Seneler önce anne ve babamla ilk kez ziyaret ettiğimizde, memleketimizden ayrılıyormuş hissiyatı ve yüzlerimizde tebessüm ile geride bıraktığımız Mudanya, birkaç saatlik o kısa ziyarete rağmen tadı damağımda kalan modern ve sıcak bir sahil kasabası… Kendine ‘Barışın ve Kardeşliğin Kenti’ ünvanını layık gören bu küçük ilçe, bu sefer daha uzunca bir ziyaret ile, gözümüzü olduğu kadar gönlümüzü de doyurdu.
Sakin Bir Haftasonu Kaçamağı
Pandemi nedeniyle çok kalabalıklarda rahat edemeyen bir aile olarak, küçük oğlumuzla rahat edip mutlulukla evimize geri dönmeyi hayal ederken aklımıza birden düşüveren Mudanya, bizim gibi Ankara’dan gelecek olan çocuklu aileler için oldukça konforlu bir yolculuk rotasına sahip. Yolun rahat olması ve yol üzerindeki pek çok tesisin hijyen kurallarını gereği ile yerine getiriyor olması bence oldukça önemli. Ankara’dan sonra ilk mola yerimiz olan Sivrihisar Şoförler Derneği Tesisleri, hem temizlik hem de sunduğu yiyecek&içecek imkanları ile bizim ailecek her daim tavsiye edilecekler listemizde. İlerleyen saatlerde ise, Bozüyük’te yer alan Sarar Outlet Center bizim için kurtarıcı oldu. Cuma öğleden sonrası çıktığımız bu kısa tatilde, ilk akşam için tercih ettiğimiz, Mudanya’nın Bademli Mahallesi’nde yer alan Bademli Et Mangal temizliği, sorunsuz hizmeti, güler yüzlü çalışanları ve çocuk oyun alanı ile bizden tüm artıları toplarken lezzetleri ile de yüzleri güldürdü. Yolunuz düşerse sıcak humusu kesinlikle denemenizi tavsiye ederim.
Tarihi Dokusu Kısmen Korunan Montania Special Class Hotel
Biz bir gecelik konaklama için Mudanya’nın en eski oteli olarak bilinen ve tarihi mimarisini koruma altında tutmaya çalışan, denize sıfır Montania Special Class Hotel’i tercih ettik. Denize hasret bir İzmirli olarak kaldığımız çatı katında, sabah martıların sesi ile uyanmak ve tüm gece ara ara dalgaların sesini derinlerden işitmek beni gerçekten çok mutlu etti. Hem odalarında sunduğu konfor ve özenli iç mekan tasarımları, hem de mimari dokusu ile beni büyülese de, çalışanların iletişime kapalı olmaları biraz üzücü bir ayrıntı olarak zihnimde yer etti. Bu kadar özenle tasarlanmış, tarihi geçmişi güçlü mekanlarda nedense bazı beklentileri baya düşük tutmak gerekebiliyor, işte burası da tam öyle bir yer…
Rast Gele!
Yarı kapalı, yarı güneşli bir cumartesi sabahına uyandığımız Mudanya’da grimsi bulutlara inat, insanların yüzü hep gülüyordu ve Mütareke Evi’nde son bulan sahil gezintimizin en unutulmaz anları balıkçı Eylül ve Ahmet’in oğlumla sanki yıllardır tanışıyormuşçasına geliştirdikleri balıkçılık sohbetleri oldu. Sahilin girişindeki koca Atatürk Heykeli’nin önünde dediği gibi ‘Barışın ve Kardeşliğin Kent’i olan Mudanya’da herkes sıcak, herkes güler yüzlü, herkes gülümsüyor…
Mudanya Lezzet Şenliği
Şenlikten habersiz olsak da, uzun süredir hasret kaldığımız pazar geleneği ve sergiler ile karşılaşmak bizi mutlu etti. 4 gün süren bu lezzet festivalinde, Mudanya’nın tarihi konaklarının ara sokaklarında tüm yerli üreticiler ve halk, yöresel lezzetlerini ziyaretçiler ile en doğru şekilde buluşturmak için çalışıyor. Damakları coşturduktan sonra kulakların pasını silmek de yerli sanatçılar ve Mudanya Şehir Bandosu’na kalıyor.
Sıfırlamak Gerek Bazen
Hayat stresi, pandemi, yoğun iş temposu derken siz de bizim gibi biraz bunalmış hissediyor ve sıfırlanmak için kısa bir gezi rotası oluşturmaya çalışıyorsanız, Mudanya sakinliği, güler yüzlü halkı, masmavi denizi ve martıları, akıllarda kalan tatları ile iyi bir alternatif bana göre. Yolunuz düşerse Bursalıların 3 öğünde de severek tükettiklerinden bahsettikleri Cantık Pidesi’ni Mudanya Eski Cami sırasında yer alan Saray Simit Cafe’de deneyebilirsiniz. Av yasağı nedeniyle beklediğimiz canlılıkta olmayan balıkçılara güzel bir alternatif olarak düşünülebilir.