Antalya Kent Konseyi Turizm Çalışma Grubu Başkanı Recep Yavuz “Turizm Şurası şimdi toplanmalı…” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Recep Yavuz, yazısında Türkiye turizmi için “kriz yönetimi” kavramının ne kadar önemli olduğuna dikkat çekerek; “Turizm Şurası tarzı toplantılar rekorlar kırılırken değil, krizler yaşanırken daha çok önem taşıyor” açıklamasında bulundu.
Recep Yavuz’un kendi blog’unda yer verdiği “Turizm Şurası şimdi toplanmalı…” başlıklı durum değerlendirme yazısı şu şekilde:
—O—
Turizm Şurası şimdi toplanmalı…
Dün itibarı ile Antalya yılbaşından bu yana 3 milyon yabancı misafir ağırladı. Geçen sene aynı gün 14 milyon civarındaydı gelen misafir sayısı…
Yıl %79 kayıpla devam ediyor.
Bu aynı zamanda Dünya Turizm Örgütü’nün (UNWTO) Akdeniz destinasyonları için öngördüğü orandı.
Dünyanın bütün turizm ülkeleri önümüzdeki yıllarda bu sendromu bir an önce atlatmaya çalışacak. Çünkü turizm, dünya nüfusunun 5’te 1’ini doğrudan etkileyen bir sektör.
Bu zorlu süreçte motoru durdurmamaya çalıştı sektör. Yoksa ne turisti bin bir zorlukla bulup getiren tur operatörü, ne uçağını bir uçurup üç yatıran havayolu şirketi, ne otelini yarı kapasite ile açan otelci ne de her gün işsiz kalabileceğinin tedirginliğini yaşayan turizm emekçisi mutlu olabildi bu koşullarda.
Bu şartlarda tatil yapan turist ise şaşkın ve tedirgindi. Zira her gün kendi hükümetinin alabileceği yeni kararlarla tatilinin yarıda kesilebileceğini biliyordu. Mesela Türkiye’ye geldiğinin ertesi günü ülkesine geri dönmek zorunda olan İngilizlerin yaşadığı şok gibi, binlerce insan havalimanlarından, tren istasyonlarından, otoyollardan evine geri dönmek zorunda kaldı bu sene.
Tek bir yararı oldu bu yaşananların: önümüzdeki yıllara hazırlıklı olmak …
Sanırım her ülke coronavirus sezonuna dair kapsamlı bir çalışma yapacaktır. Kültür Bakanımızı yakinen tanımıyorum ama mutlaka samimi olanlarınız vardır. Lütfen şunu iletin veya önerin:
Kriz yönetiminin ne kadar önemli olduğu korona sürecinde ortaya çıktı.
Birisi tüfekle havaya ateş açtı bizler de dört bir yana kaçışan kuşlar gibi dağıldık. Krizde ayakta durabilmek, sağlıklı kararlar alabilmek ve uygulayabilmek için sektörün bütün birimleri ile istişare yaparak Kültür ve Turizm Bakanlığı’na sektör temsilcilerine bunları rapor edecek ve takibini sürdürecek objektif bir Kriz Yönetim ekibi bütün turizmcilerin adresi, kılavuzu olmalıydı.
HERKES KENDİ PENCERESİNDEN BAKINCA UZAĞI GÖRMEK MÜMKÜN OLMUYOR
Sektörün tüm paydaşlarının tek bir çatı altında korunabilmesi ancak bunu sağlayabilecek kuvvetli ve güçlü bir birim ile mümkün olabiliyor. Herkes kendi penceresinden bakınca çok uzağı görmek mümkün olmuyor.
Önümüzde 1 ay kaldı. Antalya’da 15 Ekim -15 Kasım dönemini de 1 milyon gelişle kapatabiliriz. Sanırım öngördüğümüz 3.5 milyon misafir sayısı ile sezon bitecek.
Fal bakmadan, kafadan atmadan, günlük gelişler ve ülkelerdeki durumlardan yola çıkarak bu öngörüde bulunuyorum. Zira Avrupa ikinci lockdown’a girmek üzere. Rusya ve Ukrayna’nın gidişatını dikkatle izliyoruz.
Her ne olursa olsun 2020 yılından çıkarılacak o kadar ders var ki…
Bunun için Kasım ayı içinde (korona tedbirlerini alarak) geniş katılımlı bir Turizm Şurası’nın toplanmasının hepimize ışık tutacağını ve yol göstereceğini düşünüyorum.
Bu tarz toplantılar rekorlar kırılırken değil, krizler yaşanırken daha çok önem taşıyor.