Last Updated on 5 Eylül 2020 by Yaşar Çelik
“Turizm işletmelerinde isim belirterek yer ayırtma ve kayıt işlemi” rezervasyon olarak tanımlanmışsa da mevzuat incelendiği zaman erken rezervasyon kavramının herhangi bir kanun veya yönetmelikte tanımının yer almadığı görülmektedir. Tüketicilerin ve seyahat sektöründe faaliyette bulunan işletmelerin “Erken Rezervasyon” kavramının turizm hukuku uyarınca yerinde kullanılıp kullanılmadığını incelemeleri gerekmektedir.
HUKUKEN “ERKEN REZERVASYON” VE TİCARİ REKLAMLAR
“Erken Rezervasyon” kavramı turizm sektörü için önemli bir konumda yer almakta; Kültür ve Turizm Bakanlığının duyuru ve genelgelerinden, seyahat acentalarının yapmış olduğu reklamlara kadar farklı alanlarda karşımıza çıkmaktadır. Turizm İşletmelerinin Bakanlıkla, Birbirleriyle Ve Müşterileriyle İlişkileri Hakkında Yönetmeliği uyarınca “Turizm işletmelerinde isim belirterek yer ayırtma ve kayıt işlemi” rezervasyon olarak tanımlanmışsa da mevzuat incelendiği zaman erken rezervasyon kavramının herhangi bir kanun veya yönetmelikte tanımının yer almadığı görülmektedir.
ERKEN REZERVASYON KAMPANYALARININ ETKİLEDİĞİ ALANLAR
Mayıs ve ekim ayları arasını kapsayan yaz turizm sezonuna ilişkin konaklama ve seyahat rezervasyonlarının kasım, aralık aylarında yapılması olarak, uygulamada önemli yer tutan erken rezervasyon kavramı aslında kullanıldığı yer ve zamana göre farklı sonuçlar karşımıza çıkarmaktadır. Karşılaşılan uyuşmazlıkların hukuki niteliği ve tarafların hukuki ilişkiden bekledikleri menfaate göre her olay özelinde farklı tanımlama ve inceleme yapılmaktaysa da erken rezervasyon kavramının etkilediği alanlar şu şekilde özetlenebilir:
1. Tüketici Hakları (Erken Rezervasyon ile seyahatini önceden planlayabilen tüketici bu yolla sezon içerisinde seyahat satın alan tüketiciye göre daha erken rezervasyon yaparak bu süreçte daha ekonomik şartlarda tatil yapabilmektedir.)
2. Haksız Rekabet Hükümleri (Erken rezervasyon kampanyalarının tüketiciyi yanıltabilecek nitelikte kullanımı bir yandan da diğer turizm işletmelerinin faaliyetineve bu yolla turizm sektörünün tamamına zarar verebilmektedir.)
3. İş Hukuku (Erken rezervasyon kayıt sürecinde acenta çalışanlarının fazla ve zaman zaman kayan saatlerle çalışıyor olması iş hukuku açısından da farklı tanımlamalara neden olabilmektedir.)
Görüldüğü üzere erken rezervasyonun tanımının ne şekilde yapıldığı ve hangi zamanda yapılan rezervasyonun erken nitelikte olduğu farklı disiplinleri etkileyen sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. Tüketici, seyahat acentaları ve sektörde faaliyet gösteren diğer tarafların iş bu sayılan hususları göz önüne alarak hareket etmesi gerektiği sabittir.
HAKSIZ TİCARİ UYGULAMANIN KONUSU OLARAK ERKEN REZERVASYON KAMPANYALARI
Tüketiciler tatil ve seyahat planlarken Kültür ve Turizm Bakanlığı ve TÜRSAB işbirliği ile hazırlanan kural ve ilgili yönetmeliklere uygun faaliyet gösteren yetkili seyahat acentaları aracılığıyla bu planları yapmaları da koruyucu nitelikte olacaktır. Günümüzde resmi faaliyet alanı seyahat düzenlemek olmamasına rağmen bir takım aracı kurum ve kuruluşların seyahat planlanmasına aracılık ettiği görülmektedir. Bu aracı kurumlar ile yapılan seyahat planlarının tüketici açısından telafisi mümkün olmayan zararlara yol açabileceği unutulmamalıdır. İşte bu aracı kurumların özellikle “erken rezervasyon” tanıtımı yaparak tüketicilerin mağduriyetine yol açması söz konusu olabilmektedir. Yaşanan mağduriyetlerin bir kısmı:
1. Erken Rezervasyon adı altında satın alınan tatil fiyatının seyahat tarihi yaklaştıkça daha da uygun fiyata satılması.
2. Erken Rezervasyon adı altında satılan tatilin; aracı kurum olmaksızın çok daha uygun fiyata satın alınabiliyor olması.
3. Erken Rezervasyon kampanyasının yanıltıcı bilgilendirme içeriği ile oluşturularak tüketicilerin mağduriyetine yol açılması.
4. Tatil tarihine yakın bir tarihte seyahat planlanırken dahi “erken rezervasyon” kampanyası adı altın hizmet satışı yapılarak “erken rezervasyon” kavramının içinin boşaltılması.
Görüldüğü üzere erken rezervasyonun genel nitelikte kanuni bir tanımı olmaması ve uygulamada erken rezervasyon adı altında yapılan reklamların tüketicinin iyi niyetini suistimal edebilecek nitelikte olması bu kavram üzerine daha net bir mevzuat düzenlemesini gerektirmektedir.
Özellikle Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 61/II hükmü olan “Ticari reklamların Reklam Kurulunca belirlenen ilkelere, genel ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına uygun, doğru ve dürüst olmaları esastır.” Uyarınca tüketicilerin ve seyahat sektöründe faaliyette bulunan işletmelerin “Erken Rezervasyon” kavramının turizm hukuku uyarınca yerinde kullanılıp kullanılmadığını incelemeleri gerekmektedir.