COVID-19 pandemisi sonrası tekrar seyahat etme olasılıklarını yükselten ana unsurlar: Hijyen kuralları, zorunlu maske, satın alma maliyetleri, basitleşmiş iade ve iptal politikaları olarak öne çıkıyor. Tatilciler 2021’de nasıl seyahat edecek ve Türkiye’nin şansı neler olacak?
Seyahat etmeyi düşünmek için esneklik, hijyen ve iletişim gibi kritik alanlarda kesinliğe ihtiyaç var. Kişiler, aynı zamanda tatil planlarını güven içinde değiştirebileceklerine ikna olurlarsa rezervasyonlarını yapacaklar.
Tekrar seyahat etme olasılıklarını yükselten ana unsurlar: Hijyen kuralları, zorunlu maske, satın alma maliyetleri, basitleşmiş iade ve iptal politikaları olarak öne çıkıyor.
Expedia Group Explore’20 Kongresi’nde, gezginlerin 2021’de seyahat kararı alırken dikkate alacakları temel konuları ve buna katkı yapacak teknolojiyi analiz eden çalışmanın sonuçlarını paylaştı.
TÜRKİYE 2021’DE NE KADAR ŞANSLI?
Expedia Group Media Solutions tarafından 11 ülkeden 11 bin kişiyle yapılan çalışmaya göre; seyahat etmeyi düşünmek için esneklik, hijyen ve iletişim gibi kritik alanlarda kesinliğe ihtiyaç var.
Gezginlerin %50’si önümüzdeki 12 ay içinde seyahat etme olasılığıyla iyimser, rahat ve hatta heyecanlı olduğunu belirtirken, maskelerin zorunlu kullanımı, temassız hizmetler ve esneklik – basit geri ödemeler veya iptal politikaları dahil – destinasyon seçimini etkileyeceğini belirtti.
Bu konularda özellikle Güvenli Turizm Sertifikasyonu uygulamasında Türkiye’nin önemli bir başarı ve deneyimi var. Talebi bu başarının algısı yönetecektir.
SEYAHAT TALEBİ HALA AYAKTA MI?
Seyahat etme motivasyonlarının hala canlı olduğunu belirten sonuçlara göre; dünya çapında, gezginlerin %66 – 67’si pandemi nedeniyle planını iptal ederken %33 – 34’ü planlarını gerçekleştirdi.
Çalışma bu iddiasını şuna dayandırdı: Salgın sırasında seyahat edenlerin %80’i enerjisini yenilemek, çevrelerini değiştirmek, aile ya da arkadaşları görmek için veya farklı bir iklimin tadını çıkarmak için tatil yaptı.
2021’NİN SEYAHAT TRENDLERİ NELER OLACAK?
COVID-19’un, seyahat tercihlerinde köklü bir değişikliğe neden olduğunu ortaya koyan çalışma, bunları anlamanın; yeniden canlanma çabaları ile gelecekteki pazarlama stratejilerini oluşturmada çok önemli işaretler olduğunu savundu.
Çalışmaya göre ana eğilimler şöyle sıralandı:
- Küresel olarak turistlerin Nisan ve Eylül 2021 arasında tekrar seyahat etme olasılıklarının yüksek olduğunu belirten çalışma, ulaştırmada; zorunlu mesafe ve maske kullanımı (%50), maliyetler (%47) ve basit iade veya iptal politikaları (%45) gibi başlıkların ağırlıklı etkisinin olacağını ortaya koyuyor.
- Konaklama türü ne olursa olsun, zincirler ve butik otellerden paylaşımlı evlere kadar yer seçiminde “COVID19 hijyen protokolleri” öncelikli olacak.
- Tüm seyahat satış kanalları, bilgi almak ve seyahatleri planlamak için özellikle online süreçlerde güçlenecek. Bu dönemde, online seyahat acentelerinde (OTA) salgın öncesine göre erişim ve etkinlikleri %24 arttı.
- Benzer şeklide uzman yorumları da etkili olacak. Çalışmaya göre; şirketlerin ve destinasyonların reklam kampanyalarında yer alan görseller ve bilgilendirici mesajların yanı sıra sektör kuruluşları ve uzmanların da gezginlerin önceliklerindeki değişiklik nedeniyle koronavirüs öncesine göre %20 daha fazla etkili hale geldi.
- Seyahat teknolojileri destekli faaliyetler, gezginlerin yardım arama ve alma, bilinçli kararlar alma ve süreçleri daha hızlı tamamlama konusunda daha fazla seçenek sunduğu için teknolojiye yatırımlar artacak. Yaygın sorguları çözmek için yapay zeka kullanan sanal aracısına yeni beceriler eklenecek. “COVID-19 Travel Advisor” gibi artan uygulamalar da bunu destekliyor.
- Tüm bu ve benzeri yapısal nedenlerle; “sağlık önlemleri ve esneklik, referans kaynaklardan güven uyandıran güncellenmiş bilgiler” yeni dönemde, deneyimlerden ve faaliyetlerden daha ağır basacak.
Kaynak: Turizmdatabank