Artık resmi olarak bir karantina sürecinde olmasak da, günden güne değişim gösteren pandeminin seyri, hepimizin ruh sağlığında da dalgalanmalara neden oluyor. Hal böyle olunca, korkusu had safhada olsa bile, dünyanın en ‘ev kuşu’ insanı bile bulunduğu ortamdan uzaklaşıp, hem fiziken hem de ruhen bir nefes almak istiyor. İşte tam da bu noktada, karşımıza yenilikçi ve çözüm odaklı, hijyen ilkelerine hiç olmadığı kadar sadık PANDEMİ OTELLERİ çıkıyor…
Daha İyi Düşünebilmek, Daha İyi Olabilmek Adına Oksijen Şart
Aylardır içinde bulunduğumuz bu kaos ortamına, her olağan dışı olayı zamanda kanıksadığımız gibi yavaş yavaş alışmaya başladığımızı düşünüyorum. Ancak bu sefer işin ucunda sağlığımızdan olmak düşüncesi olduğu için, yeni dünya düzenine çok iyi adapte olan, zamanla kendi kişisel önlemlerini yaratan ve uygulayan kişiler olsak da günün sonunda içimizdeki korkuya yenilen eski alışkanlıklarımız hala orada bir yerde yaşıyorlar. Tüm yaz boyunca, sıcak havanın da etkisi ile, herkesin içindeki sahil beldelerine koşma isteği zaman zaman ayyuka çıktı ve sonuçta gördük ki işin ucunda öldürücü bir virüs olsa da insanoğlu gününü dilediği gibi yaşamak istiyor. Pandemi il geçen 9. ayın sonunda bu virüsün geçici değil, kalıcı bir olduğunu hepimiz idrak ettik sanıyorum; bu nedenle hayatımızı bizi mutlu eden alışkanlıklarımızdan vazgeçerek değil de o alışkanlıkların yapılış biçimini belki bir nebze olsun değiştirerek sürdürmek uzun vadede hepimiz iyi gelecek diye düşünüyorum. İşte bu nedenle; tüm kış boyunca beklediğim o tatil planını, oksijeni bol, yeşili ile hem gözümü hem gönlümü doyuran, anı yaşamama destek olacak rotaları düşünerek oluşturmak, benim bu seneki olası tatil mottom oldu.
Ver Elini Kazdağları
Çocukluğumda bir süre yaşadığımız Tekirdağ’dan memleketimiz İzmir’e gidiş dönüş rotamızda olan Kazdağları, zirveden inerken her dönemeçte kendini gösteren Ege Deniz’i ve sonuna kadar açılan camlardan içeri dolan çam kokusu ile aklımda yer eden özel yerlerden biri… Daha önce heves edip uygun zamanı yakalayamadığım Kazdağları’nda inzivaya çekilme fikri de her hayal edişimde beni mest ediyor. Bu hayalin peşinde internette biraz araştırma yaparken karşıma çıkan Pinecone Boutique Hotel, benim gibi kalabalıklara karışma konusunda hala çok rahat hissetmeyenler için iyi bir alternatif olacağa benziyor.
‘Güvenli Turizm Sertifikası’ Güven Veriyor
Pandemi öncesinde birçoğumuzun varlığından bile haberdar olmadığı Güvenli Turizm Sertifikası, artık kendimize kalacak yer ararken ilk dikkat ettiklerimiz arasında yer alıyor. Özellikle hijyen konusunda insanın içine su serpen bu sertifika sayesinde, Pinecone Boutique Hotel’i yöredeki pek çok alternatifinin arasından eleyerek seçebiliyor insan.
#TGilekeşfet haber önerisi: Güvenli Turizm Sertifikası alan otellerin tam listesi
Evimde Gibi Bir Tatil Fikri
Öğrendiğim kadarıyla yakın bir tarihte büyük bir renovasyon sürecinden geçen otelin bana göre en en en cezbedici yanı ise, tüm odaların kendi özel girişlerinin olması. Bu ne demek oluyor? Kendi isteğim dışında tanımadığım kimse ile aynı ortama girmek zorunda olmayacağım anlamına geliyor. Lobideki giriş çıkış işlemleri ile, restoranda geçirilecek vakitlerin dışında kimse ile karşılaşmak zorunda olmama fikri bence şu dönemde, en az hijyen kadar dikkat edilecek unsurlardan biri. Sokaktan gelip kendi evimin kapısını gönül rahatlığı ile açıyormuş hissi bırakan, çevreye ve doğaya uyumlu mimarisi ile kendine hayran bırakan Pinecone Boutique Hotel, hepimizi ayağa kaldıran bölgedeki petrol arama faciasının aksine, arazisindeki hiç bir ağaca kıymadan yapılandırılmış örnek bir proje aynı zamanda.
Tatile Çıkamayanlar İçin Geçici Ofis Alternatifi
İnsana huzur veren manzarası ile Yeşilyurt Köyü’nde yamaçtaki bir arazide konumlanan otel, tatil için vakti olmayanların da geçici olarak ofislerini taşıdıkları bir rota aynı zamanda. Pandemi süresince, ev-ofis çalışma düzenine pek çoğumuz adapte olmak zorunda kaldık. Hem işverenler, hem de çalışanlar için bir nevi deneme yanılma sürecine benzeyen bu dönemin tamamen bir gün son bulacağını sanmıyorum ben artık. Evden çalışabilme konforunu iyi yönetebilenler ya da bu konfora sahip bir mesleği icra edenler için, Ege Deniz’ine karşı sessiz ve sakin bir balkonda birkaç gün de olsa keyifle çalışmak eminim o haftaki iş stresini ortadan kaldırmaya yetecektir.
Ata Tohum Ürünler – Özel Üretim Zeytinyağı
Bulundukları coğrafyanın yansımalarını otelin mimarisinda görmek bir yana, bunu hizmet verdikleri her alanda yansıtmayı hedefleyen otel sahipleri zengin Ege Mutfağı önceliği ile hizmet veren mutfağı ile de kendinden söz ettiriyor. Ata tohumları ile hasat veren meyve ve sebzelerinin yanı sıra, Öngen Ailesi olarak üretimini yaptıkları zeytinyağları ile şenlendirdikleri dillere destan bir Ege Mutfağı, merak edenleri Kazdağları’na bekliyor.
Pinecone Boutique Hotel İletişim Bilgileri
Adres: Kazdağları Yeşilyurt Köyü, Çanakkale
Telefon: +90 (286) 752 24 34 / +90 (536) 611 17 71
E-posta: info@pineconeotel.com
Mürde Deniz Berksan
İç Mimar