Last Updated on 25 Şubat 2022 by Yaşar Çelik
Kültür turizmi alanında uzun yıllardır çalışmalar yürüten, Seventur Sahibi Deniz Emin Tüfekçi, bugün gerçekleştirilen ‘CHP Turizm Çalıştayı’nda “Savaşın gölgesinde başlayan çalıştayımızın ana teması olan turizmin oksijeni demokrasidir, gıdası barıştır” dedi.
İstanbul Kongre Merkezi’nde saat 10.30’da başlayan ‘CHP Turizm Çalıştayı’nda açıklamalarda bulunan Deniz Emin Tüfekçi, son 7-8 yılda afet koşullarında depremden yangına, sel felaketinden kuraklığa tüm olumsuzluklardan mağdur olup bu koşullara karşı ayakta kalmayı başaran, gelecek kuşakların aynı sıkıntıları zorlukları yaşamaması adına bugün çalışmalar gerçekleştiren herkese teşekkürlerini sunarak neden bu çalıştaya gerek olduğunu şu sözlerle ifade etti:
“Bu çalıştay Türk turizminin önüne bir ufuk açacaktır”
“Bu sipariş üzerine düzenlenmiş bir çalıştay değildir. Bu çalıştay CHP üyesi, sempatizanı, paydaşı, yanında, başka siyasi görüşe üye ya da sempati duyan turizmcilerin de umut gördüğü, ona umut bağlayan turizmciler tarafından sahadan gelenlerce, ülkemizin farklı turizm bölgelerinden, farklı alt dallarda faaliyet gösteren, çalışanı, işletmecisi, yatırımcısı ile bir bütün olarak ülkemizin tüm bölgelerine turizm eliyle refah getirme çalıştayıdır.
Ülkemizin ve turizmin geleceği ile ilgili sorumluluk duygusuyla bir araya geldik. Kolektif kimliğimizin yansımasını burada görüyor, sergiliyoruz. “Kalkın ayağa, bu böyle gitmez, gitmemeli, gitmeyecek” diyenleriz. Türkiye’nin her köşesine, köylerine refahı taşıyacak turizm anlayışı, çeşitliliğini sunmak için burada bir aradayız.”
“Demokraside üst sınıfa geçemezseniz, turizmde sınıf atlayamazsınız”
Gezi olaylarından bu yana ülkemizin demokrasi dersinden her sınavda biraz daha kötü not aldığını da söyleyen Tüfekçi, OHAL koşullarında geçen iki yılı hatırlatarak ülke notumuzun daha da düştüğünü belirtti. Gözaltılar, tutuklamalar, basının durumu, demokratik değerlere bağlı batı dünyasını ülkemizden uzaklaştırdığını anımsatarak, satın alma gücü yüksek batılı turiste uygun servislere sahip ülkemize sırtlarını döndüklerini ifade etti. Tüfekçi, “İnsan yaşamında oksijen ne ise, turizmin yaşaması için demokrasi gereği odur” dedi.
“Otel bir yılda yapılır ama iyi bir turizmci 10 yılda yetişir”
Turizmcilerin yüzünde bir tehdit, kaygı ve telaş olduğunu vurgulayan Deniz Emin Tüfekçi, 50 yıl önce temelleri atılan, 90’lı yıllarda o temelleri güçlendirenlerin eserlerinin, bugün yok olma tehlikesiyle yüz yüze, karşı karşıya olduklarını ve bundan korktuklarını şu şekilde dile getirdi:
“Ülkemizin asıl değerli yatırımı yetişmiş turizmci kadroları. Ancak bu nitelikli kadroları yitiriyoruz. En büyük oteli bir yıldan az sürede yapabiliyorsunuz, ama iyi bir turizmci on yılda yetişiyor. Okulda aldığı bilginin üzerine on yıl daha saha eğitimi alması gerekiyor. Sadece otellerimizi, uçaklarımızı değil turizmcilerimizi de yitiriyoruz. Yenileri gelene kadar on yıl kaybedeceğiz bazı dallarda. Kapış kapış gidiyor turizmcilerimiz yurt dışındaki tesislere. Tehlikenin en büyüğü budur.
“Gereği yapılırsa daha iyisini yapabiliriz”
35 milyar doların getirildiği yıl, çarpan etkisiyle ekonomideki karşılığı 46 milyar dolar olduğunu sanırım ekonomistler iyi bilir. Böyle müthiş potansiyelli ülkede yapılanlar çok yetersiz. Hatta hiçbir şey yapılmasaydı da turizmciler bu rakamları getirebilirdi.
Akdeniz çanağındaki rakibimiz olduğunu söyleyebileceğimiz İspanya’ya karşı birçok alanda mukayeseli tartışmasız üstünlüğümüz vardır. 2022 yılında 85 milyon turist, 120 milyar dolar döviz girdisi bekliyorlar. Neyimiz eksik? Biz daha iyisini yapabileceğimize inanan bir sektörüz, yeter ki gereğini yapalım.
“CHP farkında”
Turizmde büyük Türkiye hayallerinin gerçekleşmesini ancak Cumhuriyet Halk Partisi ile mümkün olduğunu görenler, ona umut bağlayanlar bu umudu taşırken, CHP yönetimi de biliyor, kabul ediyor ki, turizmciler olmadan, bu içiçelik yaratılmadan turizm konusunda sağlıklı adımlar atılamaz. CHP yönetimlerinin turizmin önemini kavrar, bilir, anlar nitelikte olduğunu görmek; sadece CHP üyelerini, sempatizanlarını değil, tüm Türkiye’deki turizmcileri, turizmden doğrudan ya da dolaylı ekmek yiyenleri de mutlu edeceğini, bu aşamada bile mutlu ettiğini bilmenizi isterim.
Bu kötü gidişe sadece dur demekle yetinmeyip, devrimci bir anlayışla, hedefleriyle, yatırımlarıyla, çalışma anlayışıyla, sistemi yeniden ele alma gayretlerine kucak açacak bir siyaset anlayışına büyük ihtiyaç olduğu görülüyor. Bu ihtiyacı kavrayan, fark eden CHP’nin yaklaşımını görmekten mutluluk duyduğumuzu ifade etmek istiyorum. Dileriz ki, bu bütünleşme ortak sonuçlarıyla, partinin yarın siyasi kadrolarının siyasilerle birlikte partili turizmcilerin belirleyeceği isimlerle turizm politikalarını oluşturma, yürütme ile hayata geçirilmiş olsun.”