Şerif Yenen’den 2022 turizm trendleri

Profesyonel turist rehberi, seyahat yazarı ve uluslararası konuşmacı Şerif Yenen

Last Updated on 17 Aralık 2021 by Turizm Günlüğü

2022 yılının hem kültürel gezi, hem iş seyahati, hem de küçüklü büyüklü toplantılarla buluşma yılı olacağı öngörüsü yapan Şerif Yenen, iç turizm grafiğinin yükselmeye devam edeceğini söylüyor. Sayısı gittikçe artan kültür gezilerinden ekonomik ve toplumsal yarar elde edileceğini belirten Yenen, yeni yıl tahminleriyle birlikte turizmdeki bazı önemli konulara dikkat çekiyor. Şerif Yenen’in yorumlarıyla işte 2022 turizminde bizi bekleyenler…

Profesyonel turist rehberi, seyahat yazarı ve uluslararası konuşmacı Şerif Yenen, yeni yıla geri sayım sürerken pandemiyle birlikte değişen yeni turizm trendlerine projeksiyon tutuyor. Salgının nasıl seyredeceğinin kolay tahmin edilememesi nedeniyle turizm sektörünün hangi yönlere evrileceğine dair net öngörülerde bulunmanın zor olduğuna vurgu yapan Yenen, “Kesin olan şu ki, 2022 turizmde önceki yıllara göre daha iyi olacak” diyor.

BULUŞMA YILI OLACAK

İki yıla yakın süren kısıtlamalardan sonra, insanların artık seyahat için bastırdıkları tutkularını yavaş yavaş serbest bırakmaya başladığını söyleyen Yenen, uzun süreden beri birbirini görmeyenlerin de artık daha fazla birlikte olmanın yollarını arayacağını, 2022 yılının hem kültürel gezi, hem iş seyahati, hem de küçüklü büyüklü toplantılarla buluşma yılı olacağını belirtiyor. Yenen, bu yükselen seyahat iştahının yönünün yakın mı, yoksa uzak destinasyonlara mı olacağını şimdiden kestirmenin güç olduğunu, yolculukların uzunluğunun pandeminin seyriyle birlikte şekilleneceğini düşünüyor.

DENEYİM TURİZMİ YÜKSELİŞTE

Şerif Yenen, pandemi nedeniyle genel olarak hayata bakış açımızın yeniden şekillendiği bir dönemden geçtiğimizi belirterek; doğaya ve doğal güzelliklere, çevreye, tarihi ve kültürel farklılıklara duyarlılığımızın hızla arttığını, bunun yansımalarını seyahat alanında görmenin kaçınılmaz olduğunu vurguluyor. Yenen, “Kapalı geçen günlere inat daha az bilinen destinasyonlarda farklı deneyimler yaşama arzusu arttı. Gezginler konfor alanlarının dışına ne kadar çıkarsa çıksın, daha önce hiç yapmadıkları şeyleri deneyimlemek ve daha az gidilen destinasyonları keşfetmek için daha heyecanlılar; yerel kültürü temsil eden otantik deneyimlere olan ilgi yükseliyor. Seyahat artık sadece ‘bir yere gitmek’ demek değil, gidilen destinasyonda farklı deneyimler yaşamak çok daha önemli. Kültürel etkileşim daha çok ön plana çıkmaya başladı. Hem ileri teknolojiye sahip, hem de doğayla bütünleşik turizme yönelim var” diyor.

HEM SANAL, HEM GERÇEK

Pandemiyle hayatımıza giren sanal turların, 2022 ve sonrasında turizmin bir parçası olmaya devam edeceğini öngören Yenen, sanal turlarla oturduğu yerden uzak diyarları keşfetmenin tadını alanların, bundan vazgeçmeyeceğini, beklentilerin artarak çeşitleneceğini savunarak şu yorumları yapıyor: “Sadece bireysel seyahatlerde değil, toplantı turizmi için de durum aynı. Birçok şirket işlerini evden çalışma düzenini kapsayan modellerle yürütüyor, dolayısıyla illa yüzyüze toplanmak gerekmeyecek. Geleceğin turizminde iş ve tatilin bir arada bulunabildiği, sanal tur veya toplantıların devam ettiği yeni modellerle tanışacağız”.

İÇ TURİZM YÜKSELECEK, KÜLTÜR BİLİNCİ GELİŞECEK

2020 ve 2021’de yurt içinde seyahat eden yerli gezginlerdeki artışın, yurtdışına çıkanları fazlasıyla geride bıraktığını hatırlatan Yenen şöyle devam ediyor:
“2022’de de iç turizm grafiği yükselmeye devam edecek. Pandemi engeline ek olarak Türk Lirası’nın değer kaybetmesi de yurtiçinden yurtdışına gidişleri önemli ölçüde durdurdu, bu durum sürecek. Öte yandan Türkiye yabancı ziyaretçiler için ekonomik açıdan çok daha cazip hale geldi, bu da yurtdışından ülkemize gelen yabancı ziyaretçilerin sayısına ciddi artış olarak yansıyacak. Ancak bu durumun bir dezavantajı da olacak, o da ucuzluğun getirdiği imaj kaybı.

İç turizmde Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgeleri ilgi odağı olmaya devam edecek. Sayısı gittikçe artan kültür gezileriyle birlikte, memnuniyet verici gelişmeler yaşanacak. Ekonomik katkıların yanı sıra toplumsal yarar elde edilecek. Yaşadığımız coğrafyadaki kültür çeşitliliği, insanlığın ortak mirası olarak algılanacak. Ortak miras sahiplenilecek. Bu topraklar üzerinde yaşayanlar kendilerini daha fazla buraya ait hissedecek. Bunlarla birlikte kültürel mirası koruma bilinci gelişecek, ortak mirasın gelecek kuşaklara doğru ve sağlıklı biçimde aktarma bilinci oluşacak. Bunlar zaten kültür turizminin olumlu katkıları.”

ANAHTAR KELİME: ESNEKLİK!

Pandemi koşularında yürütülmeye çalışılan turizm faaliyetlerinde en çok esnekliğin önem kazandığını ifade eden Yenen, gezginlerin hangi kanallarla nereye gideceğine karar verirken, satın aldıkları seyahat paketlerinde değişiklik veya iptal politikalarındaki esnekliğin çok daha fazla önemsendiği konusuna dikkat çekerek, “Misafirler, pandemi nedeniyle koşullar değişirse parasını iade alabilecek mi önce onu bilmek istiyor” diyor.

DİJİTAL MEDYA KATKISI

Gezginlerin büyük çoğunluğunun seyahatlerini internetten araştırarak planladıklarını anımsatan Şerif Yenen, kulaktan kulağa tavsiye, seyahat siteleri ve sosyal medya fenomenlerinin karar vermede etkili olduğunun altını çiziyor. Pandemi boyunca Netflix gibi dijital medya platformları üzerinden çok film ve dizi izlendiğini, bu filmlerin de insanların seyahat edecekleri destinasyonları seçmesinde mutlaka katkısı olacağını aktaran Yenen, “Geçmişten örnek vermek gerekirse, Muhteşem Yüzyıl’ı izleyenler mutlaka filmde geçen mekanlara gitmek istiyor” yorumunu yapıyor.

YARATICILIĞIN SINIRLARI ZORLANIYOR

Turizmcilerin yeni düzende, misafirlerin ilgisini çekebilmek için farklı programlar geliştirmek durumunda kaldığını ifade eden Yenen, yaratıcılığın sınırlarının 2022’de de zorlanacağını söylüyor. Turizmde artık hiçbir şeyin tek yönlü olmadığını savunan Yenen, örneğin otellerin artık sadece konaklama hizmetiyle yetinmeyeceğini; misafirlerine müze, sanat, gastronomi, müzik, yerel etkileşim programları sunacaklarını kaydederek, “Mesela ünlü bir şef eşliğinde yemek atölyeleri veya şehirdeki farklı yemek mekanlarını ve restoranları gezerek gastronomi deneyimleri sunacaklar” diyor.

Seyahat acentelerinin de dünya çapında çalışma şeklinin gittikçe farklılaştığını hatırlatan Yenen, Amerika’daki seyahat acentelerinin adının artık ‘seyahat danışmanı’ olarak değiştiği örneğini veriyor. Yenen, seyahat acentelerinin çalışma şekilleri ve verdikleri hizmetlerin de zaman içinde evrilmeye devam edeceğini, buna uyum gösterilmesi gerektiğini aktarıyor.

BUNLARA DİKKAT!

Uçak bileti fiyatlarının 2022’de tırmanacak gibi göründüğünü kaydeden Şerif Yenen, bunun turizme kuşkusuz olumsuz yansımaları olacağını ifade ederek, yeni dönem için bunun gibi bazı olumsuz beklentilere dair şu yorumları paylaşıyor:

“Başta havayolları, oteller ve restoranlar olmak üzere turizmin pek çok alanında pandemi boyunca ciddi işgücü kaybı yaşandığı aşikar. Bu kaybın hemen giderilmesi kolay değil, bu da hizmet kalitesinde düşüş şeklinde sektörü olumsuz etkileyebilir. Otellerde günlük temizlik veya 24 saat oda servisi gibi hizmetlerde düşüş olabilir. Konukların sabırlı olması veya beklentilerini düşürmesi gerekebilir.”

EN BÜYÜK AVANTAJIMIZ

Türk turizm sektörünün en büyük avantajlarından birinin her türlü duruma çabuk uyum gösterme becerisi olduğunun altını çizen Yenen, önümüzdeki süreçte yaşanabilecek her türlü değişikliğe hazır olduğumuzu, hatta bunun 2022’deki avantajlarımızdan biri olacağını sözlerine ekliyor.