Last Updated on 13 Ocak 2021 by Yaşar Çelik
✍️ Recep Yavuz
Antalya Kent Konseyi Turizm Çalışma Grubu Başkanı
—O—
Antalya Kent Konseyi Turizm Çalışma Grubu Başkanı Recep Yavuz, kendi blog’unda “Tarumar” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Koronavirüs pandemisinin Dünya turizmine ve turizm ülkelerine yol açtığı zararın boyutlarını ele alan Recep Yavuz; post-corona döneminde Türkiye’nin süreci doğru yönetmesi halinde Dünya turizmindeki yerinin yeniden şekilleneceğini belirtti.
—O—
TARUMAR
Bugüne kadar 100 milyon kişiye bulaşan ve yaklaşık 2 milyon kişinin hayatına mal olan koronanın tahribatları gittikçe ağırlaşıyor.
Sağlık konusunun yanında korkunç boyutlara ulaşan ekonomik kayıplar yavaş yavaş su yüzüne çıkıyor. Ekonomisi neredeyse tamamen turizme dayalı, Macau, Tayland gibi ülkelerle önemli turizm geliri sağlayan Amerika, İspanya, Fransa gibi ülkelerin kayıpları çok büyük boyutlara ulaşıyor.
“SEYAHATE ÇIKAMAYAN 1 MİLYAR TURİSTİN FATURASI”
Henüz 2020 yılının resmi verileri açıklanmamakla birlikte Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) dünya genelinde ekonomik kaybın 1 trilyon Dolar’ın üzerinde olabileceğini öngörüyor.
Bu rakam, seyahate çıkamayan 1 milyar turistin dünyaya faturası.
Resmi olmayan verilerle, Dünya Turizm Örgütü’nün verilerini birleştirerek ülkelerin yaklaşık kayıplarını gösteren şöyle bir tablo oluşturdum.
Ortalama turist kaybını %70 aldım buna bağlı gelirin de %70 daha az olduğundan yola çıktım. Birkaç aya resmi veriler açıklanınca bu tablonun da revize edilmesi gerekebilir.
EN BÜYÜK KAYIP AMERİKA’DA
Bir fikir vermesi açısından oluşturduğum bu tabloya göre;
En büyük kayıp 185 milyar Dolar ile Amerika’da.
Turizmin klasikleri İspanya 56.7 milyar Dolar, Fransa 50.4 milyar Dolar, İtalya 35 milyar Dolar kayıp yaşayacak.
Daha az turist getirmekle birlikte, turizm gelirinin yüksek olmasından kaybının da en yüksek olduğu ülkelerden biri Tayland olacak.
Ülkesindeki neredeyse bütün fuarları ve uluslararası organizasyonları iptal eden Almanya özellikle şehir turizminde elde ettiği geliri, 42 milyar Dolar kayıp olarak yaşayacak.
25.5 MİLYAR DOLAR TURİZM GELİRİNDEN MAHRUM KALDIK
🇹🇷 Türkiye, geçtiğimiz seneki yükselişinin ardından 2020 yılında korona etkisiyle yaklaşık 35 milyon turist kaybı ile 25.5 milyar Dolar turizm gelirinden mahrum kaldı.
Veriler tahminidir, Ocak ayı sonunda yayınlanacak TÜİK verileri sonrasında tekrar revize edilebilir.
TURİZM GELİRLERİ İLK DEFA BU KADAR ÖNEMLİ
Telafisi birkaç yıla mal olacak bu kayıplar, yine turizm yolu ile kapatılmaya çalışılacak.
Yukarıdaki 12 ülkeden hiçbiri üst üste iki kez bu kayıpla baş edemez.
Henüz yaklaşık 100 milyon turizm çalışanının işsiz kaldığı ve turizmin en az 50 sektöre yaptığı katkının boyutlarına gelemedik.
Pandemi sonrası yukarıdaki ülkelerden bazılarının yeri değişecek, belki bazıları bu tabloya hiç giremeyecek.
FRANSA ARTIK TURİZMDE DÜNYA BİRİNCİSİ OLMAYACAK
Mesela benim tahminimce Fransa artık dünya birincisi olmayacak. İngiltere’nin BREXIT & coronavirus sonrası yönü hiç belli değil. Çin, Japonya gibi uzak olan Asya ülkeleri en derin kayıplara maruz kalacaklar. Tac Mahal’e bir süre insanlar gitmeyecek.
PANDEMİ SORASINDA HANGİ ÜLKELER ÖN PLANA ÇIKACAK?
Bu süreçte yakın, güneşli, ferah, sağlık altyapısı kuvvetli ülkelerin öne çıkacağını öngörüyorum.
Özellikle Adalar, Adria Kıyıları ve tabii Akdeniz ve Doğu Akdeniz ülkelerinin daha çok şansı olduğunu düşünüyorum.
ESKİLER TARİHE KARIŞACAK VE TURİZM YENİDEN YAZILACAK
Yaşanan korona tecrübeleri ve kamuoyu ile paylaşılan haber ve resimler misafirlerin hala hafızlarında.
Gerçi turist ile korona sürecini birlikte yönetebilen Antalya dışında pek fazla destinasyon da yoktu sanırım. Dünya’da 2020 yılında 3 milyon turistin gittiği bir tatil destinasyonu olduğunu düşünmüyorum. Veriler açıklanınca daha doğru değerlendiririz.
Yani demem o ki; eskiler tarihe karışacak ve turizm yeniden yazılacak.
2021 yılında aylardır dört duvar arasına sıkışmış ve bir an önce kendisini bir yerlere atmayı düşünen 1 milyar insan olacak.
TÜRKİYE’NİN DÜNYA TURİZMİNDEKİ YERİ YENİDEN ŞEKİLLENECEK
Dünya turizm pastasındaki payı %3 olan Türkiye’nin tablolardaki yeri yeniden şekillenecek.
Tabii bu süreci doğru yönetirsek…
Ancak bu eski yöntemlerle değil, yaratıcı, farklı ve etkili yöntemlerle mümkün.