Lalenin kültürel varlığının gelecek nesillere aktarılması amacıyla kurulan, Türkiye’de ilk dünyada ikinci olan Lale Müzesi, İstanbul turlarının yeni cazibe noktası olacak.
11 Mayıs 2023 tarihinde İstanbul Lale Vakfı (İLAV) temsilcileriyle bir araya gelen İstanbul Seyahat Acentaları Tanıtım ve Geliştirme Derneği (İSATAG) yetkilileri komplekse dair gözlemlerini paylaştı.
Turist getiren seyahat acentalarına yıl sonuna kadar ücretsiz
Toplantı öncesi Lale Müzesi’ni gezen İSATAG üyeleri, sonrasında kompleks çevresinde incelemeler gerçekleştirdi. İSATAG Başkanı Aylin Kopan Özsavaş ve İSATAG Genel Sekreteri Ömer Kartın, Lale Müzesi’nin İstanbul turlarında önemli bir cazibe merkezi haline getirilmesi için dernek olarak seyahat acentaları çerçevesinde çalışma başlatacaklarını ifade ettiler. Ayrıca Özsavaş ve Kartın, Lale Müzesi alanında 10 kişiden az olmamak ve minimum 1 saat geçirmek kaydıyla turist grubu getiren tüm seyahat acentalarından 2023’ün sonuna kadar giriş ücreti alınmayacağını söylediler. Müzenin manzara gören konumu ve kompleks içinde sunulan restoran, kafe, koru, sergi salonu ve hediyelik eşya alanlarıyla turistlerin keyifle vakit geçirebileceği yeni bir hub merkezi olacağını belirttiler.
Okuma önerisi: İstanbul Lale Müzesi gezi rehberi
“Uluslararası lale festivali ile laleyi global seviyeye taşıyacağız”
İSATAG Başkanı Aylin Kopan Özsavaş, İSATAG Saymanı Neşe Çevik’in konu ile ilgili fikirlerinden biri olan ve çalışmalarını bizzat kendisinin yürüteceğini ifade ettiği 1-30 Nisan 2024 tarihlerinde İstanbul’un önemli noktalarında uluslararası lale festivali organize etmek için ön hazırlıklarına başladıklarını da müjdeledi. Lale festivalini ve laleyi uluslararası seviyeye getirmek için iş birliklerine imza atacaklarını kaydeden Özsavaş, “Lale konusunda ciddi düzeyde avantaj sağlayan ülkeler var. Hollanda lale, Singapur orkide örnekleri bize bu işin nasıl yapılması gerektiğini en güzel şekilde anlatan ülkelerdir. İstanbul’un simgelerinden biri de laledir ama ulusal seviyede kalmıştır. Biz de İstanbul Lale Vakfı ile birlikte bir çalışma grubu oluşturarak festival ile laleyi uluslararası seviyeye taşımak istiyoruz” dedi.
Sanatla iç içe
İLAV Yönetim Kurulu Üyesi ve Gazeteci, Yazar Burhan Akdağ ise başta müze kompleksinin sanatçıların buluşma noktası olma fikriyle yola çıktığını ardından halka açık bir sanat merkezi olarak hayata geçirdiklerini dile getirdi. Akdağ, sergi salonlarını sanatçıların ‘lale’ temalı eserlerine 15 gün, 1 aylık sürelerle ev sahipliği yaptıklarını ayrıca Leonardo Da Vinci, Pablo Picasso gibi ünlü ressamların eserlerini de geçici sergilerle ziyaretçileriyle buluşturacaklarını belirtti. Kendisine yönelttiğimiz diğer soruları da yanıtlayan Akdağ, şu açıklamalarda bulundu:
Lale çiçeği, anlamı ve tarihsel süreci
“Türklerin Orta Asya coğrafyasından Anadolu’ya getirerek dünyaya hediye ettiği lale soğanlı ve otsu bir bitki. Asırlardır kentlerin simgesi ve baharın müjdecisi olarak nitelendirilen lale, adına festivaller düzenlenen nadir bir çiçek. Şiir, resim, roman, minyatür ve tasavvufta ana konu olarak işlenmiş mimari süslemelerde halı-kilim desenlerinde, savaş miğferlerinde, paraların üstünde bile nakşedilmiştir. Önce Viyana’ya sonra Hollanda’ya oradan da Kanada’nın başkenti Ottawa’ya geçmesiyle lale, tüm dünyada tanınır hale gelmiştir. Özellikle İslam ülkelerinde ‘Allah’ın Çiçeği’ anlamını taşıyan lalenin kültürel varlığını gelecek nesillere aktarmak amacıyla çalışmalarımıza devam edeceğiz. (Lalenin tarihsel süreci)
“Ulusal ve uluslararası lale üreticisi olmak istiyoruz”
Hatta bununla ilgili şöyle bir düşüncemiz var; lale soğanlarını üretip satarak Türkiye içinde illerimize, yurt dışında birçok ülkeye göndermek ve tanıtımını yapmak istiyoruz. Konuştuğumuz birçok çiftçi dostumuzdan artık lale üretimlerini azalttıklarını öğrendik. Rusya’da Dünya Kadınlar Günü ve 9 Mayıs Zafer Günü’nde laleler hediye edilip kutlama yapılırmış. Hollanda’dan her yıl 150-200 milyon dolarlık lale alırlarmış. Ukrayna Savaşı nedeniyle bu sene alamadıkları için biz aracı olmak istedik fakat bu kadar kısa sürede bu kadar büyük miktarda bir lale temini mümkün olamazdı. Önümüzdeki yıl Avrupa’da dört şehirde lale bahçelerimizi faaliyete geçireceğiz. Laleyi önce Türk toplumuna sonra bütün dünyaya Türkiye’den yayıldığını duyurmak istiyoruz.
İstanbul Lale Müzesi’nde ziyaretçileri neler bekliyor?
Müze kompleksimizin içerisinde yer alan restoranımızda da Türk ve İtalyan mutfağından lezzetler sunacağız. Önünde Boğaz manzarası arkasında Emirgan Korusu’na bakan açık hava bir kafe bölümümüz de var. Burası da ziyaretçilerimizin vereceği kısa molaların keyifli bir dinlenme köşesi olacak. Ayrıca dünyanın birçok yerinde birçok üniversitesiyle iletişim halindeyiz. Ziraat ve güzel sanatlar dalında dijital üniversite konusunda İtalyanlarla anlaştık.”
Okuma önerisi: İstanbul Lale Müzesi gezi rehberi
Anadolu lalesi mücevher tasarımlarına yansıdı
Lale Müzesi mağazasının kreatif direktörlüğünü yapan C|ND|N Jewellery Design markasının kurucusu ve mücevher sanatçısı Candan Balto, özel koleksiyon ve kişiye özel çalışmalarının yanı sıra müze mağazalarda konsepte uygun tasarımlar yapıyor. Lale Müzesi’nde hediyelik eşya mağazasında satışa sunulan kolye, bileklik, yüzük, küpe, broş gibi tasarımlarda imzası olan Candan Hanım, lale motifinden esinlendiği özel tasarımlarını takı severlere altın kaplama ve gümüş seçenekleriyle sunuyor.
Birbirinden özel tasarımların yer aldığı mağazada lale temalı çanta, seramik karo, bardak, obje, mum, figür gibi ürünleri günün anısına satın alabilir veya sevdiklerinize hediye edebilirsiniz. Benim favorim sarı taşlı lale figürlü yüzük ve yine Candan Hanım’ın tasarımı olan lale nakışlı çantalar. Dolabınızda yer açmaya şimdiden hazırlanın! (: