Almanya seçimleri öncesinde SPD, CDU, FDP ve Birlik 90/Yeşiller partileri turizm sektörü, seyahat endüstrisi için neler vaat ediyor?
26 Eylül 2021 tarihinde Almanya Federal seçimleri gerçekleşecek. Turizm dergisi fvw siyasi partilerin programlarında turizm ve seyahat endüstrisine yönelik politikalarını ve vaatlerini mercek altına aldı.
Almanya seçimleri öncesinde SPD (Sosyal Demokratlar), CDU (Hıristiyan Demokratlar), FDP (Liberaller) ve Birlik 90/Yeşiller partileri turizm sektörü, seyahat endüstrisi için neler vaat ediyor?
CDU (Hıristiyan Demokrat Birliği / Christlich Demokratische Union Deutschlands)
Hıristiyan Demokratlar, turizmin Almanya için önemli bir sektör olduğunu belirtiyor. Bu nedenle “ulusal turizm stratejisi”nin daha da geliştirilmesi gerektiğini; bu strateji kapsamında niteliksel ve sürdürülebilir bir büyümenin hedeflenmesi gerektiğine vurgu yapılıyor.
CDU, “sürdürülebilirlik” ve “iklim koruma” konularına yönelik ihlaller için katı bir yaptırım mekanizması oluşturmak istiyor.
Federal hükümet, Almanya’nın 2045 yılına kadar iklim açısından “karbon nötr” olması için sürdürülebilirlik ve plastik atıkların azaltılması alanında öncü bir rol oynamalıdır.
CDU, Avrupa Emisyon Ticaret Sistemi’ni (AB ETS) ülke genelinde hava ve deniz taşımacılığı dahil olmak üzere tüm ulaştırma sektörüne yönelik genişletmek istiyor.
Avrupa genelinde “yüksek hızlı demiryolu trafiğini” daha da iyileştirmek gerekiyor. Bu kapsamda ilk etapta Almanya’dan Varşova ve Prag’a hızlı, koordineli bağlantılar oluşturulmalı.
Alman havacılık endüstrisi, iklim açısından karbon nötr uçuşlar için teknoloji lideri olacak. Parti, sentetik yakıtların (SAF) Almanya’da geliştirilmesini ve üretilmesini sağlamak istiyor.
CDU, “Alternatif yakıt kullanılan uçuş ve uçakları “havacılık vergisi”nden muaf tutmak istiyoruz” vaadinde bulunuyor.
Havalimanları için demiryolu bağlantıları genişletilecek, uçuşlar ve trenler arasındaki transfer koşullarının iyileştirilmesi planlanıyor.
Dijitalleşmeye ve dijital uygulamalara önem verilecek. Dijitalleşme ve dijital uygulamalar ile gecikme, rötar, sözleşme iptalleri veya geri ödemeler için tazminat ödemelerini basitleştirmeyi amaçlamaktadır.
“Akıllı sözleşmeler” ile yasal bir çerçeve oluşturulacak. Böylece, örneğin bir uçuş gecikmesi gibi bir zarar durumunda tazminat otomatik olarak müşterinin hesabına aktarılabilecek.
SPD (Almanya Sosyal Demokrat Partisi / Sozialdemokratische Partei Deutschlands)
SPD’nin seçim programında turizme özel bir önem verildiği belirtiliyor.
Pandemi nedeniyle yaşanan kayıp ve ortaya çıkan zararların telafisi için konaklama, otel ve yeme – içme sektörü de dahil olmak üzere turizm sektörüne, seyahat endüstrisine destek vermeye devam edileceği belirtildi.
“Yurt içi turizm” güçlendirilecek. SPD bu hedefi “ülke ekonomisi için önemli olan turizm sektörünü sürdürülebilir ve gelecek trendlerine uygun hale getirmek için bir fırsat” olarak görüyor.
Almanya, 2030 yılına kadar iklime zarar vermeyen çelik üretimi ve CO2 salınımını azaltmak için “hidrojen teknolojilerinde lider pazar” olmayı hedefliyor. Sosyal Demokratlar, hidrojen yakıtını nakliye, ulaşım ve hava trafiği alanlarında da yaygınlaştırmayı planlıyor.
SPD göreve geldiği takdirde, 2030 yılına kadar “Avrupa’daki en gelişmiş ve iklim dostu mobilite sistemini kurmayı” istiyor.
Otobüsler ve trenler 2030 yılına kadar iklim açısından “karbon nötr” olacak ve mevcut filolar modernize edilecek.
Demiryolu seyahati, Avrupa içinde uçak seyahatlerinden daha ucuz ve daha cazip hale getirilmelidir.
Komşu ülkeler ile yeni, hızlı tren seferleri ve gece saatlerinde de yaygın tren bağlantılarının hayata geçirilmesi sosyal demokratların vaatleri arasında.
Birlik 90 / Yeşiller (Bündnis 90/Die Grünen)
Coronavirüs pandemisi sonrasında da turizm sektörü özel destek almalıdır.
Yeşiller, “Pandemi sürecinde turizm işletmelerinin aldıkları devlet yardımları için geri ödeme gerekiyorsa, bu koşulların kolaylaştırılması ve vadenin uzatılması gerektiğini” savunuyor.
Yeşiller, “turizm endüstrisini kilit bir ekonomik faktör olduğunu belirterek; milyonlara iş imkanı sunması nedeniyle yeniden toparlanmasına yardımcı olmak istiyoruz” açıklamasında bulunuyor.
İttifak 90 / Yeşiller Partisi “İklime zarar veren yolcu gemilerinin, sonsuz çöp üretimine ve büyük kaynak tüketimine yol açan, ekolojik ve sosyal değerleri hiçe sayan kitle turizminin geleceğinin olmadığını” belirtiyor. Yeşiller, kitle turizminin en aza indirilmesine yönelik bir yol izlenmesi gerektiğini savunuyor.
Yeşiller Partisi göreve geldiği takdirde “sürdürülebilir” veya “soft turizm”, alanında önemli adımlar atacak. Çevre dostu ulaşım yolları (patikalar, bisiklet yolları ve demiryolları) genişletilecek ve ulaşımı kolaylaştıran araç paylaşımı imkanları geliştirilecek.
Tren seyahatlerinin daha tercih edilebilir olması için yeni adımlar atılacak. Avrupa’da gece treni ağı ve seferleri sıklaştırılıp, geliştirilecek. Tren bir numaralı turistik ulaşım aracı haline getirilecek.
Hidrojen veya sentetik yakıtların, seyahat endüstrisinde daha yaygın bir şekilde kullanılması yönünde adımlar atılacak.
Birtakım fiyatlandırmalarda CO2 salınımı baz alınması sağlanacak. Hava trafiğinde yenilenebilir enerjilerin kullanılmasını teşvik edecek bir fiyatlandırma sistemi geliştirmelidir.
Yeşillere göre, kamu ve özel sektörde iş seyahatleri için orta ve uzun mesafeli uçuşların sayısı “video konferans” tercih edilerek azaltılmaya çalışılmalıdır. Havalimanları artık mali yardım almamalıdır.
FDP (Hür Demokratik Parti / Freie Demokratische Partei)
Liberaller, turizm ve seyahat endüstrisine yönelik vaatlerini ve izleyecekleri siyaseti seçim programlarında “Geleceğin turizmi” başlığı altında ele aldı.
FDP, sürdürülebilir turizmi güçlendirmek istiyor. Parti, bu nedenle “turizm endüstrisini gelecek için güçlendirecek, salgına dayanıklı bir kriz yönetimine ihtiyacımız var” açıklamasında bulunuyor.
FDP programında “Ülke turizminde vasıflı işçi sıkıntısı ve çok sayıda bürokratik yükümlülük, özellikle küçük ve orta ölçekli şirketler için büyük zorluklar oluşturuyor” ifadesi yer alıyor. Göreve geldikleri takdirde bu alanlarda çalışmalar yürütülecek.
Liberaller de seyahat ve ulaşımın yenilikler yoluyla daha ekolojik bir hale getirilmesi üzerinde duruyor.
Dijitalleşmenin ve çevrimiçi platformların turizmin gelişmesinde önemli rol oynadığına dikkat çekilerek; bu alanlara gerekli önem gösterilmediği takdirde seyahat endüstrisinde geri kalınacağı; bu alandaki gelişmelere önem verilmesi gerektiği belirtiliyor.
e-mobilite için bir strateji belirlenip toplu taşıma, seyahat taşımacılığı, altyapı ve demiryolu operasyonlarının bu kapsamda değerlendirilip; çalışmalar yürütülmesi gerektiği belirtiliyor.
FDP’nin vaatleri arasında “Trans-Avrupa ulaşım ağlarının modernleştirilmesi ve genişletilmesi de” yer alıyor.