Last Updated on 9 Ekim 2022 by Sahra Gülal
Sonbaharın yazdan kalma güneşli günlerini doğa içinde geçireceğiniz, bol oksijeniyle yenileneceğiniz bir rota önerisi ile geldim. Sizi İstanbul’un Sarıyer ilçesinde konumlanan ve adını pek de kolaylıkla söyleyemediğimiz Atatürk Arboretumu ile tanıştırayım. Özellikle İstanbulluların şehir karmaşasından kaçabileceği bu yeri #TGilekeşfet ‘meye başlayalım.
Arboretum ne demektir?
Sarıyer’in Bahçeköy semtinde ve hatta piknikçilerin gözdesi Belgrad Ormanı’nın da yakınlarında yer alan Atatürk Arboretumu, bildiğimiz parklardan, yeşillik alanlardan farklı. Piknik ve mangal gibi etkinlikler yapamaz, küçük ulaşım araçlarıyla etrafı gezemez ya da ‘yoruldum şurada oturayım’ diyemezsiniz. Çünkü az önce de bahsettiğim bu farklılık; kısaca bilimsel araştırma ve gözlemler için oluşturulmuş ağaç koleksiyonları anlamını taşıyan Arboretum özelliğinden kaynaklanıyor. Ağaçların ve onun gibi odunsu bitkilerin yetiştirilmesini amaçlayan bu botanik bahçeler için ‘çeşitli canlı ağaç türlerinin barındığı bir müze‘ şeklinde tanımlama yapabiliriz. Kelime kökeni Latince olan Arboretum, “ağaç” anlamına gelen arbor sözcüğü ile “belli bitkilerin yetiştirildiği alan” anlamındaki “-etum” son ekinin birleşmesinden doğmuştur.
Kısa kısa Atatürk Arboretumu
Hakkında: 296 hektarlık bir alan üzerinde oluşturulmuş olan Atatürk Arboretumu, Osmanlı döneminden kalan Kirazlıbent ve 1916 yılında oluşturulan Türkiye’nin ilk fidanlığını içinde barındırmaktadır. Ayrıca üç tane de yapay göle sahiptir. Orman Genel Müdürlüğü İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü’nün Bahçeköy Orman İşletme Müdürlüğü’ne bağlı bir işletme şefliğidir.
Tarihçesi: 1949’da İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi profesörü Hayrettin Kayacık tarafından Bahçeköy’e arboretum kurulması teklif edilmiş, sonrasında projelendirme için Sorbonne Üniversitesi Botanik Bahçesi enspektörlerinden Mösyö Camille Guinet, 1959 ve 1961 yılları arasında arboretumun içindeki yollar ve planlarla ilgili çalışmalara destek olmuştur. Ödenek yetersizliği nedeniyle yarım kalan projenin açılması 33 sene sürmüştür. 12 Temmuz 1982 tarihinde Atatürk’ün 100. doğum yılı vesilesiyle Mustafa Kemal Atatürk’ün adını alarak açılmıştır.
Bitki ve ağaç türleri: 1500’ü aşkın bitki türüne sahip olan Atatürk Arboretumu’nda görebileceğiniz bitkiler arasında öne çıkanlar; Anadolu Karaçamı, Adaçayı Yapraklı Laden, Tibet Dağ Muşmulası, Mamut Ağacı, Parçalı Yapraklı Leylak, Amerikan Lale Ağacı, Kokulu Servi, Makedonya Meşesi, Kırmızı Çiçekli Atkestanesi, Söğüt Yapraklı Dağ Muşmulası, Japon Tesbih Çalısı…vs. Uyarı: Lütfen burada gezerken bitki ve ağaç türlerine zarar verecek hareketlerde bulunmayınız. Ağaçların önünde karşılaşacağınız bilgiler çok detaylı değil.
Doğa severler için başka bir rota daha: Haftanın rotası: Abant & Gölcük & Yedigöller
Ziyaret Saatleri: Pazartesi günü kapalıdır. Onun dışında 08.30 – 17.00 saatleri arasında gezilebilir.
Giriş Ücretleri: Hafta içi: Yetişkin 7.50 TL, Öğrenci 2.50 TL – Hafta sonu, Resmi ve İdari Tatiller: Yetişkin 20.00 TL, Öğrenci 7.50 TL. Orman Fakültesi Öğrencilerine ücretsiz.
Film çekim ücreti: 7.500 TL + KDV
Katalog çekim ücreti: 4.500 TL + KDV
Düğün, Nişan, Sünnet vb. Fotoğraf Çekim Ücreti: 400 TL + KDV
Güncel giriş saatlerini ve ücretlerini resmi web sitesinden kontrol etmeyi unutmayın. Ya da İletişim: 0212 226 19 29
Atatürk Arboretumu’na giriş kuralları
Atatürk Arboretumu’nda belirtilen kurallar dışında hareket edenler için 6831 sayılı Orman Kanunu ve Kabahatler Kanunu maddeleri gereğince işlem yapılacaktır.
- Yere düşmüş bile olsa tohum, çiçek, yaprak v.b. şeylerin toplanması ve içeriye yiyecek- içecek ile girmek yasaktır. İçeri Alınmayacaklar Listesi:
- Su ve çocuk maması hariç her türlü yiyecek- içecek
- Evcil Hayvan
- Tripod
- Bisiklet
- Top
- Uçurtma – Balon
- Konfeti
- Diğer açık alanlarda oynanabilen oyuncaklar
- Kostüm
- Multirotor türleri
- Drone
- Enstrüman
- Spor Aleti
- Profesyonel fotoğraf çekimine konu olabilecek her türlü aksesuar ve çekim malzemeleri (gelin tacı, sepet, balon, örüt v.b.)
- Yedek Kıyafet
- Ücretli fotoğraf çekimleri dışında ziyaretçiler düğün, nişan elbiseleri ile içeriye alınmayacaktır.
- 21 Mart Dünya Ormancılık Gününde tüm vatandaşlar için girişler ücretsizdir. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramında tüm ilkokul öğrencilerine ve yanındaki bir refakatçisine girişler ücretsizdir.
- 1 Ocak yılbaşı günü ve dini bayramların 1. günleri Atatürk Arboretumu’nun ziyarete kapalıdır. Halka açık günlerde katalog, film, reklam ve. çekimlere izin verilmeyecektir, izin verildiğinde ise bitkilerin zarar görmesi sebebiyle motorlu taşıt, karavan, jeneratör v.b. araçların hiçbir suretle içeriye alınmayacaktır.
- Düğün, nişan, sünnet çocuğu v.b. fotoğraf çekimleri hafta içi 15 hafta sonu 10 adet sınırlanmıştır. Ayrıca randevusuz kabul yapılmayacaktır.
Atatürk Arboretumu’na ne zaman gitmeli?
Tüm olumsuzluklardan kaçıp kafa dinleyeceğiniz, bol bol yürüyüş yapabileceğiniz Atatürk Arboretumu’na özellikle hafta içinde gitmenizi tavsiye ederim. Yeşil mi, sonbahar renkleri mi? Hangi mevsimde giderseniz gidin muhteşem bir doğa manzarasıyla karşılaşacağınız garanti.
Atatürk Arboretumu’na nasıl gidilir?
Özel aracınızla: Sarıyer istikameti üzerinden Orman Bölge Müdürlüğü’nü ve Hacı Osman’ı geçerek Kilyos yolundan Bahçeköy’e ulaşabilirsiniz.
Toplu Taşımayla: Otobüs kullanacaklar için 42T Taksim-Bahçeköy, 59RK Rumeli Hisarüstü ve 153 Sarıyer-Bahçeköy, metrobüs kullanacaklar için 42M Zincirlikuyu Metrobüs Durağı-Bahçeköy, metro kullanacaklar için 42HM Hacı Osman Metro-Bahçeköy hattı kullanılabilir.
Benim ikamet ettiğim bölgeden en zahmetsiz ulaşım; Taksim-Hacıosman metrosu ile son durakta inerek 42HM iett otobüsüne binmek oldu. Otobüsle ‘Kemerburgaz Yolu’ durağında indikten sonra 400-500 metrelik yürüyüş mesafesinin ardından Atatürk Arboretumu’na ulaşabiliyorsunuz.
TÜYOLAR
Türkiye’de bulunan iki arboretumundan biri olan (diğeri Yalova’da yer alan Karaca Arboretumudur) Atatürk Arboretumu’na yiyecek-içecek sokulması yasak olduğundan açlık durumunuzu ona göre ayarlamanız gerekiyor. İsterseniz arboretuma girmeden önce isterseniz çıktıktan sonra gidebileceğiniz kahvaltı mekanlarını tercih edebilirsiniz. Yalnız lezzet olarak yine de beklentileri yüksek tutmayalım. (;
Piknik severler için önceden hazırlamış olduğum “İstanbul’un en iyi 10 piknik & mesire alanı” yazımın linkini de buraya bırakıyorum. Şimdiden iyi gezmeler.