Last Updated on 4 Mayıs 2020 by Yaşar Çelik
“Uluslararası Otelciler Derneği, Youtube Kanalı INTHA TV ilk yayını geçtiğimiz hafta Avrupa Birliği Eski Bakanı ve Baş Müzakerecisi şimdiki T.C. Prag Büyükelçisi Egemen Bağış ile gerçekleştirildi. Bağış, Turizm ve Türkiye’mizin tanıtımı ile ilgili anılarından bahsetti ve yaklaşık bir saat süren “Gündem Turizm” programında değerlendirmelerde bulundu.
Uluslararası Otelciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Barış Türer, Yönetim Kurulu ile birlikte aldıkları karar doğrultusunda derneğe ait Instagram hesabından yayın yapacak olan çevrimiçi programlarının yayına geçtiğini ifade ettiler. Programların moderatörlüğünü dernekte bölge temsilciliği görevini de yürüten Ünay Türköz üstlenecek. Ünay Türköz Afrika’da uluslararası bir otelde görevini ifa ederken kendisine iletilen bu göreve kayıtsız kalamayacağını ve Başkan Türer, olduğu her projede görev almaktan onur duyacağını söyledi.
Derneğin ilk yayını geçtiğimiz hafta Avrupa Birliği Eski Bakanı ve Baş Müzakerecisi şimdiki T.C. Prag Büyükelçisi Egemen Bağış ile gerçekleştirildi. Egemen Bağış, gayet keyifli geçtiğini düşündüğü bu program esnasında çok çarpıcı açıklamalarda bulundu. Turizm ve Türkiye’mizin tanıtımı ile ilgili anılarından bahsetti ve yaklaşık bir saat süren “Gündem Turizm” programında değerlendirmelerde bulundu.
BONO’YU TÜRKİYE’YE BEN DAVET ETTİM
Egemen Bağış programda Türkiye’ye bonoyu davet ediş anısını anlatarak başladı. Amerika’daki bir davette eşi ile birlikte Bonoyla tanıştıklarını ve onu Türkiye’ye davet ettiklerini dile getiren Bağış öncelikle bu programın bu davetin kabul görmediğini söyledi ve sözlerine şöyle devam etti.
Aslında ben Bonoyu ilk gördüğüm anda Türkiye’ye davet etme fikrini ortaya koymuştu ancak kendisi Türkiye’deki insan hakları ihlallerinin olması nedeniyle gelen pek çok konser teklifini reddettiklerini söylemişlerdi. Bunun üzerine ben de Türkiye’deki demokratik yapının eskiye göre değiştiğini dolayısıyla hiçbir çekincesi olmadan güzel ülkemize ziyaret edebileceğini söyledim ve Avrupa’dan Asya’ya yürüyerek geçmeyi böyle bir dileklerinin olduğunu öğrendikten sonra bunu da temin edebileceğimi ifade ettim. Bu konuşmadan yaklaşık 2 hafta sonra Bono’nun Türkiye’ye konser vermek için gelecekleri haberini aldım, bunun üzerine gerekli tüm izinleri de alarak köprüyü trafiğe kapatarak onların dünyaca ünlü Müzik grubunun Türkiye’de, İstanbul’da bir kıtadan diğer kıtaya yürüyerek geçmeleri haberini ertesi günü dünyaca ünlü tüm gazetelerde yayınlanmasını sağladım. İnanın çuvalla para verirseniz yapılamayacak bir reklam oldu.
İYİ BİR TURİSTİM, GÖCEK’İ ÇOK BEĞENİYORUM
Egemen Bağış kendisine yöneltilen Türkiye’deki en çok sevdiği tatil yerinin neresi olduğu sorusuna hiç düşünmeden gelecek cevabını verdi. Ailesi ile birlikte sık sık Göcek’e tekne gezintilerine gittiğini ifade eden Bağış, Türkiye’nin her noktasının farklı güzellikte ve zenginlikte olduğunu söyleyerek Deniz ve Mavi’nin huzur getirdiğini de ekledi.
HER ŞEY DAHİL SİSTEM BİTİRİLMELİDİR
Son yıllarda çok tartışılan ve bu virüs vakasıyla da iyice farklı fikirlerin ortaya çıkmasına sebep olan her şey dahil sistemi ile ilgili Sayın Büyükelçi Egemen Bağış şu değerlendirmelerde bulundu. “Rahmetli Turgut Özal’ın vizyonu sayesinde Türkiye’yi Turizm’e açtık. Bu konuda geldiğimiz noktada başarılı olduk ancak her şey dahil sistem azaltılmalı veyahut tamamı ile bitirilmelidir. Bu konuda yapılan çalışmalar gösterdi ki her tüketicinin farklı alışkanlık ve talepleri mevcuttur. Dolayısıyla tüketiciler butik tesislerin olmasını da istemekte, bu konuda titiz davranmaktadırlar. Ayrıca virüs salgını ile birlikte değişen ve gelişen birtakım önlemler daha az sayıda misafirin faydalanabileceği sosyal mesafenin en ileri derecede uygulanabileceği tesislerin olmasını bize anlatmaktadır. Dolayısıyla her şey dahil sistem olabildiğince azaltılmalı ya da tamamen ortadan kaldırılmalıdır.”
TURİZM BİZİM YUMUŞAK DİPLOMASİMİZ’DİR
Turizm bizim yumuşak diplomasimizin en önemli araçlarından bir tanesidir. Bu konuda diyebilirim ki Avrupa Birliği’nde alınacak Türkiye aleyhinde ya da lehine bir karar Türkiye’mizin tanıtımı ile doğru orantılıdır ve yine şunu iddia ediyorum biz Avrupa vatandaşlarını sadece bir kaç saatliğine Türkiye’ye getirebilseydik; Bulgaristan, Romanya, Yunanistan gibi ülkelerden çok daha önce Avrupa Birliği’ne gelebilirdik. Bu ülkelerin sınırlarından bizim ülkemize sadece sınırdan birkaç saatliğine dahi olsa arabayla bir yolculuk yaptığınız vakit bahsi geçen ülkelerin doğasını, tesislerini, turizm, eğitim ve insan sayısını dahi karşılaştırdığınızda bizim ne kadar önde olduğumuzu görebilirsiniz. Dolayısıyla biz bu diplomasiyi, bu yumuşak diplomasiyi yani turizmi diplomatlar bürokratlar olarak sonuna kadar kullanmalıyız.
TÜRKİYE’NİN TANITIMINI SAĞLAYACAK BİR FİLM PROJESİ YOK
Benim en büyük hayallerimden bir tanesi de Türkiye’de bizi tanıtacak, kültürümüzü anlatacak bir film çekilmesi idi. Gerek Amerika’daki gerekse Avrupa’daki çalışmalarımda bunda muvaffak olamadım. Burada Devletimiz Türkiye’de çekilecek bir filmin yabancı yapımcılar tarafından tabii ki çekilecek bir filmin masraflarının bir kısmını tanıtım fonundan, vergi iadesi olarak geri ödenmesini sağlamak olabilir; bizim bir Atatürk, Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman gibi ecdadımızı anlatan herhangi bir sinema filmimiz yok. Bunları Uluslararası çapta yapabiliriz. Böylelikle kendi ecdadımızı tüm dünyaya tanıtabiliriz. Ayrıca Doğal güzelliklerimiz de çok çarpıcı.. Yeni Zelanda ve Avustralya bu konuda film yapımcılarına gerekli desteği sağlıyor, bölgelerinde çekilen filmleri masraflarının bir kısmını vergi iadesi usulüyle devlet olarak geri ödüyorlar.
AVRUPA BİRLİĞİ YENİDEN FORMATLANACAK
Programın moderatörü Ünay Türköz büyük bir heyecan ile Avrupa Birliği ile ilgili vize rejiminin de bundan sonrasında herhangi bir değişiklik olacak mı sorusuna Sayın Egemen Bağış şu şekilde cevap verdi. “Avrupa Birliği bu virüs olayından sonra çok değişti ve değişmeye de devam edecek. Üye ülkelerin içinde bulundukları durumlar, yaptırımlar, yeni kurallarla şekillenecek. Dolayısıyla Avrupa Birliği’nin vize rejimlerinin değişmesi de muhtemel.. Ancak bunun nasıl gerçekleşeceğini söylemek şimdilik çok erken.”
EVDE KAL
Bağış programın moderatörü Ünal Türköz ile yapmış olduğu bu röportaj sonucunda son günlerin moda haline dönüşen mod’tosunu çok ama çok önemseyerek dile getirdi. Evde kalmak şu anda Türkiye’deki vatandaşlarımız için en önemli görevlerden bir tanesidir. Biz burada her türlü çabayı sarf ederek Türkiye’nin tanıtımını sağlamaya çalışıyoruz ve bunda da başarılı oluyoruz. Çekya’da geçen sene her 8 kişiden biri Türkiye’ye turist olarak gitmek istiyordu. Elbette bu sayı bugün çok düşük, her ne kadar Türk Hava Yolları 28 Mayıs itibarıyla uçuşlara başlayacağını dile getirse de bunun kesin bir bilgi olamayacağını da aklımızdan çıkarmamamız lazım. Biz elçilik olarak Türkiye’nin Çekya’dan daha fazla turist alması için elimizden gelenin fazlasını ortaya koyuyoruz ancak sizlerden de şunu rica ediyorum ki evde kalın ve bu olaylar bir an evvel bitsin.”
