Turizm Eski Bakanı Bahattin Yücel Radyo Sputnik’e (RS FM) turizm sektörünün son durumuna ve turizmdeki zararın boyutlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
90’lı yılların ikinci yarısında Turizm Bakanlığı görevini üstlenen isimlerden olan Bahattin Yücel; pandemi ile dünyada, turizm ve yan sektörlerinin aldığı ağır darbeye dikkat çekerken, Türkiye’de “açılma” ile “herkes tatile hücum edecek” havası yaratıldığı görüşünde.
AB ülkeleri ve Rusya’nın sadece iç turizmi teşvik ettiğini anımsatan Yücel, sektörün hasar tespit raporu çıkarıp 2021’e hazırlanması gerektiğini dile getirdi.
Bahattin Yücel’in Radyo Sputnik’ten Ceyda Karan’a yaptığı değerlendirmelerden öne çıkan satırbaşları şu şekilde:
“DÜNYA TURİZM ÖRGÜTÜ’NÜN VARSAYIMLARI ANORMAL FELAKETE İŞARET”
- Dünyada çok ciddi bir kriz var. Bu sadece özellikle hava taşımacılığını, konaklama, yiyecek-içecek sektörünü üst yapısı turizmi etkileyecek değil başka alanlarda da çok şiddetli biçimde göreceğiz olumsuzlukları.
- Dünya Turizm Örgütü, Birleşmiş Milletler’in yan kuruluşudur. Merkezi Madrid’de. Geçenlerde açıklamış oldukları bir varsayım var. Minimum yüzde 40, ortalama yüzde 80’e kadar oluşabilecek bir risk bekliyorlar. Bu gerçekleşme oranları açısından net karları yüzde 5’in altında olan bir sektörler bütünü için anormal bir felaket demektir. Herkes işini, varlığını kaybedecektir gibi bir sonuca gidebiliriz.
“HERKES TATİLE HÜCUM EDECEKMİŞ GİBİ BİR HAVA VAR”
- Pandemi sonrası açılma ile herkes tatile hücum edecekmiş gibi bir hava var. İki faktör var. Bakanlık kendisine göre bir korona-free sertifikası içinde. Burada da olumlu bir şey yaptılar. Bu anlamda tecrübeli akredite edilmiş sertifika veren uluslararası bir kuruluşla çalışma yapıyorlar. Bu çalışmalarla konaklama ağırlıklı olarak yeme-içme hizmeti veren lokanta, bar vs. onların da en azından koronanın yayılmasını engelleyecek birtakım hijyenik önlemler alınmasına ilişkin bir düzenleme yapıyorlar. Fakat burada yerel yönetimlerle Ankara arasındaki çelişki ve Türkiye’nin tatil yörelerinde yerel iktidarda CHP olmasından kaynaklanan bir farklılık var.
- Biz istediğimiz kadar açalım, istediğimiz kadar sertifika verelim onlar gelmeyecekler. İki nedenle gelmeyecekler. Bir, ekonomik durumları sarsıldı, iki AB bir anda kendi içindeki ekonomik etkinlik artsın diye korumacı davranıyor. O yüzden birtakım vergi kolaylıklarında özendirmelerle bunlar uçakların iniş, kalkışları, yakıtları, hava trafiğini kullanırken verilecek birtakım desteklerle sağlanabilir.
- Biz, daha düşük, orta ve altındaki gelir gruplarına hitap eden bir şekilde geliştirdik turizmimizi maalesef. Bu şu anki hükümetten kaynaklı değil, son 25 yıllık hadisedir. Buradan kaynaklanan bir durum var. O kesim zaten seyahat edemeyecek. İçeride kalacak, kendi ülkesinde veya Avrupa Birliği içerisine gitmeye çalışacak.
- Uçaklardaki sağlık önlemleri konusunda insanlarda kuşku var. İnsanlar genelde kendi otomobilleri ile gidebilecekleri yerlere gidecekler. Biz uçakla ideal uzaklıktayız Rusya ile ama oradan arabayla buraya gelinmez. Almanlar, Avusturyalılar, güneye inecekler İtalya’ya, Hırvatistan’a gelecekler. Yunanistan’a bile gidebilirler, Portekiz ve İspanya’ya tabii ki gidecekler.
- İç turizmde zaten orta ve üzeri gelir grubunun yazlığı var. Fakat tatilci yani haftalık tatil yapma alışkanlığını yeni kazanmaya başlayan kesim tatile kadar üç aydır çalışmıyor. Müthiş bir gelir düşüşü var. Kredi kartı borçlarını mı ödesin, birikmiş kiralarını mı ödesin yoksa bu sene ‘Hükümeti de sevindirmemiz lazım, açmışlar her tarafı, bir tatile mi gidelim mi?’ desin, bu bana iyimser geliyor.”
“HASAR TESPİT RAPORU ÇIKARTILMALI”
- “Bu sektörde doğrudan 1.5 milyon insan çalışıyor. Bunu 4 ile çarpsak 6 milyon insan. Bir de farklı sektörler olduğu için 35 tane sektörü de etkileyen bir yatay etki alanı var turizmin. Oralarda da ciddi kayıplar olacağı için bu sektörü ayakta tutmanın tek yolu bir hasar tespit raporu çıkartmak gerçekçi anlamda ve bu sektörü ayakta tutmak yeni birtakım fonlar oluşturmak.
“BURADA BEN İKİ ŞEYE BAKARIM”
- Burada ben iki şeye bakarım: Bir yatırımları kaybetmeyelim. Çünkü toplam 100 milyar dolar. İki bu 1.5 milyon insanı işsiz bırakmayalım. Önlem alınması lazım.
“KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI TÜRSAB’I DİKKATE ALMIYOR”
- Bunu Kültür ve Turizm Bakanlığı yapmalıydı ama Bakan biraz da kişisel nedenlerle sektördeki tek yasayla kurulmuş en köklü kuruluş TÜRSAB’ı dikkate almıyor. TÜRSAB da onu dikkate almadığı için ağzını açıp konuşmuyor. Halbuki bütün sektör paydaşları, etkilenen sektörler de buna dahil bir çözüm bulunabilir.
“RUS, İNGİLİZ VE HOLLANDALI TURİST BEKLEMEK GERÇEKÇİ DEĞİL”
- Rusya’da pandeminin etkisi sürerken ve yetkililer bu yıl dış turizme dair ışık yakmamışken, Yücel, Rusya’dan da turist gelmesi açısından durumun parlak olmadığını kaydetti. Rusya’daki pandemi koşullarına petrol fiyatlarındaki düşüşün yarattığı ekonomik durumun da eklendiğini anımsatan Yücel, Rusya açısından da Kırım ve Karadeniz kıyılarına gidişin söz konusu olacağını, eylül sonrasında Rus turist beklentisinin de gerçekçi olmadığını dile getirdi.
- İngiliz ve Hollandalı turistlerin gelişi için de durum parlak değil.
- 2020’yi kaybettik, telafi etmek için ne yapabiliriz kendi öz kaynaklarımızla. 2021’de ne yapmalıyız onu konuşalım. Biz reklam kampanyası yapalım diyoruz. Neyin reklamını yapacağız? Bir ürün vardır, talebi vardır, taleple ürünü birleştirmek için reklam yapılır. Türkiye’nin bunu iyi yönettiğini göstermesi lazım. Sağlık alanında bir başarı yarattı aslında. Cumhuriyetin kazanımlarından hareket eden tıp kadrosu, en fazla kaybı da onlar verdiler. Türkiye bu konudaki başarısının hikayesini dünya ile paylaşırsa çok katkıda bulunur. Bu arada maskeleri dağıtamadığımızı söylemeyi de unutmayalım.
—O—
Bahattin Yücel’in değerlendirmelerinin tamamını okumak için tıklayınız.