Sürdürülebilir turizm nedir? Kısaca “turistlerin, turizm endüstrinin, çevrenin ve ev sahibi toplulukların mevcut ve gelecekteki ihtiyaçlarını göz önünde bulunduran; tüm turistik faaliyetlerin ekonomik, sosyal ve çevresel etkilerini dikkate alan turizm” şeklinde tanımlamak mümkündür.
Sürdürülebilir turizm, turizmin özel bir kolu değil; tüm turizm sektörünü yönlendirmesi gereken bir yaklaşım olarak ele alınmalıdır. Çünkü turizmde sürdürülebilirlik, sadece çevrenin korunması için değil, sektörün geleceği için de son derece önemlidir.
Booking.com tarafından yapılan bir araştırma, turistlerin %72’sinin insanların gezegeni kurtarmak ve gelecek nesiller için korumak için şimdi harekete geçmeleri ve sürdürülebilir seyahat seçimleri yapmaları gerektiğine inandığını ortaya koyuyor. Daha fazla gezgin bu zihniyeti benimsiyor ve bu nedenle seyahat kararlarını çevreyi göz önünde bulundurarak veriyor.
Örneğin, karbon denkleştirme, özellikle gezginler iklim krizinin etkisini azaltmaya yardımcı olmak istediklerinden, gün geçtikçe daha popüler hale geldi.
Tur şirketleri de küçük ama önemli ayarlamalar yaparak bu misyonu destekleyebilirler. Tek kullanımlık plastiklerden kurtulmak veya tüm enerji ihtiyaçları için sadece güneş enerjisi kullanmak tercih edilebilir. Bu uygulamalar sayesinde çevre temizliğine önemli ölçüde katkı sağlanabilir. Bu uygulamaları hayata geçirmek belki hemen olmayabilir, ancak bu konuda ısrarcı olmak sürdürülebilir turizm açısından önem arz etmektedir.
Ancak sürdürülebilirliğin sadece çevre ile ilgili olmadığını belirtmek önemlidir. Aynı zamanda kültürler, ekonomiler ve misafirlerin ziyaret ettiği destinasyonlardaki insanlar üzerinde olumlu bir etki yaratmakla da ilgili olduğu unutulmamalıdır.
Sürdürülebilir turizmin 12 ilkesi
Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) ve Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO), 2005’te ortak yayınladıkları rehber ile sürdürülebilir turizm için 12 ilke belirlediler. Bu rehberde sıralanan sürdürülebilir turizm ilkeleri şunlardır:
- Ekonomik Süreklilik: Turizm destinasyonlarının ve girişimlerinin, uzun vadede gelişmeye ve fayda sağlamaya devam edebilmeleri için ekonomik sürdürülebilirliklerini ve rekabet güçlerini korumak.
- Yerel Refah: Turizmin ev sahibi destinasyonlara katkısını artırmak için ziyaretçilerin yerel harcama oranlarını artırmak.
- İstihdam Kalitesi: Irk, cinsiyet, engellilik gibi konularda ayrımcılık yapmadan, ücret seviyesini ve hizmet kalitesini iyileştirerek turizm sektörünün yarattığı ve desteklediği yerel işlerin sayısını ve kalitesini artırmak.
- Sosyal Eşitlik: Turizmden elde edilen ekonomik ve sosyal faydaların topluma yaygın ve adil bir şekilde dağıtılmasını sağlamak, ekonomik ve sosyal olarak dezavantajlı kesime sağlanan fırsatları, gelir ve hizmetleri iyileştirmek.
- Ziyaretçi Memnuniyeti: Cinsiyet, ırk, engellilik veya farklı bir ayrım gözetmeden tüm ziyaretçilere güvenli ve tatmin edici bir deneyim sağlamak.
- Yerel Kontrol: Yerel toplulukların kendi bölgelerindeki turizmin yönetimi ve gelişimi için diğer paydaşlarla istişare halinde, planlama ve karar verme süreçlerine katılımlarını sağlamak.
- Toplumsal Refah: Sosyal bozulma ve istismarı önleme koşuluyla yerel toplulukların sosyal yapı ve kaynaklara, fırsatlara ve yaşam destek sistemlerine erişimlerini sağlayarak yaşam kalitelerini sürdürmek ve artırmak.
- Kültürel Zenginlik: Ev sahibi toplulukların tarihi miraslarına, otantik kültürlerine, geleneklerine ve çeşitliliklerine saygı duymak ve onları zenginleştirmek.
- Fiziksel Bütünlük: Hem kentsel hem de kırsal alanların peyzaj kalitesini korumak, zenginleştirmek; çevrenin fiziksel ve görsel bozulmasını önlemek.
- Biyolojik Çeşitlilik: Doğal alanların, habitatların ve vahşi yaşamın korunmasını desteklemek, bunlara verilen zararı en aza indirmek.
- Kaynak Verimliliği: Turizm tesisleri ile hizmetlerinin geliştirilmesinde ve işletilmesinde kısıtlı, yenilenemeyen kaynakların kullanımını en aza indirmek.
- Çevresel Saflık: Turizm işletmelerinden ve ziyaretçilerden kaynaklanan hava, su ve kara kirliliğini, atık üretimini en aza indirmek.
Yine her şeyin başında eğitim ve farkındalık gelmektedir. Bu konuda kamu kurumları ve özel firmalar üzerlerine düşen görevleri yerine getirmeleri gerekmektedir. Üç tarafı denizle çevrili olan, her tarafında ayrı bir tarih barındıran, turizm potansiyeli çok yüksek olan ülkemizde, doğru planlama ve kontrol ile sürdürülebilir turizme katkıda bulunmak hiç de zor olmayacaktır. Sürdürülebilir turizm nedir?
COVID-19 salgını karşısında, sürdürülebilir turizm büyük olasılıkla büyüyecektir. Sürdürülebilirliği korumada herkes üzerine düşeni yapmalıdır, bu trendin öncülüğünü yapan gezginler kuşağının güvenini ve sadakatini kazanabilirsiniz. Bu güven ve sadakat kazanıldığı zaman, turizmde sürdürülebilirlik emin adımlarla devam edecektir.