Last Updated on 24 Kasım 2022 by Yaşar Çelik
Rakamlara bakarak ne tur operatörlerinin rolünü abartmak doğrudur, ne de farklı boyutlarda, ilgi alanlarında yoğunlaşmış geri kalan, sayıları toptancıların neredeyse bin katı olan seyahat acentalarını yok saymak doğrudur. Sanılmasın ki Türkiye’de turizmi 70’lerden bu güne 50 yılda her alanda 50 kat artıranlar bu bahsedilen tur operatörleriydi.
BARONLAR & PARYALAR…
İlk üç beş yılı saymazsam, 40 yıldır seyahat acentası sahibi, yöneticisi olarak başta seyahat acentaları olmak üzere sektörün bütününü gözlüyor, takip ediyor, gelişmeleri kendi açımdan değerlendiriyorum.
Toptancı tur operatörlerinin önemi abartılıyor
Kuşkusuz tur operasyonu hareketlerinde, pazarlamasında, toptancı tur operatörlerinin önemi abartılan bir yeri vardır. Yurt dışına gönderilen de (outgoing), yurt içine gelen de (İncoming) sınırlı bir hacmi yönlendirirler.
Dünyanın hiçbir ülkesinde seyahat acentaları ya da tur operatörleri turizm hareketinin büyük bir payına sahip değildir. Örneğin Almanya nüfusunun 5 katı büyüklüğünde, 400 milyonu aşan bir turizm hareketine sahip olup, dünyanın en büyük tur operatörleri de bu ülkededir. Ancak bu çok tanınmış, bilinen Alman tur operatörlerinin bu turist trafiğindeki payı yüzde 20’yi aşmamaktadır.
Örneğin, en çok bilinen Alman tur operatörlerinin en büyüğünün Türkiye’deki yolcu sayısı en fazla 1,5 milyon olabilmiştir. Diğer ülkeleri de sayarsak bu rakam 20 milyonu bulmamıştır.
Bu tür turizm toptancılığı yapanların ana ilgi alanı deniz-kum-güneş, biraz da gemi (Cruise) ve çok az oranda kayak (ski) turizmidir.
Şimdi bu rakamlara bakarak ne tur operatörlerinin rolünü abartmak doğrudur, ne de farklı boyutlarda, ilgi alanlarında yoğunlaşmış geri kalan, sayıları toptancıların neredeyse bin katı olan seyahat acentalarını yok saymak doğrudur.
Tur operatörlerin getirdiği turist sayısı on beş milyonu bulmuyor
Türkiye’ye gelen turistin yüzde kaçını şu anlı şanlı yerli görünümlü yabancı ya da yabancı (bir çoğu yabancı görünümlü sahibi Türk operatörler) görünümlü tur operatörleri, ülkemize gelen turistin acaba yüzde kaçını getiriyor? Ben söyleyeyim, topu topu sayısı yüz olduğu söylenen operatörlerin getirdiği turist sayısı on beş milyonu bulmuyor. Oran diyelim ki, yüzde 30. İspanya’da ya da Yunanistan’da, İtalya’da da bu oran daha farklı değildir.
Peki ya geri kalan turist söylendiği gibi, elini kolunu sallaya sallaya mı geliyor?
Kültür turu amacıyla gelen turist sayısını, beğenilmeyen, ya da yok sayılıp göz ardı edilen seyahat acentalarının sayısını aldıkları bilet ile takip edebilirsiniz. Yüzbinlerce turist, yat ile, jip ile, trekking ile, dalış ile, kongre ile, konferans ile, mağara turu, botanik turu, kuş gözleme, avcılık, gençlik turizmi gibi alanlarda faaliyet gösterenlerin kaç turist getirdiklerini, onlardan nasıl bir gelir elde ettiklerini görebiliyor musunuz.
Her şey dahil günlük 40 Euro bile olmayan ortalama fiyatla 5 yıldızlı tesislerde konaklayan turisti göklere onları getiren tur operatörleri ile birlikte göklere çıkartırken, sadece kahvaltı vererek kişi başı 40 Euro fiyatla odasını pazarlayan 3 yıldızlı otellere yolcu gönderen seyahat acentalarını görmezden gelmek niye?
Günde yatak kahvaltı kişi başı 40 Euro otele ödeme yapan turist gün içinde yediği yemek, eğlence, alışveriş, amaçlı katıldığı turların acaba çoğunlukla kimin eliyle düzenlendiğini sanıyorsunuz?
O çok övülen yüz tur operatörünün getirdiği turistin bıraktığı dövizin daha mı altıda döviz girdisi sağlıyor geride kalan seyahat acentaları. Rize’nin dağlarına, Mezopotamya’nın kültürüne, at üzerinde mehtap turu yapan Kapadokya’nın peri bacaları arasında atla mehtap turu yapanların kazandırdıkları neden görmezden geliniyor?
Türkiye turizmi bugünlere seyahat acentaları siyesinde geldi
- Sanılmasın ki Türkiye’de turizmi 70’lerden bu güne 50 yılda her alanda 50 kat artıranlar bu bahsedilen tur operatörleriydi.
- Arı gibi petekleri balla dolduranları kıskandıracak çabayı gösteren yüzlerce seyahat acentası sayesinde ülkenin kasaları dövizle doldu ve bugünlere geldi.
- Yoksa Türkiye’yi ucuza satarak, hem de devletten açık ya da gizli teşvikler alarak değil.
Tur operatörleri tarihi aynı zamanda büyük iflasların ve kitlesel mağduriyetlerinde tarihidir
Bunların yıldızı parlayanların bir süre sonra nasıl arkalarında yüzlerce mağdur otel, servis sağlayıcı lokanta, ulaştırma, eğlence yeri gibi kuruluşları bıraktıklarını turizm tarihi yazıyor.
Turizm sanılmasın ki yurt dışından Türkiye’ye olan turist hareketidir. Bunun tam tersi olduğu kadar, yurt içinde yüzlerce seyahat acentası sosyal ve kültürel yönü çok önemli olan turizm hareketini yürütmektedir.
Turizmden döviz ya da TL bazında elde edilen gelirler tüm turizm bölgelerinin ekonomisine ciddi katkı yaptığı göz önüne alınmalıdır.
Beğenilmeyen, yok sayılan seyahat acentalarının getirdiği, yurt içinde servis verdiği turistin bıraktığı kişi başı, gün başı gelir ya da kongre toplantı amaçlı yurda getirilen turistin bıraktığı gelir görmezden gelinmemelidir. Bunu yapmayı beceremeyenlerin yüzüne bu rakamlar elbette bir şekilde çarpacaktır.
Konu nedir?
- Konu; turistin sayısı mıdır?
- Konu; turistin bıraktığı döviz midir?
- Konu; turistin koca uçaklarla dakika başı hava alanlarımıza inmesi midir?
- Konu; turistin en ücra köşelerde harcama yapmasını sağlayabilenler midir?
- Konu; turist başına deniz güneş kum turizmi yapana göre 5 kat daha fazla ülkeye döviz kazandırmak mıdır?
- Konu; üç beş tur operatörünün dışında kalanları, adam yerine koymamak mıdır?
- Konu; turizmi son 50 yılda 50 kat büyütmeyi başaran seyahat acentalarını bir yana itip, yok sayıp, muhatap olarak kitle turizmi yapanları mı kaale almaktır?
Doğruyu söylemek gerekirse, bu tartışma ülke turizmine en hafif deyimiyle yarar getirmekten uzaktır.
Görmezden gelmek, var olanı ortadan kaldırmaz.
Türk turizmini sadece turist sayısı döviz geliri politik hesaplar üçgenine hapsetmeye kalkmak, sadece ilgisiz, bilgisizlerin işidir.
Yok sayarak var olunmayacağını herkesin bilmesinde yarar var.
Turizmci Deniz Tüfekçi