Last Updated on 18 Ağustos 2021 by Yaşar Çelik
Almanya dün gece itibarı itibarı ile Türkiye’yi ’ Yüksek Rizikolu Ülke ‘ listesine aldı. Yaz tatilinin sonlarına doğru alınan bu kararın önce nedenlerine, ardından Türk turizmine yansımasına bir göz atalım.
Zira Almanya hâlihazırda Türkiye’ye turist gönderen ülkeler sıralamasında Rusya ve Ukrayna ile birlikte önemli bir yer tutuyor. Bu kararın Almanya’da yaşayan Türk vatandaşları için de büyük önem taşıdığını bugünkü yazısında belirten NBK Touristic Genel Müdürü Recep Yavuz, “Bu yıl Almanya’dan yurt dışındaki vatandaşlarımız ile birlikte 2 milyonu Antalya’ya olmak üzere toplamda 3 milyon misafirin ülkemize geleceğini öngörüyorum. Bu yüzden bugüne kadar aldığımız tedbirlerin hassasiyetle sürdürülmesi çok önemli. Maç daha devam ediyor.” dedi.
İşte NBK Touristic Genel Müdürü Recep Yavuz’un Alman turiste ilişkin öngörüleri…
“1 Ağustos 2021 itibarı ile Almanya ülkeye giriş kurallarını revize ederek hava, kara ve deniz üzerinden ülkeye girişlerde 3 koşuldan birinin yerine getirilmesini şart koştu; aşılanmış olmak, hastalığı geçirmiş olmak ya da test yaptırmış olmak.
TÜRKİYE YÜKSEK RİZİKOLU ÜLKE SINIFINDA
Almanya daha önce var olan ve Türkiye’nin de dahil olduğu Rizikolu ülke statüsünü kaldırılarak yerine yüksek rizikolu ülke veya virüs varyant ülkesi sınıflandırmalarını getirdi. Bununla birlikte bazı ülkeler rizikosuz sınıfına dâhil olurken, 70 ülke Yüksek rizikolu ülke sınıfına alındı. Türkiye’de bunlardan biri.
Türkiye’nin yanı sıra Amerika, İsrail, Karadağ ve Fransa’nın deniz aşırı bölgelerinin de dâhil edildiği bu listede Mısır, İspanya, Hollanda, Kıbrıs gibi tatil destinasyonları yer alıyor. Tatil ülkelerinin bu listeye alınması Robert Koch Enstitüsünün tatilden dönen turistlerin bulaş riskini artırdığı kanaatinden kaynaklanıyor. Oysa Kosova, Hırvatistan, İspanya, Bosna Hersek, Türkiye, Fransa, İtalya gibi ülkelerden dönenlerin virüsün yayılmasında etkin olduğu kanaati Tur operatörlerinin verileri ile örtüşmüyor. Bu ülkelere yoğun turist gönderen FTI, TUİ gibi Tur operatörleri yaptıkları çalışmalar ile bu ülkelerden dönenlerde görünen semptomların % 1’ in altında olduğu belirtmiş ve Robert Koch Enstitüsüne tatil ülkelerinde ivedilikle uygulanan hijyen tedbirleri ve turistlerin otel dışında pek yoğun olmamaları dolayısı ile bulaş riskinin düşük olduğunu iletmişlerdi.
Her alanda gevşemeye ve açılmaya giden Almanya, yaz sezonunun sonuna doğru turizme takılı kaldı, oysa dün Alman liginde bir maçta tribünde 50.000 seyirci vardı. Hepsi aşılanmış dahi olsa insan bu geçişe mental olarak hâlihazırda pek hazır değil ve haliyle tedirgin oluyor. Turizmde risk var statta yok mu?
Robert Koch Entitüsü çok eleştirilen bu kararı için şu gerekçelerini sıralamıştı:
– Ülkedeki virüs yayılma hızı
– Ülkedeki hastanelerin yeterliliği
– Verilerin eksik iletilmesi
Almanların İspanya’dan sonra en çok Türkiye’ye geldiğinden yola çıkarak Türkiye ile ilgili böyle bir kararın alınması bana pek sürpriz olmadı. Bu yıl içinde bugüne kadar ülkemize Almanya’dan gelen ziyaretçi sayısı neredeyse 1 milyona yaklaşıyor. Haliyle Almanya, Türkiye ile arasındaki trafiğe ayrı bir hassasiyet gösteriyor.
EYLÜL – EKİM – KASIM AYLARI ETKİLENİR Mİ?
Bugünden itibaren bu kararla zora girebilecek misafirler için tur operatörleri kolaylıklar göstererek tatillerin iptaline veya kaydırılmasına yardımcı oluyorlar. Özellikle aşısız olanlar ve okul çağında çocukları olanlar için bunun önemi büyük.
Eylül ve Ekim aylarında sonbahar tatilini değerlendirmek isteyen özellikle orta yaş üstü yoğun bir potansiyelin olduğundan yola çıkarak bu kararın Eylül, Ekim, Kasım aylarına yansımasına bir göz atalım.
Yüksek rizikolu ülkelerden (Türkiye dahil) Almanya’ya giriş yapan aşılı ve hastalığı geçirmiş kişiler bunu belgeledikleri takdirde herhangi bir kısıtlamaya maruz kalmıyorlar. Bu karar sadece aşısız veya hastalığı geçirmemiş olanların dönüşte 10 günlük karantinaya girmesini şart koşuyor. Kişiler isterlerse 5. gün sonunda ilave bir test yaptırarak negatif sonuç ile karantinayı erken bitirebiliyorlar. Karantina konusu hem mali, hem sosyal açıdan önemli. Yüksek maliyetli testler bir aile için bir kişinin tatil parasına denk gelebiliyor. Karantinanın caydırıcılığı şu açıdan da kuvvetli, zira sayılı günleri olan insanların tatilinin 10 gününü karantinaya feda etmeleri pek tercih edilmiyor. Bunun dışında karantina esnasında kesinlikle evin dışına çıkılmaması ve eve kimsenin gelememesi kişinin dünya ile bağının kesilmesi gibi algılanıyor.
ALMANYADA 50 MİLYON KİŞİ ÇİFT AŞI OLDU
Almanya aşı karşıtlarına rağmen ülke nüfusunun %57’sine çift aşı yapılmasını sağladı. 84 milyonluk ülkede toplam 97 milyon aşı vuruldu. Bu bağlamda halihazırda yaklaşık 50 milyon Alman vatandaşı aşı olduğu veya hastalığı geçirdiği için zaten sorunsuz seyahat edebiliyor. Bununla birlikte son günlerde Almanya’da aşılanmanın hız kestiğini ve sürekli aşı yapılması çağrılarına hükümet tarafından birtakım yaptırımlarla çözüm arandığını biliyoruz. Son olarak artık ücretsiz test yapılmayacağı kararı alındı ki Almanya’da test ücretleri ortalama 50-80 Avro civarında.
AŞILANMIŞ ALMANLAR GELEBİLECEK
Bugünden itibaren Türkiye’ye gelmek isteyenlerin önünde iki yol var. Ya aşılı gelip sorunsuz bir şekilde tatil yapacaklar ya da test ile gelip dönüşte karantinayı göze alacaklar. Ben aşı sırası gelmemiş, imkân bulamayan çok az bir kesimin karantinayı göze alıp geleceğini düşünüyorum. Bunun yerine Türkiye’ye gelebilmek için ikna olup aşı olacak önemli bir kesimin olduğunu ve Alman hükümetinin bunun bilincinde bu kozu aşılanmayı artırmak için öne sürmüş olabileceğini düşünüyorum. Almanların en çok ziyaret ettiği iki ülke İspanya ve Türkiye yüksek rizikolu ülke sınıfında. Tatil aşılanmayı hızlandırmak için Alman hükümetinin elindeki önemli bir koz.
BUGÜNDEN İTİBAREN 1 MİLYON ALMAN TURİST DAHA ANTALYA’YA GELEBİLİR
Bugünlerde Antalya’ya günde ortalama 15.000-20.000 Alman misafirinin geldiğini düşünürsek, ‘Alman hükümeti aşılanmayı Antalya kozu ile artırmaya çalışıyor’ desek çok abartı olmaz sanırım. Zira eylül, ekim ve kasım aylarını turizmciler Almanların sezonu olarak nitelerler. Ben bugünden sonra yılsonuna kadar Antalya’ya 1 milyon ilave turist geleceğini tahmin ediyorum. (17 Ağustos- 31 Aralık)
2021’DE TÜRKİYE’YE 3 MİLYON ALMAN TURİST GELEBİLİR
Son 10 yılda 5 milyon turist civarında seyreden ülkemize gelen Alman turist sayısı, geçtiğimiz yıl 1 milyonun biraz üzerine ancak çıkabilmişti. Bu yıl Almanya’dan yurt dışındaki vatandaşlarımız ile birlikte 2 milyonu Antalya’ya olmak üzere toplamda 3 milyon misafirin ülkemize geleceğini öngörüyorum. Bu yüzden bugüne kadar aldığımız tedbirlerin hassasiyetle sürdürülmesi çok önemli. Maç daha devam ediyor.
Sadece Ağustos ayında Antalya’ya gelen turist sayısı 2 milyonu bulacak gibi. Yılbaşından bugüne yaklaşık 4 milyon 500 bin turist ağırlayan ve Dünya turizminin en hareketli destinasyonlarından biri olan Antalya, süreci en doğru yöneten bölgelerin başında geliyor.
Türkiye açısından da Almanya’nın kararı önemli bir farklılık yaratacak, zira artık neredeyse sadece aşılanmış Alman turist Türkiye’ye gelecek. Bu Almanya’daki Türk vatandaşları için de geçerli. Aşısız ve test ile gelecek olanlar oldukça azalacak. Uçaktaki, oteldeki aşılanmış sayı artınca, turist kendini güvende daha güvende hissedecek.”
NOT: Bu yazımı iki gün önce bütün çabalarımıza rağmen kaybettiğimiz turizm dünyamızın en renkli ve çalışkan simalarından sevgili MURAT YALÇIN’a atfediyorum.