Fotoğrafçı Nil Göksel, İstanbul Modern Sanat Müzesi’ni bir sanat mekanı olarak farklı bir bakış açısıyla ele alıyor. Mimari dokusundan, eserlerine, tarihle modern zamanın birleşiminden, ışık oyunlarına kadar müzenin detayları, Göksel’in objektifinden bambaşka bir şekilde karşımıza çıkıyor. İstanbul Modern, sanatın yaşadığı bir mekan olarak fotoğrafçının lensinde hayat buluyor.
İstanbul Modern Sanat Müzesi’nin benzersiz ve etkileyici bir fotoğraf turuna tanık olduk. Fotoğrafçı Nil Göksel, Türkiye’nin ilk modern ve çağdaş sanat müzesi olan İstanbul Modern’de göz alıcı bir fotoğraf serisi gerçekleştirdi.
Müze, İstanbul’un Karaköy semtinde yer alıyor ve Galataport içinde bulunuyor. Göksel, bu haftaki İstanbul turunda rotasını İstanbul Modern’e çevirdi.
Göksel’in ilk fotoğrafı, sanat müzesinin dışındaki bir insan figürü ile cam yansımalarını içeriyor.
İkinci fotoğraf ise bina içinden bir görüntüyü sunuyor. İnsan siluetlerinin ters ışık kompozisyonuyla çekilmiş olan bu fotoğraf, dikkat çekici bir görünüm sergiliyor.
Galataport limanı, yeni kalkmış bir gemiyi seyreden turistlerin heyecanını da yakalayan bir başka fotoğraf olmuş.
Bu fotoğraf, sanat müzesi önündeki heykelin, Galata Kulesi ve bir cami minaresi ile birlikte oluşturduğu tarih üçgenini harmanlıyor.
İstanbul Modern’in giriş bölümünde yer alan merdivenlerin tasarımı ve tavan dekorasyonu da Göksel’in objektifine takılan diğer detaylar arasında.
Büyük camlarla dolu kat araları, ters ışık çalışmasına oldukça müsait. Göksel, bu alanlardan birinde insan silueti ve manzarayı birleştirerek etkileyici bir kompozisyon oluşturmuş.
İki farklı pencerenin bir araya getirildiği bir başka fotoğraf, tarihi saat kulesini net bir şekilde gösterirken, bir yandan da ters ışıkta bir insan siluetini vurguluyor.
Sergi içinden çekilen fotoğraflar da projeksiyon gösterisinde insan figürü ile karmaşık bir ışık ve gölge oyunu sunuyor.
Galataport’un üst kat restoran bölümünden çekilen bir başka fotoğraf, ters ışıkta İstanbul ve Galataport siluetlerini birleştirerek iki farklı zaman dilimini aynı kadrajda sunuyor.
Galataport içinde çekilen bir başka fotoğraf, mimari bir dokuya sahip bir binayı ve insan siluetlerini bir araya getiriyor. Siyah beyaz renkte çekilmiş bu fotoğraf, güçlü bir kompozisyon oluşturuyor.
Son olarak, sergi içinden çekilmiş bir başka fotoğraf, ters ışıkta çekilmiş insan siluetleri ve eserde vurgulanan insan kolları ve elleri figürü ile bütünlük sunuyor.
Göksel’in İstanbul Modern’deki bu benzersiz fotoğraf turu, müzenin dikkat çekici detaylarını ve genel atmosferini başarıyla yansıtıyor.