Last Updated on 25 Ağustos 2022 by Turizm Günlüğü
Türk havacılığını tedirgin eden mektup… TÜSİAD’a gelen mektup havacıları tedirgin etti: Bir anda filosuz kalabiliriz
ABD Hazine Bakanı Yardımcısı Adewale Adeyemo’nun, Rusya’ya yönelik yaptırımlar kapsamında yaptırım uygulanan kişi ve kuruluşlar ile kurulabilecek ilişkilerin Türkiye’de faaliyet gösteren şirketlere de yaptırım riski olarak yansıyabileceğine yönelik mektubu çok tartışıldı.
TÜSİAD tarafından da doğrulanan mektupta, yaptırım sopasıyla işaret edilen “Rusya’yla temas”ın en yoğun olarak yaşandığı sektörlerden birisi de havacılık. Mektup, Türkiye havacılık sektöründe yaşanan tedirginliği daha üst seviyeye çekti.
ABD’den gelen son mektup ışığında, Türkiye’deki havacılık sektörünün yaşayabileceği riskleri, zaman zaman gündeme gelen Türkiye hava sahasının kapatılma ihtimalini işin uzmanlarına sorduk. Türk havacılığını tedirgin eden mektup
İşte sivil havacılık uzmanlarının Sözcü Gazetesi’nden Yusuf Demir’e yaptığı özel açıklamalar ve değerlendirmeler:
ALPER ELİÇİN: HAVACILIKTA CANIMIZI ÇOK YAKABİLİRLER
Türkiye’de havacılık ekonomisine hakim, sektörün duayenlerinden Alper Eliçin, “Havacılıkta canımızı çok yakabilirler” diyerek şu tespit ve değerlendirmelerde bulundu:
“Türk taşıyıcıların Avrupa’ya ve ABD’ye uçuşuna kısıt getirebilirler. Amerika çok önemli değil ama Avrupa seferleri Türkiye için oldukça kritik.
Öte yandan Rusya’ya yaptıklarını bize de yapabilirler. Uçuşları kesebilirler. Daha da üstümüze gelmek isterlerse daha ağır bir yaptırım var.
Bizdeki uçakların yüzde 90’ı, belki daha fazlası Batı şirketlerinden uzun dönem 4 senelik 7 senelik falan leasing’dir. Bu kontratlara dayanarak “Sen bu uçakları Rusya’ya uçurma” diyebilirler.
“Türkiye’den Rusya’ya benim uçaklarımı uçuramazsın, mal sahibi benim” diyebilirler. Hatta daha da kötüsünü yapıp, “Rusya’ya yaptıkları gibi bu uçakları bana iade et” diyebilirler. Bir anda filosuz kalırız. En büyük sıkıntılar bunlar.
Bunların hepsi teorik olarak mümkün ama pratikte Türkiye’nin üzerine ne kadar gidileceği, gidilip gidilmeyeceği tamamen bizim diplomasimize bağlı. Örneğin ikinci S400’leri getirirsek bunların hepsi olur.”
OKTAY ERDAĞI: ICAO HAVA SAHANIZA SOKMAYIN DİYOR
Sivil Havacılık Eski Genel Müdür Yardımcısı Oktay Erdağı da “Bu işin şakası olmaz” diyerek tedirginliği şöyle açıklıyor:
“Rusya’daki Airbus ve Boeing uçaklarının dokümanlara ve yedek parçaya erişimi üreticileri tarafından yasaklandı. Bu nedenle de Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü ICAO, emniyet standartlarını sağlamadığı için bu uçakları hava sahanıza sokmayın diyor.
Biz “Biz Türküz! Bize bir şey olmaz” diyoruz… ABD ise “Benim ambargo uyguladığım ülkeyle benim ürettiğim ürünleri kullanarak ticaret yapanı da ambargo kapsamına alırım” diyor.
Bakalım bu işin sonu nerede bitecek… Ambargo uygulanan İran’la yapılan ticaretin Halkbank ve diğer şirketlerin durumu ortada. Bu işin şakası olmaz…Sonra çarpılmayalım ha… Hava atmayı bırakın da uluslararası kurallara uymaya bakın…”
AYDIN SEZER: ÜÇÜNCÜ ÜLKELERİN LAF SÖYLEMEYE HAKKI YOK
Moskova Büyükelçiliği Eski Ticaret Müşaviri, Diplomasi Analisti Aydın Sezer ise Batı’nın Türkiye’ye havacılıkla ilgili bir yaptırım uygulama ihtimalini mümkün görmüyor.
Sezer, Türkiye’nin yaptırımlara resmen katılan bir ülke olmadığına dikkat çekerek şu değerlendirmeyi yaptı:
“Hiçbir şey yapamazlar. İşin özünde, Türkiye Rusya’ya karşı hava sahasını kapatmamış durumda. Dile getirilen tedirginlik Türkiye’nin iradesiyle hava sahasını kapatışına yönelik bir karşı çıkış. Airbus veya Boeing uçmaz başka uçaklar uçar. Rus uçakları uçar.
Yani Batı THY’nin uçaklarına Rus hava sahasına giriyor diye bir ambargo uygulamaya kalkacak durumda değil. Bunun hukuki bir zemini yok. Böyle bir şey yapması söz konusu değil.
Ortada BM’nin İran ambargoları gibi uluslararası çapta bir ambargo yok. Kaldı ki Rus bankalarının tamamı “SWIFT” sisteminden çıkartılmış da değil.
Moskova’da faaliyet gösteren Türk bankaları da var. Hava sahasını açık tutan bir ülkeye gelen giden uçaklara üçüncü ülkelerin bir laf söylemeye hakkı yok.”
“MİLYONLARCA RUS PARA GETİRİYOR”
“Milyonlarca turist geliyor. Şu anda İstanbul Havalimanı’nı kullanıp transit yapan milyonlarca Rus’un getirdiği, bıraktığı para söz konusu. Döviz ya da ruble fark etmiyor. Ruble gittikçe Türkiye’de serbestçe alınıp satılan, giderek de değer kazanan, ihracatçılarımızın da tercih ettiği bir para haline geldi.
Eğer Rusya lease ettiği uçakları illegal bir şekilde kullanıyorsa ve bu uçaklar Türkiye’ye geliyorsa, burada uçağın sahibi şirketin mahkeme kararıyla uçağa el koyma hakkı var. Ama bunun da ambargolarla ilgisi yok. Bu başka bir şey.
Ben Batı’nın Rusya’ya yönelik ambargolar konusunda, özellikle son günlerde dillendirdiği gibi ikincil yaptırımlar gibi bir yaptırımlar boyutunun olası bir sonucu olacağını hiçbir şekilde düşünmüyorum. Hatta öngörmüyorum da…”