Muğla’nın en güzel ve değerli koylarından olan Karacasöğüt’e marina inşa edilmesi planlanıyor.
Muğla’nın en güzel ve değerli koylarından olan Karacasöğüt’e marina inşa edilmesi planlanıyor.
Bölge hem denizde arkeolojik bulguların olduğu alan hem de Özel Çevre Koruma alanı. Kültürel ve tarihi mirası tehdit eden marina projesinin yapacak olansa vakıf adı altında MUÇEV limited şirketi.
Kent Konseyi Çevre Temsilcisi Halime Şaman ve ismini vermek istemeyen yöre halkından bir denizci Diken’den Ayşegül Kasap’a konuştu.
“RUSLARA YA DA KATARLILARA SATILMASI PLANLANIYOR” İDDİASI
Karacasöğüt için “Çok özel bir bölge hem tarihi geçmişi hem bitki ve hayvan türlerinin üreme noktaları olması anlamında bir doğa harikası ve bir kültür mirası” ifadelerini kullanan Halime Şaman, Muğla Valiliği’nin bölgenin Bern, Barselona Sözleşmeleri ve eki olan Akdeniz’de Özel Korunma Alanlarının Korunmasına ait protokolle korunan bir Özel Çevre Koruma bölgesi olmasına rağmen “ÇED gerekli değildir” raporu verdiğini söyledi.
Denizci ise marinanın bütün koyu ve kıyıyı kapatacağını, yapıldıktan sonra da ya Ruslara ya da Katarlılara satılmasının planlandığını iddia etti.
“MUÇEV, 5’Lİ ÇETEYE EKLENEN ŞİRKET”
MUÇEV, valilik ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yüzde 50 ortaklıkla kurduğu bir şirket. Yönetimi sır gibi saklanıyor. CHP Muğla Milletvekili Mürsel Alban, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda “5’li çeteye bir şirket daha eklendi adı MUÇEV” diyerek şu ifadeleri kullanmıştı:
“Bu kurumun adı ‘MUÇEV’ diye adlandırılmış bir limited şirket ama bu limited şirketi sanki kamu iştirakiymiş gibi Muğla ilinde, 14 koyu kendi bünyesine, bakanlığınızca doğrudan verilerek işletmeye almıştır.”
CHP’li Alban vakıf için aynı zamanda şöyle de demişti:
“Bu MUÇEV, yerel yönetimlere alternatif olarak kurulmuş paralel bir yapı mıdır?”
BİLİRKİŞİ ÇED GEREKLİ DEDİ
MUÇEV koyda iskele genişletme talebiyle başvuruda bulunmuş, Muğla Valiliği de birinci derecede koruma alanı olmasına rağmen koy için “ÇED gerekli değildir” raporu vererek bir anlamda süreci hızlandırmıştı.
Bunun üzerine Marmaris Kent Konseyi devreye girmiş, Marmaris Belediyesi’yle birlikte “ÇED gerekli değildir” kararının iptali için Kasım 2020’de mahkemeye müracaat etmişti. Mahkeme halen devam ediyor. Davaya atanan bilirkişi heyeti bölge hakkında rapor hazırlayarak, ÇED raporunun gerekli olduğunu vurgulamıştı.
“TEKNE BAĞLAMA İSKELESİ DİYORLAR AMA ASLINDA MARİNA YAPMAK İSTİYORLAR”
Kent Konseyi temsilcisi Şaman şöyle konuştu: “Kıyıların ranta açılıp ‘kıyılar halkın kullanımına kapatılamaz’ cümlesi ile ifade edilen anayasal hakkımızın ihlalinde hep karşımıza çıkan, uğraşmak zorunda kaldığımız vakıf görünümlü limited şirketi. Davacılardan biri Marmaris Belediyesi, davalısıysa MUÇEV turizm limited şirketi. Tekne bağlama iskelesi diyorlar ama aslında marina yapmak istiyorlar. Şu anda kapasitesi 60 tekne bunu büyük tonajlı 187 (mega) yatın barınabileceği bir marina dönüştürmek istiyorlar.”
HALK ERİŞEMEYECEK, DENİZ YOK OLACAK
Koy bütün halkın kullanımına açık ancak marinayla beraber halkın erişimi de engellenecek.
Bunun yanı sıra aktarılan bilgilere göre, koydaki suyun kendini yenileme yeteneği de zayıf. Yani hareketli bir deniz değil: “Denizin hiçbir devinimi yapamayacağı bir projeye doğru ilerlemek istiyorlar. Orası özellikle birinci derecede koruma alanı olan deniz çayırlarının yani denizin oksijenini sağlayan bitkilerin kaynağıdır. Sadece karasal etkiye neden olmayacak, denize öldüreceğimiz bir proje. Gelip belirli dönemlerde üremesini gerçekleştiren tüm canlıların yok olmasını sağlayacak bir proje.”
DAVACI BELEDİYE İNŞAAT İÇİN RUHSAT VERMİŞ
Mücadele sırasında bölge halkı ‘trajik’ bir gelişmeyle de karşı karşıya kaldı. O da MUÇEV’e karşı davacı olan Marmaris Belediyesi’nin aynı zamanda çalışmalara başlanması için ruhsat verdiği bilgisi.
İNŞAAT YASAĞINA RAĞMEN BAŞLAMIŞLAR
Şaman yaşananları şöyle anlattı: “Karacasöğütlülerin davetiyle toplantıya gittik. Toplantımızı iskelenin olduğu yere 50 metre uzaklıkta bir yerde yaptık. Toplantıda yöre halkı inşaatın başladığını söyledi. Bu, Türkiye’de inşaat yasağının devam ettiği bir tarih. Toplantıyı 11 Ekim’de yaptık. İnşaata başlayanlar köylülere ‘İznimiz var’ demiş ama izni gösterememişler. Köylüler inşaatın bir tabelası olur onu da göremediklerini söyledi ki biz de toplantıya giderken bir tabela görmedik.
TABELAYI ÇAKMAYA BİLE FIRSAT BULAMAMIŞLAR
Toplantı iki saat sürdü. Toplantıdan bitiminde gidip soralım dedik izin belgelerini. Varsa göstersinler. Bir pazar günü, her yer kapalı. İki saatin sonunda 50 metre mesafe yürüdüğümüzde bir mavi tabelayı gördük. Boyası henüz kurumamış. Çakmaya bile fırsat bulamamışlar, plastik kelepçelerle tutturmuşlar. Meğer belediye 9 Ekim’de ruhsat vermiş. Gerçekten ironik bir durum. Marmaris Belediyesi hem davacı hem de ruhsat vermiş.”
Kararlı olduklarını ve mahkemeye müdahil olmak için dilekçe verdiklerini belirten Şaman, “Mahkemenin vereceği kararın olumlu olmasını bekliyoruz. Bu tarihi bir miras. Bir yangından süzülüp gelerek bizde kalanı korumaya çalışıyoruz.”
“BURASI ANTİK BİR LİMAN”
Karacasöğüt’te yaşayan bir denizci marinanın koyu ve denizdeki hayatı çok olumsuz etkileyeceğini söyledi:
“Burası antik bir liman. Limanın antikliği kalmayacak. Yüzyıllardır oluşan birikimler yok olacak. Yeni yapılacak bir marina projesi buranın kirliliğine neden olacak. Vatandaş artık kullanamayacak: “Koyun plajı var. Piri Reis’ten kaldığı söylenen çeşme var. Orada kamping yapıyor hafta sonları vatandaşlar. Marinadan sonra kapatılacak bu kıyılar halka açık haliyle kalacağını zannetmiyorum.”
“YA RUSLARA YA KATARLIYA SATACAKLAR”
Dünyayı gezdiğini söyleyen denizci şöyle devam etti: “Devletler gemi limanları yaparlar. Bu limanların içinde bir veya iki tane marinalar konur. Türkiye’de problem bu tür koylara marina yapılması. Kapalı koylara marina yaptıklarında, teknelerin gideceği koy da kalmayacak.”
“İngiliz limanı zaten saray nedeniyle kapatıldı. İngiliz limanı kalktıktan sonra Çökertme’deki iskeleleri de kaldırdılar. Karacasöğüt aslında teknelerin su alacakları tek yerdi. Burayı da bu şekilde kapatırlarsa Gökova’ya gelen mavi yolculuğu bitirmiş olacaklar. Gökova’da bir tek Karacasöğüt kaldı. Bunların yapacağı iskeleler koyun ortasını da geçecek kıyıyı da kapatacaklar. Buraları satmak üzere yapıyorlar ya Ruslara ya Katarlılara satacaklar. Buraya tekne giremeyecek.”
Marmaris’te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için yapılan yazlık saray nedeniyle halk arasında İngiliz limanı diye bilinen koy halka ve turizme kapatılmıştı.