Patara’nın kültürüne dair her şey

Last Updated on 28 Eylül 2020 by Yaşar Çelik

Çağlar boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapan Türkiye toprakları, yedi bölgesinde de farklı kültürlerin izlerini taşıyor. Bu tarihsel ve kültürel miraslar ülkenin yurt dışındaki turizm tanıtımları için büyük önem arz ediyor. Bu nedenle 2018 Troya, 2019 Göbeklitepe, 2020’de Patara yılı olarak ilan edildi. Peki, Patara Antik Kenti hakkında neler biliyorsunuz?

Geçmişi M.Ö. 13. yüzyıla dayandığı öngörülen Patara’da kazı çalışmaları ilk olarak 1988 yılında başladı. 32 yılda bölgeden Patara Yol Anıtı, Meclis Binası, antik tiyatro, Neron Deniz Feneri, hamamlar, ana cadde, kiliseler ve bazilika başta olmak üzere binlerce tarihi eser gün yüzüne çıkarıldı. Dünyanın “ilk”leri, “tek”leri ve “en”lerinin kenti Patara Antik Kenti’ne dair her şeyi Türkiye’nin seyahat sitesi Enuygun.com sizin için derledi.

Patara’nın tarihsel önemi

Patara’da yerleşimin M.Ö. 13. yüzyılda başladığı düşünülüyor. Coğrafi yapısı ve konumu itibarıyla doğal bir liman olan Patara, bu avantajıyla yüzyıllar boyunca önemini korudu. M.Ö. 168/167 yılından M.S. 43 yılına kadar Likya Birliği’nin başkenti olan şehir, bu tarihten sonra kaynaklarda Roma’nın eyaleti olarak geçiyor. Mitolojiye göre Apollon ve Artemis’in doğduğu yer olarak bilinen Patara, aynı zamanda “Noel Baba” olarak bilinen St. Nikolaos’un da doğduğu ve büyüdüğü yer olarak anılıyor.

Antik kent 1981 yılında bulundu

1981 yılında Prof. Dr. Fahri Işık ve ekibi tarafından bulunan Patara Antik Kenti’nde ilk kazı çalışmaları 1988 yılında başladı. İlk olarak Prof. Dr. Fahri Işık önderliğinde başlayan kazılara bugün Prof. Dr. Havva İşken Işık başkanlık yapıyor. 32 yılda bölgeden Patara Yol Anıtı, Meclis Binası, antik tiyatro, Neron Deniz Feneri, hamamlar, ana cadde, kiliseler ve bazilika başta olmak üzere binlerce tarihi eser gün yüzüne çıkarıldı. Bir kısmı gönüllü arkeologlardan oluşan kalabalık bir ekip, titizlikle çalışarak muhteşem bir antik kenti günümüzle buluşturmaya devam ediyor.

Dünyanın “ilk”leri, “tek”leri ve “en”leri burada

Tarihi boyunca çeşitli sebeplerle bölgenin en önemli şehri olan Patara, Xanthos Vadisi’ndeki denize açılabilecek tek yer olmasıyla önemini katlıyor. Tarihteki ilk demokrat meclisi olan “Likya Birliği Meclis Binası”na ve İmparator Neron’un yaptırdığı dünya üzerinde kendi orijinal malzemesiyle ayağa kaldırılabilecek olan tek fenere ev sahipliği yapan Patara’da Osmanlı döneminden kalan ilk telsiz telgraf istasyonu da bulunuyor.

Gün batımını izlemek için ideal bir destinasyon

Türkiye’nin en uzun plajlarından birine sahip olan Patara Plajı ise yerli ve yabancı turistleri kendine hayran bırakıyor. 18 km boyunca uzanan saf kumdan plajı ile görenleri mest eden Patara’da yüksek kum tepeleri bulunuyor. Aynı zamanda Caretta Caretta yani deniz kaplumbağalarının yumurtlama alanı olan bu sahile girişler saat 08:00-19:00 arasında izin veriliyor.

Dört mevsim gezilebilecek Akdeniz kıyılarında bulunan antik şehrin ziyaret saatleri kış ve yaz dönemi olarak değişiklik gösteriyor. Muğla-Antalya il sınırına yakın olan antik şehre hem hava hem de karayoluyla gidilebiliyor. Patara’ya yakın konaklama yerlerinin bir kısmı Gelemiş Köyü’nde bir kısmıysa Kaş ve Kalkan’da bulunuyor. Çoğunluğu butik otel ve pansiyon olan bu işletmelerde sadece oda ve/veya oda-kahvaltı hizmeti alabilir ve bu eşsiz tarihin tüm detaylarını gezerek öğrenebilirsiniz.