Otellerinin ve turizm sektörünün paydaşı olan SPA işletmeleri ve işletmecileri de zor günler geçiriyor. SPA işletmecileri dernekleri olmadığı için ortak hareket edip seslerini, duyuramıyor.
Livera SPA Yönetim ve Danışmanlık Tic. Ltd. Şti. Sahibi Alper Türkyılmaz ile SPA işletmelerinin ve işletmelerinin sorunlarına ve taleplerine yer vermek için bir söyleşi gerçekleştirdik.
İşte SPA işletmelerinin yetkili mercilerden beklenti ve talepleri…
Bir SPA işletmecisi olarak 11 Mart 2020’den sonra neler yaşadınız? Süreci kısaca özetler misiniz?
Livera Spa olarak İstanbul’da beş yıldızlı oteller içinde SPA ve fitness merkezi işletmeciliği yapıyoruz. CVK Park Bosphorus Otel, Crowne Plaza Florya ve Sheraton İstanbul Ataköy Otel’de SPA ve fitness hizmeti vermekteyiz.
Tüm Dünya’yı etkisi altına alan pandemi nedeniyle 17 Mart – 1 Haziran 2020 tarihleri arasında İçişleri Bakanlığı Genelgesi ile hizmetlerimize bir süre ara verdik.
Genelge yayınlandığında çözüm bulmamız gereken birçok konu vardı.
Personelimizin bu durumdan olumsuz etkilenmemesi, üyelerimizin devam eden üyelikleriyle ilgili en uygun çözümlerin bulunması, gelirin olmadığı bu dönemde şirket öz kaynaklarının sabit maliyetleri finanse edilecek şekilde kaynak planlamasının yapılması konuları önceliğimiz oldu.
Bu süreçte kısa çalışma ödeneği, sigorta ve vergilerin ertelenmesi gibi destek paketleri bize bir nebze de olsa yardımcı oldu.
Temel problemlerimizi çözdükten sonra da enerjimizi “Kısıtlama sonrasında kontrollü normalleşmeye nasıl geçebiliriz?”, “Misafirlerimize güvenli sağlıklı bir ortam nasıl oluşturabiliriz?”, “Bu süreçte işletmemize düşen görevleri nasıl yerine getirebiliriz?” gibi konulara odaklandık.
1 Haziran sonrası işletmelerimiz faaliyetlerine başlasa da COVID-19 önlemleri için alınan aksiyonların maliyetlerinin yüksek olması, tam kapasite yerine %30 – 40 kapasite ile çalışmak geçmiş yıllara göre %50 oranında ciro kaybı, işletmemizi son derece olumsuz etkiledi.
İçişleri Bakanlığı, 30.11.2020 tarihli, 20077 sayılı Genelgesi ile yeni bir karar alınıncaya kadar yüzme havuzu, hamam, sauna, masaj salonu ve lunaparkların faaliyetlerini yeniden durdurma kararı aldı.
Bizler, 1 Haziran 2020’de tesislerimizi açarken; COVID -19 önlemleri kapsamında Güvenli Turizm Sertifikası’nı aldık. Masaj odalarına ozon cihazları koyarak odaların içerisinde oluşabilecek partiküllerin temizlenmesini sağladık.
Ayrıca masaj odalarını her kullanımdan sonra 2 saat boş bırakıp ardından temizlik ve dezenfektanı yaptıktan sonra kullanıma açtık. Spor salonu ve havuz alanlarını sosyal mesafeye göre ayarladık, birçok alanda separatör yardımıyla teması minimuma indirdik.
Aksiyonlar sonucunda tesis kapasitelerini %30’lara düşürdük. Bu dönemde bizim için kritik olan misafir ve personelimizin sağlığını korumaktı.
1 Haziran – 30 Kasım tarihleri arasında aldığımız önlemler, maske, mesafe ve temizlik konusundaki hassasiyetimiz sonucunda sıfır vaka ile bu 6 aylık süreyi geçirdik. SPA alanları özellikle masaj, sauna gibi alanlar bireysel kullanıldığı için riskin çok düşük olduğunu düşünüyoruz.
Bu kararın üzerinden iki buçuk aya yakın bir zaman geçti. Bizim de takip ettiğimiz kadarıyla bazı illerde termal oteller ve SPA’lar Valilik izniyle hizmet vermeye başladı. İstanbul’da son durum nedir? Herhangi bir yetkili kurum ile görüştünüz mü?
30 Kasım tarihindeki kapamanın bizi daha çok etkilediğini söyleyebiliriz. Birebir temasın olduğu birçok sektörün faaliyetlerine ara verilmemiş olmasına rağmen, SPA’lar konusunda alınan kararın bizi şaşırttığını söyleyebilirim.
Bizler de diğer illerde bu tarz uygulamaları duyduk. Çeşitli girişimlerimiz oldu fakat henüz sonuç alabilmiş değiliz. Sizin de söylediğiniz gibi iki buçuk aya yakın bir zaman geçti ve tüm sektör paydaşları gibi bizlerde bir an önce işletmelerimizi açmak istiyoruz, pandemiyle mücadele de sektör olarak almamız gereken ek önlemler varsa almaya her zaman hazırız.
İlgili makamlardan talepleriniz ve beklentileriniz nelerdir?
Bazı illerdeki otel içi SPA merkezleri gibi İstanbul’daki otel içi SPA merkezlerinin de hizmet vermesini bekliyoruz. Kademeli bir geçişte olabilir, belli bir dönem hizmetlerimizi sadece otelde konaklayan misafirlerle sınırlandırabiliriz.
Bu süreçte sabit işletme giderlerimizi karşılayabileceğimiz şekilde faaliyetlerimize devam etmemiz sağlanabilir.
Birçok sektörde 2020 Temmuz ayında uygulamaya alınan KDV indirimi içerisine SPA ve fitness merkezlerinin de dahil edilmesi, kira desteği gibi önlemlerde bizi bu zorlu süreçte biraz da olsa rahatlatacaktır.
Güvenli Turizm Sertifikası’na sahip otellerin bünyesinde yer alan; yüzme havuzu, hamam, SPA, sauna, masaj salonu gibi tesislerin faaliyetlerinin düzenlenmesi yerine faaliyetlerinin durdurulması hakkında neler söylemek istersiniz? SPA’ları kapatılmak yerine sizce bu işletmeler faaliyetlerine nasıl devam edebilirdi?
Bir işletmeyi kapadığınız zaman geliri tamamen kesmiş oluyorsunuz. Bunun yerine kapasiteyi daha da düşürüp hiç olmazsa daha az personel ile daha az misafire hizmet verip nakit akışını devam ettirebilirsiniz.
Daha önceden devam eden ödemeler var bunları yapabilmeniz için işletmenin kısmi de olsa çalışması lazım.
Havuzlarda oluşturulan sosyal mesafe, sauna ve hamam alanlarının münferit kullanılması bu alanlardaki riski zaten ortadan kaldırıyor.
Masaj yapan terapist maske takıyor misafire de maske takma zorunluluğu uyguladık ve bunun sonucunda sıfır vaka ile sezonu tamamladık.
Bu kurallar ışığında bu tesisler kapanması yerine devam etmesinin uygun olacağını düşünmekteyim. Düzenli olarak tesislerimizi denetlemeye gelen yetkililerde almış olduğumuz önlemleri başarılı bulduklarını her defasında tarafımıza ilettiğini belirtmek isterim.