Birçoğumuz İstiklal Caddesi’nde yürürken hep en bilindik yerlerine odaklanır. Bunların başında St. Antuan Kilisesi, Narmanlı Han, Galatasaray Lisesi ve tarihi pasajlar gelir. Ancak çiçeklerle süslenmiş sanatsal bir çitle korunan yokuş aşağı dik bir merdiven sizi Beyoğlu’nun bir başka güzel yerine, Santa Maria Draperis Kilisesi’ne götürebilir.
Şu anda dış cephesinin restorasyon gördüğü Santa Maria Draperis Kilisesi’ne İstiklal Caddesi üzerinde han binasının zemin katında yer alan ana kapıdan merdivenlerle kiliseye inilmekte, yine kiliseye ait olan lojmanlara giriş ise ara kotlardaki platformlardan sağlanmaktadır. Merdivenlerin bitiminde solda lojmanların altında yer alan geçit Tomtom Kaptan Sokağı’na açılmakta ve Santa Maria Geçidi olarak bilinmektedir (Salman, 1994, s. 455-456). Geçit aynı zamanda çok sayıda mezar barındırmaktadır. Kilisenin iç mekânı ise farklı sanat üsluplarının (Örneğin Neo-Bizans, barok, Osmanlı barok tarzı) uygulamalarını sergilemektedir.
Bu da ilginizi çekebilir: Hikayeleriyle Beyoğlu’nun 8 tarihi pasajı
Sirkeci’den Galata’ya oradan Beyoğlu’na uzanan bir yolculuk
Yangınlarla geçen hayat
Günümüze kadar tarihi dokusunu koruyabilmiş olan Santa Maria Draperis Kilisesi’nin mensup olduğu Fransisken tarikatının izleri 1220 yıllarına kadar uzanır. Ortodoks-Bizans İmparatorlarının himayesi altında olan Katolik Fransisken tarikatı rahipleri, 1453 fethi sırasında savunmaya destek verdikleri için fetih sonrası kiliseleri yıkılır ve kendileri esir alınır. 1584 yılında Madam Clara Maria Bertola Draperis adında yardımsever Levantin bir hanım rahiplere bir kilise ve bitişiğinde bir ev bağışlar. 1660 yılında kilise büyük bir yangında tümüyle kül olur. 1663’te yeniden yapılsa da izinsiz yapıldığı gerekçesiyle tekrardan yıkılır. Hayırseverlerin bağışlarıyla 1678 yılında Pera bölgesinde bir arsa satın alan rahiplerin bu girişimi sonrası kilise bugünkü yerine taşınmış olur. Ancak tarih boyunca çıkan büyük yangınlar ve bir deprem sonrası 19. yüzyıl boyunca bölgenin en prestijli kilisesi olmuştur.
400 yıllık bir Katolik mabedi
Mimar G. Semprini tarafından yapılan kilisenin giriş katında dükkanlar ve dükkanların üzerinde üç katlı bir han yükselir. Ardından iki kat daha ilave edilerek bugünkü görünümünü alır. Han girişinde üç kemerli kapı antik Roma döneminin zafer taklarını anımsatır. Böylelikle kilisenin Neo-Rönesans üslupta bir girişe sahip olduğunu görebilirsiniz. Santa Maria Draperis Kilisesi’nin yanında Postacılar Sokağı’nda yer alan iki apartman da kiliseye aittir. Kısacası manastırı, lojmanları ve üzerinde yükselen hanıyla kompleks bir yapı olduğunu söyleyebileceğimiz kilisenin dış üst cephesinde Bakire Meryem heykeli karşılar ziyaretçilerini. Şu anda dış cephenin restorasyon görmesi bu heykeli görmemizi kısa bir süre için engellemektedir. Restorasyon sonrası mutlaka bakacağımızı da not almış olalım.
Meryem Ana tasviri
Caddeden görünmeyen bir çan kulesine sahip olan kilisede pembe Carrara mermerinden görkemli bir sunak ve üçü Venedik ekolüne ait dört adet tablo bulunur. Doğu batı eksinindeki yapının batı giriş cephesinde 1954 yılında Milanolu Ditta Marmi tarafından yapılmış Meryem Ana tasviri yer alır.
Stigmata sahnesi
Kilisenin içerisine girdiğinizde ise kuzey duvarında Hz. İsa’nın çarmıha gerilirken ellerine ve ayaklarına çakılan çivilerin oluşturduğu yara izlerini gösterecek biçimde tasvir edilen heykeli dikkat çeker. Kilisenin iç mekanındaki ruhani ve parıltılı atmosfer vitray camlardan ve yansıyan mum ışıklarından kaynaklanır.
Kiliseye adını veren Draperis ailesinin soyadı; drape, kumaş kökünden gelmektedir. Ve bu bizlere ailenin çalıştığı sektörle ilgili ipucu vermektedir.
Kutsal Ayin Saatleri
- Hafta içi (İtalyanca): 08.00
- Pazar Günü
- İtalyanca: 09.00
- Korece: 10.00
- İtalyanca-İngilizce: 11.15
- İspanyolca: 18.30
Kilisenin Açılış Saatleri
Her gün / 10.00 – 12.00 ile 13.00 – 18.00 arası.
Adres: Tomtom, İstiklal Cd. No: 215, 34433 Beyoğlu/İstanbul