Last Updated on 5 Aralık 2020 by Yaşar Çelik
Televizyonda yapılan her şeyin reyting kaygısıyla yapıldığını belirten Suat Durmuş, “MasterChef gibi programlar reyting almazsa sonunun geleceği bilindiği için kaygıyla yapılarak, ödün verilmeye başlanan programlar. ‘Ben şu anda hayatımın fırsatını bulmuşum. İyi izlenen bir programdayım ve burada insanlar beni ne kadar fark edebilir?’ diye kendilerinde olmayan hareketleri, tavırları sergiliyorlar. Bu da bazen saçmalığa sebep oluyor”diye konuştu.
“Restoranların kapanması iyi oldu”
Bugüne kadar çektiği 550 videoyla, “Erkekleri mutfağa sokan adam” lakabını alan Bir Yemek İste kanal adıyla ünlenen Suat Durmuş, kısa sürede milyonların izlediği bir “gurme” haline geldi. Pandemi sürecinin yeme-içme sektörünü direkt etkilediğine dikkat çeken Suat Durmuş, restoranların kapanmasının iyi olduğunu açıkladı.
Pandemi kısıtlamaları kapsamında ilk önce restoranların kapandığını belirten Suat Durmuş, “Sektörün temizlenmesi için restoranların kapanması faydalı oldu. Elinde ufak bir yatırımı olan herkes restoran açıyor. Bu durumda iyiler ayakta kalacak, liyakatsizler batacak” dedi. Pandeminin hayatımıza kattığı olumlu değerlerin de olduğunun altını çizen Suat Durmuş: “Gerçekten bu işin hakkını veren iyi şefler, iyi ustalar, iyi hizmet edenler, azıcık işler düştüğü zaman malzemeden kısmayanlar bunların hepsi ayakta kalır. Bunların temizlenmesi lazım. Aradan çıkması lazım. İnsanların ne yediğini bilmesi lazım. Biraz zarar ettiğin zaman markası iyi olan kremayı hemen kalitesiz markalarla değiştiriyorsan, kaliteyi düşürüyorsan zaten yok olacaksın. Birine zarar vermeden yok ol. Pandemi biraz sektörü temizler. İyiler ayakta kalır burada.” diye konuştu.
“Şefler halkın cebini bilmiyorlar”
Bir Yemek İste kanalında verdiği yemek tarifleriyle milyonlarca kez izlenen Suat Durmuş, “Ben Türkiye’nin ekonomik şartlarına göre tarifler verdim. Ben her yemeği yapıyorum. Büyük şefler bunu yapmıyor. Halkın anlayacağı dilde anlatamıyorlar. Ben mesela insanların evinde ne varsa bunu yapmaktan yanayım. Ama şefler şunu yapıyorlar işte: ‘Granite edilmiş ıspanak yatağında somon diye bir yemek var ya. Hamsinin kilosu 35 lira olmuş, somonu nereden bulsun da ıspanağı granite etsin yani? Be ne yapıyorum? Mesela ‘Tuzda tavuk’ diye bir şey var. Bugün gitseniz bir restoranda 300 Lira alırlar. Ben tuzda tavuğu evde yaptım. O zaman 25 liraydı, şimdi olsun 40 lira. Yani o 300 liraya yediğin şeyin ben sana 40 lirayla yapılabileceğini gösterdim. O yüzden benim kanalım çok popüler oldu” dedi. Türkiye’deki ekonomik şartları göz önünde bulundurarak daima tarif verdiğinin altını çizen Durmuş, “Türk insanı beni bu yüzden sevdi. Adını dahi söyleyemediğiniz yemeklerin tarifini vermedim ”dedi.
“MasterChef’te reyting için çok kötü şeyler yapılıyor”
Televizyonda yapılan her şeyin reyting kaygısıyla yapıldığını belirten Suat Durmuş, “MasterChef gibi programlar reyting almazsa sonunun geleceği bilindiği için kaygıyla yapılarak, ödün verilmeye başlanan programlar. Ben MasterChef’teki herkesin normal hayatta olduklarından çok farklı yarıştıklarını çok net görüyorum izlediğim zaman. Yani oradaki A karakteri günlük hayatında öyle bir adam değil. Orada fark edilme mücadelesi veriyor. ‘Ben şu anda hayatımın fırsatını bulmuşum. İyi izlenen bir programdayım ve burada insanlar beni ne kadar fark edebilir?’ diye kendilerinde olmayan hareketleri, tavırları sergiliyorlar. Bu da bazen saçmalığa sebep oluyor.”diye konuştu. Programdaki tavırlardan da çok rahatsız olduğunu belirten Durmuş, “Orada bağırmalar, çağırmalar çok laçka değil mi? Reyting uğruna çok kötü şeyler yapılıyor. Oradaki şefler de gerçek hayatlarında böyle adamlar değiller. Ama son dönemde şehirlerde çektikleri programlar çok olumlu, çok güzel şeyler. Son dönemde Bursa’yı çektiler, Maraş’ı çektiler. Bunlar güzel.” dedi.