Site icon Turizm Günlüğü

2035’te otel odalarının özellikleri nasıl olacak?

Yakın gelecekte uyku deneyimi nasıl olacak? Bizleri ne gibi değişimler ve yenilikler bekliyor? 2035 yılında uyku yönetimi otel odasının özelliklerini nasıl etkileyecek? KOUTİ Yüksek Lisans Öğrencisi Ebru Avcı, “The 2030 Future of Sleep Report” isimli raporu kaleme aldı. 

Bu yazı, “The 2030 Future of Sleep Report” isimli raporun kısa bir özetidir.

Fütürolog (Gelecek Bilimcisi) Dr. Ian Pearson tarafından (2011) ele alınan, Travelodge tarafından görevlendirildiği, “The 2030 Future of Sleep Report” adlı raporda gelecekteki uyku deneyiminin nasıl olacağını ve ne gibi değişimlerin veya yeniliklerin bizleri beklediğini anlatmaktadır.

Fütürolog (Gelecek Bilimcisi) Dr. Ian Pearson

Dr. Ian Pearson, çeşitli mühendislik dalında çalışmış, kısa mesaj ve aktif kontakt lens gibi buluşlara imza atmış ve uzun yıllar BT’de tam zamanlı fütürolog olarak görev almıştır.

Raporun odak noktası, insanoğlunun temel ihtiyaçlarından biri olan uykudur. Uyku, yaşamımızın üçte birlik kısmını kapsamaktadır. Ancak etkisi yalnızca üçte birlik zaman dilimiyle sınırlı kalmamaktadır. Kaliteli bir gece uykusu eğitim, eğlence, fiziksel ve ruhsal sağlık gibi daha birçok konu üzerinde önemli sonuçlara neden olabilmektedir. Hemen hemen tüm alanların ve konuların evrilmesinde başrol oynadığı düşünülen “teknoloji”, uyku ile ilgili bir takım şeylerin de dönüşüme uğrayacağı düşünülmektedir.

Bu bağlamda Dr. Pearson, teknolojinin uyku ihtiyacımızı değiştirmekten ziyade daha çok uykuyu deneyimleme biçimimizle ilgili değişimlerin yaşanabileceğini öngörmektedir. Buna göre, bireyler teknoloji yardımıyla kendi arzu ve ihtiyaçlarına dayalı olarak uyku deneyimiyle ilgili bazı hususları kontrol etme veya yönetme gücüne sahip olabilecek. Bahsi geçen rapor, konuyu “2035’te Uyku Yönetimi” ve “2035’te Otel Odasının Özellikleri” olmak üzere iki ana başlık altında irdelemektedir.

KOÜ Tİ Yüksek Lisans Öğrencisi Ebru Avcı

1) 2035’te Uyku Yönetimi

a. Uyku Yardımcıları ve İndüksiyon Teknolojileri: Göz kapaklarının altına yerleştirilen aktif lensler ile uykuya geçiş süreci en verimli şekilde değerlendirilebilir. Örneğin, gözlerimiz kapalıyken televizyon izlemek gibi. Bir diğer yenilik ise, “uyku döngüsü alarmı” ile beyin dalgalarına göre en ideal vakitte uyanabilmedir.
b. Gecelik: Bu bölümde masaj yapan giysiler veya bulunulan odanın sıcaklığına uyum sağlayan pijamalar sıralanabilir.
c. Rüyalar: “rüya menüleri” diye yeni bir kavrama hazır olalım. Çünkü yakın gelecekte rüya menüsünden en sevdiğimiz rüyayı seçebilmek mümkün hale gelecek. Dahası rüyaları kayıt altına almak, rüyada oyun oynayabilmek ve hatta rüyadayken rüya gören bir arkadaşımızla bağlantı kurabilmek…Bunlara ek olarak teknolojik yatak ve çarşaflar aracılığıyla dokunsal, işitsel, görsel ve kokusal deneyimler de yaşanabilecek.
d. Imaking Love: Evinden uzak kişilerin bulundukları yerde sanki kendi odasındaymış gibi hissetmesini sağlama, odanın görünümünü değiştirme, sanal teknoloji ile geceyi eşleri/partnerleri ile birlikte geçirme ve eşinin/partnerinin görünümünü değiştirme örnek olarak verilebilir. Bu başlık altında “yalnız seyahat edenler için sanal sevişme” ön plana çıkmaktadır.
e. Tıbbi İzleme: Doktorların hastalarına verdikleri tıbbi programlar ile uykuda dahi izlenebilecek ve tıbbi durumlara teşhis konulabilecek. Elektro-duyarlı kumaştan yapılmış pijamalar sayesinde sağlıkla ilgili bazı kontroller yapılabilecek. Örneğin, kalp sinyallerinin kalitesi, nabız ve kan basıncını ölçmek gibi.
f. Eğitim ve Öğretim: Uyurken kişisel gelişim mümkün hale gelecek. Örneğin yeni bir dil öğrenmek, yeni bir beceri kazanmak gibi. Uykuda öğrenmenin öneminin anlaşılarak ön plana çıkabileceği düşünülmektedir.

2) 2035’te Otel Odasının Özellikleri

a. Oda İçi Teknolojisi: Genel olarak bir otel sert yüzeylere (duvarlar, masa vs.) ve yumuşak yüzeylere (örtü ve perde gibi kumaşlar) sahiptir. Teknoloji ile döşenmiş sert yüzeylerde çevrimiçi iş toplantıları yapmak, aile görüşmelerini gerçekleştirmek, alışveriş yapmak, mağazaları gezmek, oyun oynamak veya film/video izlemek gibi eylemler gerçekleştirilebilecek iken, yumuşak yüzeylerde ise mobilyaların dokusu, deseni ve renginde anlık düzenlemeler yapmak mümkün hale gelecek. Gelişmiş klima modelleriyle dağ, orman ve sahil esintisi gibi oda iklimi veya atmosferini değiştirmesine imkân sağlayacaktır. Odadaki sanal pencereler ile dış mekân görüntüsü ayarlanabilecektir.

b. Yatak ve Yatak Örtüsü: Bir otel odasında daha sıkı veya yumuşak yüzeye sahip ve masaj yapma özelliği bulunan yataklar, sıcaklığa göre renk değiştirebilen ve duygu durumuna göre koku yayan kumaşlardan yapılmış yatak örtüleri, yastık kılıfları, çarşaflar ve uyku takımları bulunacak. Görünen o ki, uyku deneyimi için ihtiyaç duyulan her bir aracın özellikleri bilinenin ötesine geçecek.

c. Aynalar: Klasik aynadaki gerçek veya doğal görüntüye ek olarak, elektronik aynada görüntümüzü yönetmek mümkün olacaktır. Örneğin, makyaj yapıldığında nasıl görüneceğini önceden bilmemizi sağlayacak.

d. Sanal Otel Çalışanları: Oyuncaklarla ve robotlar otel personeli adına hareket edebilecektir. Oyuncak ayının konuklarla sohbet etmesi veya oda temizliğinde ve bagajların taşınmasında robotların görev alması örnek olarak verilebilir.

Eserin orijinali:
Pearson, Ian (2011). The 2030 Future Of Sleep Report. https://www.hospitalitynet.org/file/152004621.pdf

Ebru Avcı
KOUTİ Yüksek Lisans Öğr.

Exit mobile version