Last Updated on 7 Kasım 2020 by Yaşar Çelik
Kuzey Kore’deki oteller 1970’lerden kalma mimarisiyle insana zamanda yolculuk hissi yaşatıyor. Bu oteller şimdi “Pyongyang’ın Otelleri” adlı bir kitapta bir araya getirildi. BBC Korece Servisi’nden Julie Yoonnyung’un kitabın yazarıyla görüştü.
Kuzey Kore’ye yapılan turistik seyahatler genellikle devlet görevlileri tarafından titizlikle planlanıyor.
Kuzey Kore’nin başkenti Pyongyang’ın gösterişsiz otelleri
- Ülkenin turizm sektörü tamamen devletin kontrolü altında.
- Turistler, devlet mihmandarlarının yakın takibinde tutuluyor.
- Ziyaretçilerin yalnızca önceden “onaylanmış” yerlere gitmelerine izin veriliyor.
- Bir başka deyişle, ülkeyi ziyaret eden hemen herkese aynı gezi programı uygulanıyor.
Avustralyalı yazar James Scullin ve fotoğrafçı Nicole Reed
Ancak geçen ilkbaharda Avustralyalı yazar James Scullin ve fotoğrafçı Nicole Reed, Pyongyang’da geçirdikleri beş gecede, 11 uluslararası oteli ziyaret etme imkanına kavuştu. İzlenimlerini ve çektikleri fotoğrafları “Pyongyang Otelleri” adını verdikleri bir kitapta bir araya getirdiler.
Aynı zamanda bir tur rehberi de olan Scullin, Pyongyang’ı toplam sekiz kez ziyaret etmiş. BBC’ye verdiği mülakatta, aslında otellerin turistlerin her anının çok da organize edilmediği, daha rahat yerler olduğunu söylüyor.
Otellerin mimari yapısı ve iç mekan tasarımları, dünyanın geri kalanıyla bağlarını koparmış bu ülkeyle ilgili ilginç ipuçları sunuyor ve turistlerin hoş zaman geçirmesini sağlıyor.
Kuzey Kore’deki otellerin sahibi de devlet. Dolayısıyla markalaşma ya da reklam gibi faaliyetlere pek rastlanılmıyor.
Scullin, Pyongyang otellerini “eski dönemlerin iyi korunmuş yadigarları” olarak tanımlıyor.
Bu otellerin büyük bir bölümü, Kore Savaşı’nın ardından Doğu Almanya ve Sovyetler Birliği tarafından 1970’li ve 1980’li yıllarda inşa edilmiş.
Scullin, bu ülkelerin etkisinin bugün bile otellerin mimari yapısı ve tasarımlarında kendini gösterdiğini söylüyor.
Otellerde kimler kalıyor?
Kuzey Kore’nin dünyanın geri kalanından izole bir ülke olduğu göz önüne alındığında, birçok kişi bu otellerin de boş ve tenha olmasını bekler.
Ancak Scullin ve Reed, geçen yıl bu şehri ziyaret ettiklerinde aslında durumun hiç de beklendiği gibi olmadığını görmüşler. Otellerin turistlerle dolu olduğunu ve bu turistlerin büyük bir bölümünün de Çin’den geldiğini anlatıyorlar.
Otellerde neler var?
Otellerde bar, yüzme havuzu ve spa gibi imkanlar olmasına karşın Wi-Fi ve oda servisi sunulmuyor. Aslında turizm altyapısı oldukça eski ve birçok uluslararası turistin beklentilerini karşılamaktan uzak.
Her ne kadar binaların dış yüzü soğuk ve aynıymış gibi görünse de iç mekanlarda renkli ve zaman zaman tuhaf tasarımlarla karşılaşmak mümkün.