Last Updated on 19 Kasım 2020 by Turizm Günlüğü
Yeni bir rapor, iş insanlarının iş seyahatleri konusunda hala çok önemli endişeleri olduğunu, sadece yüzde 14’lük bir kesimin kendini tam anlamıyla güvende hissettiğini gösteriyor. 2 binden fazla iş insanıyla yapılan anket, 2021’de ve COVID-19 sonrası dönemde, iş seyahatlerinin önemli ölçüde azalacağına işaret ediyor.
COVID-19 pandemisi, dünya genelinde iş seyahatlerini durma noktasına getirdi.
Business Traveller tarafından American Express Global Business Travel katkılarıyla hazırlanan “İş Seyahatinin Geleceği” başlıklı raporda 2 binden fazla iş insanına iş seyahatiyle ilgili görüşlerinin sorulduğu kapsamlı anketin sonuçları yer alıyor.
SAĞLIK VE GÜVENLİK ARTIK EN ÖNEMLİ KRİTER
Rapora göre pandemi öncesi katılımcıların sadece yüzde 4’ü için güvenlik ve sağlık en önemli endişelerden biriyken, bu oran COVID-19 ile birlikte yüzde 40’a yükseldi. Pandemi öncesinde iş insanlarının öncelikle fiyat, takvim ve sadakat programlarına göre rezervasyon yaptırdığı, ancak şimdi sağlık ve güvenliğin yüzde 64 ile en önemli rezervasyon kriteri olduğu belirtiliyor.
Rapora göre kısıtlamaların başlamasıyla birlikte dünya genelinde iş seyahatlerini durduran iş insanlarının oranı yüzde 89. Sadece yüzde 11’lik bir kesimin kısıtlamalara rağmen pandemi boyunca iş için seyahat ettiği, yüzde 17’lik bir kesimin ise kısıtlamalar gevşetilmeye başladığından bu yana seyahat ettiği aktarılıyor.
Seyahat eden iş insanlarının yüzde 41’i şirket sahibi veya ortağıydı. Ancak mayıs ayından itibaren dünya genelinde karantinaların gevşetilmesiyle birlikte şirketlerin neredeyse yarısında iş seyahatleri tekrar başlamış durumda.
Dünya Gazetesi’nden Hilal Sarı’nın haberine göre raporda; iş seyahati gerçekleştiren grubun büyük çoğunluğunun bugün tekrar kendini güvende hissetmeye başladığı, sadece yüzde 13’lük bir kesimin hala kendini iş seyahatinde güvende hissetmediği vurgulanıyor.
Yüzde 34’lük kesim “endişelerim var ama iş için seyahat ederim” derken, yüzde 39 “güvende hissetmek için bazı endişelerimin giderilmesi gerekir” diyor. Sadece yüzde 14 ise “iş seyahatinde tamamen güvende hissediyorum” diyor.
AŞININ BULUNMASI İŞ SEYAHATLERİNİ KRİZ ÖNCESİ DÜZEYE YAKLAŞTIRABİLİR
Dün Pfizer ve BioNTech’in %95’in üzerinde etkili olduğunu duyurduğuna benzer şekilde etkili aday aşıların yaygınlaşması iş seyahatlerini önemli ölçüde kriz öncesi düzeye yaklaştırabilir.
Birinci sınıf ve business sınıfı uçmak da birçok iş insanının tekrar seyahat etmesi için önemli cazip opsiyonlar olarak öne çıkıyor. Gidilecek noktada iyi bir sağlık sistemi olması ve ulaşım sırasında aranan hijyen kalitesi de yine günümüz iş insanlarının iş seyahatlerinde önemsediği başlıca kriterler.
Katılımcıların yüzde 91’i, gidecekleri yerde karantinaya girmeleri gerekiyorsa seyahat etmekten çekiniyor. Dönüşte kendi ülkesinde karantina uygulandığı için muhtemelen seyahat etmeyecek olanların oranı ise yüzde 85.
“SATIŞ VE ANLAŞMALAR SANALDA YAPILAMIYOR”
Uzaktan çalışma ve video konferans uygulamalarının yaygın şekilde kullanılmaya başlamasına rağmen, iş insanlarının yüzde 75’ten fazlası satış ve teklif toplantıları için müşteriyle yüz-yüze görüşmeleri tercih ettiğini belirtiyor.
VİDEO KONFERANS ASLA İŞ SEYAHATİNİN YERİNİ ALAMAYACAK
Yüzde 60’ı ise anlaşma ve kararların büyük bir kısmının sanal ortamda yapılamadığını belirtiyor. Rapora göre bunun anlamı günlük işler ofis dışından yürütülebilse de Zoom ve Teams gibi video konferans uygulamaları asla iş seyahatinin yerini alamayacak.
Şirketler özellikle iç toplantıları için seyahat gerekip gerekmediği konusunda daha fazla düşünecek.
“İŞ SEYAHATLERİ COVID-19 SONRASINDA DA YARIYA İNECEK”
Microsoft’un kurucusu Bill Gates, COVID-19 pandemisi sonrasında iş seyahatlerinin yüzde 50’den fazla oranda azalacağını, ofisten çalışmanın da yüzde 30’un üzerinde azalacağını öngörüyor. New York Times Dealbook Konferansı’nda konuşan Gates, “Tahminin iş seyahatlerinin yüzde 50’den fazlasının ve ofis günlerinin yüzde 30’dan fazlasının yok olacağını tahmin ediyorum” diye konuştu.
Gates’e göre iş seyahati de olacak, ofise de gidilecek ancak COVID-19 öncesine göre çok daha düşük oranlarda olacak.