukça farklı özelliklere sahip olan eşsiz bir turizm türüdür. Bu turizm türü, gelişmekte olan ülkelerde kitle turizminin olumsuz etkilerine olası bir çözüm olarak ortaya çıkmış ve yerel toplumum sosyal organizasyonu için eşzamanlı bir strateji oluşmasına katkı sağlamıştır (López-Guzmán vd., 2011).
TTT, turizm gelişimini sürdürmeyi, planlama sürecinde ev sahibi topluma odaklanmayı ve daha sürdürülebilir bir turizm sektörü yaratmayı amaçlamaktadır (Shahmirzadi, 2012).
TTT, yerel toplulukları içeren, onların kendi topraklarında meydana gelen ve kendi bölgelerinde bulunan doğal varlıklar ve kültürel cazibelere dayanan turizm çeşidini ifade etmektedir. (Kaynak: Sıla Karacaoğlu & Medet Yolal & Kemal Birdir, “Toplum Temelli Turizm Projelerinde Katılım ve Paylaşım: Misi Köyü Örneği”, Çağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 13(2), Aralık 2016, Syf. 104)