“ITB Berlin’den gelen bilgiler bize ümit vermektedir”

Deprem sonrası ITB Berlin’den gelen bilgiler bize ümit vermektedir
İstanbul Boğaziçi Yöre Temsil Kurulu Başkanı seçilen Yüksel Türemez.

Last Updated on 14 Mart 2023 by Turizm Günlüğü

TÜRSAB Boğaziçi BTK Başkanı Dr. Yüksel Türemez, 6 Şubat Depremi’nin turizm sektörüne yönelik yansımaları ve yaşanan kayıpların boyutları hakkında değerlendirmelerde bulundu.         Deprem sonrası ITB Berlin’den

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Boğaziçi BTK Başkanı Dr. Yüksel Türemez, 6 Şubat Depremi sonrasında rezervasyonlarda yaşanan değişim, depremin turizm sektöründe yarattığı kayıpların boyutu hakkında yönelttiğimiz soruları yanıtladı.

Dr. Yüksel Türemez’e yönelttiğimiz sorular ve sorularımıza verdiği yanıtlar şu şekilde:

ITB BERLİN’DEN GELEN BİLGİLER BİZE ÜMİT VERMEKTEDİR

Depremin turizm sektöründe yaratığı kayıplar hangi boyutlarda? Genel bir durum değerlendirmesi alabilir miyiz?

2022 yılının iyi gitmesi ve Ocak 2023 itibariyle gelen erken rezervasyonlar turizmde ülke olarak beklenti seviyemizi yukarılara çekmişti. Bu beklenti de doğaldı. Pandemi dönemi kaybettiğimiz turizm gelirlerini 2022 itibariyle tekrar kazanmaya başlamış 2019 seviyelerindeki rakamları fazlasıyla geçmiştik. 2019 yılında 751 USD kişi başı turist harcama rakamı 2022 yılında 901 USD seviyelerine çıkmıştı. 2022 yılında resmi rakamlarda 50 milyon turist sayısını geçmiş olmanın sevinci bize 2023 yılında bu rakamı kolaylıkla geçebileceğimizi ve bir rekor daha kırabileceğimizin işaretini veriyordu.

“Kasım 2022 Taksim Terör Saldırısı” İstanbul rezervasyonlarında ve İstanbul sokaklarında hemen bir boşalma yarattı. Bunun sebebi basitti. Güvenlik kaygısı turizmin baş düşmanıydı. Fakat dünyanın herhangi bir yerinde de olabilecek bu tarz terör eylemi tekrarlarının olmaması koşuluyla kısa sürede şoku atlatmış ve 2023 hedefleri için sektör çalışmalarına devam etmeye başlamıştı.

Evet; Ocak 2023 beklentileri çok yükseltmişti. Hatta konaklama sektörü oda fiyatlarında gelen erken rezervasyonlara bakarak rakamlarda yukarı yönlü bir artış sağlamıştı. Fakat 6 Şubat’ta Ülkemiz büyük bir deprem felaketiyle karşılaşmış ve binlerce vatandaşımızı kaybetmenin acısıyla yıkılmıştık. Bu yıkım kaybedilen canlarımızın yanında ekonomik olarak da sorunlarımızın kat kat artması demekti.

Ülkemizin kalkınmasında ve ekonomik büyümesinde lokomotif olan turizm sektörünün bu felaketten yara alacağı kesindi. Önemli olan bu yaranın nasıl kısa sürede iyileştirileceğidir.

Deprem sonrası Şubat ayı erken rezervasyon iptalleriyle dip seviyeleri gördük. İstanbul sokakları yine sessizliğe bürünmüştü. Yiyecek içecek sektörü başta olmak üzere tüm turizm sektör paydaşları İstanbul başta olmak üzere tüm destinasyonlarda kayıpların yaşanacağını görmekteydi. Sebebi basitti. 10 ilimizi etkileyen yüzyılın felaketi akıllara İstanbul depremini getirmişti.

Deprem bölgesinde 23 otel yıkılmıştı. Kaybettiğimiz canların birçoğu da bu otellerin enkazındaydı. Yaşadığımız yüzyılın en büyük felaketiydi. Dünyanın gözü bizde ve yıkılan kentlerimizin enkazı, binlerce yitirilen vatandaşımızın görüntüleri televizyon ve gazete manşetlerindeydi.

“DESTİNASYON YÖNETİMİNDE GÜVENLİ KENT EN ÖNEMLİ UNSURDUR”

Evet ülkemizin deprem gerçeği ve binalarımızın güçlülüğü test edilmişti ve biz sınıfta kalmıştık.

Güvenlik sadece terör, hırsızlık, trafik, pandemi vb. ile ölçülmemektedir. Destinasyon yönetiminde güvenli kent en önemli unsurdur.

Depreme dayanıklılık da bir kentin güvenli kategorisinde olmasını sağlamaktadır.

Deprem bir doğal felakettir. Fakat depremde can kaybı cinayettir. Siz yapılarınızı sağlam yapmayıp, denetlenmemiş, oynanmış yapıların varlığıyla güvenli destinasyon imajını nasıl sağlayabilirsiniz. Bu kadar basit. Bizim öncelikle gerçeklerle yüzleşip bu en önemli soruna karşı çözümler üretmemiz gerekiyor.

Deprem için kentsel dönüşümde çözüme ne kadar yaklaşırsak turizmden aldığımız pay da o kadar büyüyecektir.

“BEKLENTİLERİMİZ YÜKSEKTİ FAKAT DEPREM TÜM ÖNGÖRÜLERİMİZİ YIKTI”

Deprem sonrasında mevcut ve yaz sezonuna yönelik rezervasyonlarınız nasıl bir seyir izledi? Hangi boyutta etkilendi?

Erken rezervasyon da Şubat ayı verileri dip seviyeleri görmemize sebep olmuştu. 2023 beklentilerimiz yüksekti fakat deprem tüm öngörülerimizi yıktı. Depremin turizm sektörüne de ağır bir enkaz yaratma olasılığı her zaman var. Fakat gerekli önlemlerin alınmasıyla daha az zararla kapatılabilir. Bu konuda ITB Berlin’de konuşulanlar ve bize gelen bilgiler de deprem en önemli konu olarak yansımakta.

“ITB BERLİN’DEN GELEN BİLGİLER BİZE ÜMİT VERMEKTEDİR”

Depremin yaratacağı güvenlik endişesi belki Antalya bölgesindeki rakamlar da oynama yapmayacaktır fakat bazı kentlerimiz bu güvenlik endişesinden etkilenecektir. Almanya’dan gelecek rezervasyonlarda 2023 beklentisi yüksek. Bu olasılığın gerçekleşmesi yüzyılın felaketi olarak yaşadığımız bu kötü dönemde ekonomik endişelerimizi biraz olsun azaltacaktır. 2023 genelinde Alman pazarının yaratacağı yüzde 20’lik artış bu sene açısından çok önemli olacaktır. ITB Berlin’den gelen bu konuyu destekleyen bilgiler bize ümit vermektedir.

“İŞLERİMİZ DE BİR DARALMA OLACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM”

Bundan sonrası için rezervasyonlarda ve iş hacminizde nasıl bir seyrin yaşanacağını öngörüyorsunuz?

Türk turizmi bugüne kadar yaşadığı tüm olumsuzluklardan bir şekilde çıkmayı başarmıştır. Yüzyılın felaketinin neticesinde binlerce canımızın kaybetmenin acısıyla bu zorlukları da aşacağımıza inanıyorum. İşlerimiz de bir daralma olacağını düşünüyorum. Erken planlamalar ve ön almalar neticesinde çok büyük kayıplar yaşamadan bu dönemi aşabiliriz.

Burada sektörün tüm paydaşları birlikte hareket etmeli diye düşünüyorum. 2023 beklentilerinin yüksek olması nedeniyle konaklama sektörü oda fiyatlarında yukarı yönlü bir ayarlama yapmıştı. Belki oda fiyatlarında küçük bir düzeltme hareketi rezervasyonlar da gerçekleşen kayıpları geri çekebilir.

Gerekli önlemler alınmazsa yüzde otuz seviyelerinde bir kayıp söz konusu olacaktır.

“ADALETİN, EĞİTİMİN, BİLİMİN, SANATIN VE LİYAKATIN ÖN PLANDA OLDUĞU BİR YÖNETİM ANLAYIŞI BİZİ ÇÖZÜME ULAŞTIRACAKTIR”

Bundan sonrası için 2023 turizm hedefleri doğrultusunda siyasiler ve bürokratlar nasıl bir yol izlemeli? Hangi adımlar atılmalı?

Bir seçim dönemine girmiş bulunmaktayız. Yaz sezonu öncesi önemli bir seçim yapacak Ülkemiz… Sektör paydaşlarının beklentilerini ve ihtiyaçlarını karşılamaya çalışan bir bürokrasi ve siyaset yapısı her zaman tercihimiz olmalıdır.

Yerel ve merkezi yönetimin iş birliğinde olduğu, birbirini destekleyen bir yapının ülke turizmine katkısı büyük olacaktır. Büyük düşünmek ve güzel günleri düşlemek bugün daha önemli diye düşünüyorum.

Deprem gerçeğini gören bunun sonuçlarından tüm bir ülkenin etkilendiğini anlayan bir yönetim anlayışı bizi tüm sorunlarımızda çözüme ulaştırır. Adaletin, eğitimin, bilimin, sanatın ve liyakatin ön planda olduğu bir yönetim anlayışı bizi çözüme ulaştıracaktır.

“DAHA DİNAMİK ÖNLEMLERİN ALINMASINI BEKLİYORUZ”

Pandemide hiçbir destek görmeyen sektörün üyeleri olarak artık yöneticilerimizden sektörün ayakta kalabilmesi için daha dinamik önlemlerin alınmasını bekliyoruz.

Deprem bölgesindeki meslektaşlarımız her şeylerini kaybetti.

Onların acil her türlü desteğe ihtiyaçları var. Bu felaket tüm ülkedeki meslektaşlarımızı da daha düşük frekansta olmakla birlikte etkilemiştir. Bölgeyle iş yapan meslektaşlarımıza ve depremin yarattığı kaygılardan etkilenen turizm sektörünün tüm üyelerine gerekli teşvikler uygulanmalıdır.                Deprem sonrası ITB Berlin’den

Meslek odaları ve birlikler felaket bölgesinden almayacakları aidatları tüm ülkedeki üyelerine de uygulamak zorundadır. SGK pirim teşvikleri ve vergi indirimleri acilen uygulanmalıdır.

“BELKİ BU SENE GELİRLERİMİZDE KAYIP OLACAKTIR FAKAT…”

Depremin yanı sıra olası “İstanbul depremi” hakkında yapılan açıklamaların turizme yönelik etkileri hangi boyutlarda? Bu konuda turizm sektörü açısından nasıl bir yol izlenebilir?

Deprem coğrafyasında olduğumuz fakat gerekli önlemleri aldığımız konusunda doğru adımları atmamız gerekiyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Yönetimi olası İstanbul depremi için acil eylem planı açıkladı. Kentsel dönüşümün önemine dikkatleri çekti ve acil eylem planının çalışmalarına başladılar.

Ülkemizin tüm turizm tesislerinde depreme karşı dayanıklılıkları konusunda uzmanlarca çalışmaların yapılıp güvenli tesis belgesi almalarının yolu açılmalıdır. Yapı barışına başvurmuş tesisler de ilk denetimlerin yapılması çok önemli olacaktır.

Deprem felaketi ve olası deprem kaygılarının sektörümüze ağır bir kayıp vereceği gerçeği karşımıza dururken acilen bu konuda yetkililerin çalışma yapacağını umuyoruz.

Kaybettiğimiz güvenli kent imajları konusunda acilen eylem planları oluşturmalıyız.

ITB Berlin de birçok meslektaşımıza yapılarımızın güvenliği konusunda sorular gelmiş. Bu da bize turistlerdeki kaygının varlığını işaret etmektedir.

İstanbul’un 2023 turizm gelirlerindeki payının yüzde otuz oranında kaybolması olasıdır. Belki susup bu konulara hiç girmemek de bir seçenek. Fakat konuşmayıp üstünü kapatmak daha fazla kayıplara sebep olacaktır.

Yetkililerden denetimlerde kimseyi kayırmadan bilimsel kurallarla denetimlerin tesislerde yapılıp gerekli önlemleri almalarını istemeliyiz. Belki bu sene gelirlerimizde kayıp olacaktır fakat aldığımız önlemler görülecek ve önümüzdeki yıllarda bu kayıplarımızı daha büyük oranlarda kazançlara çevirme şansımız olacaktır.

Misafirlerimiz kendilerini güvende hissetmeleri için her türlü çalışmaya evet demeliyiz.

Tanıtım çalışmaları açısından neler yapılabilir? Turizmde yeniden toparlanma için nasıl bir yol izlenebilir?

Turizmde toparlanma için güvensiz kent imajlarımızı acilen güvenli tesislerimizin varlığıyla pozitife çevirmemiz gerekiyor. Dün sorunumuz pandemiydi bugün ise ağır bir darbe aldığımız deprem felaketi.          Deprem sonrası ITB Berlin’den

Sektör, yerel ve merkezi yönetimler bir bütün olarak uyumlu çalışmalıyız. Tüm turizm tesislerimizin depreme karşı güvenliğini test ettirdikten sonra bunu belgelendirmeliyiz. Güvenli kent imajımızı tekrar kazanarak turizmde hak ettiğimiz payı fazlasıyla alacağız. Sektörün desteklenmesi için devletimiz her şeyi yapmalıdır. Hibe, kredi, teşvikler. Her şey düşünülmelidir. Güçlü sektör her türlü zorluğu yener.

“HİÇBİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK”

Yöneticilerden beklenti ve talepleriniz nelerdir?

Deprem gerçeği bize öyle bir tarihi ders verdi ki hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Liyakatsiz, bilimsellikten uzak yöneticilerin böyle bir felakette işe yaramadığını gördük. Yardım kuruluşlarının hazırlıksızlığı binlerce insanımızı bizlerden aldı.

Yirmi üç otelin enkazı yıllarca hafızamızda kalacak. Orada yıllardır turizmcinin yarattığı olumlu imajın birkaç dakikada yok oluşunu gördük.

Güvenlik kaygısı olarak depremi düşünmeyen misafirlerimizin birinci konusu deprem felaketi oldu. O yüzden tüm yöneticilerimizden liyakatlı kadrolar oluşturmaları ilk dileğim olacaktır.

Sektörün tüm paydaşları birlik olursa kısa zamanda acılarımızı saracağımızdan hiç kuşkum yok. Bu sektör ne travmalar atlattı. Bunu da atlatacaktır. Yeter ki hatalarımızı görelim.

Yöneticilerimiz de hatalarından ders alıp çözüm planlarını oluştururlarsa her türlü sorunu çözeriz.          Deprem sonrası ITB Berlin’den

Adaletli, eğitimli, bilime ve sanata aşina liyakatli kadrolar her şeyi çözer. Yeter ki isteyelim.


TG DOSYA KONUSU: DEPREM FELAKETİ SONRASI TURİZM SEKTÖRÜ

Orhan Sancar / Deprem sonrasında Rusya’da rezervasyonlar ne durumda?

Onur Özer: ITB Berlin Fuarı’ndan sonra bir düzelme bekliyoruz

Levent Bekaroğlu: Kısa vadede rezervasyon akışı %30 civarında etkilendi

Hüseyin Kurt: Yaşadıklarımızı unutmadan yarına hep birlikte hazırlanalım

Deniz Karakaya: Birkaç hafta içinde rezervasyonların normale döneceğini öngörüyoruz

Deprem sonrası turizm sektörü için “pozitif ayrımcılık” çağrısı