Turizmci Recep Yavuz’un 2023 Yılı Turizm Analizi

Antalya Kent Konseyi Turizm Çalışma Grubu Başkanı ve NBK Touristic Genel Müdürü Recep Yavuz
Turizmci Recep Yavuz

Last Updated on 5 Aralık 2023 by Turizm Günlüğü

Turizmci Recep Yavuz, 2023 yılı turizm sektörünü kapsamlı bir şekilde analiz ediyor. Yılı şekillendiren ana temalar arasında, büyük deprem felaketinin ardından sektörün toparlanma çabaları, Filistin-İsrail ve diğer uluslararası gerginliklerin turizm üzerindeki etkileri, sezonun uzatılma planlarının değişkenlik göstermesi ve pandemi sonrası dönemin zorlukları yer alıyor. Yavuz ayrıca, özellikle Antalya bölgesinde Rus turist sayısındaki azalma ve bu durumun turizm gelirlerine etkisi gibi konulara değinerek, 2023 yılının turizm sektörü için hem zorluklarla hem de başarılarla dolu bir dönem olduğunu vurguluyor.

Turizmci Recep Yavuz, kendi blog’unda “2023’ü Ayrı Bir Yere Koyalım” başlıklı yazısında 2023 yılının turizm sektörü için sunduğu meydan okumaları ve uzatılan sezon planlarının nasıl değiştiğini ele aldı. İşte Turizmci Recep Yavuz’un 2023 Yılı Turizm Analizi…

Recep Yavuz’un kaleme aldığı “2023’ü Ayrı Bir Yere Koyalım” başlıklı yazısı:

“Turizm Sektöründe Deprem Sonrası Planlar ve Filistin-İsrail Gerginliğinin Etkisi”

Büyük deprem felaketi ile sezona buruk başlayan turizm sektöründe en büyük hedeflerden biri geç başlayan sezonu olabildiğince uzatarak geç bitirmek ve mümkünse kış aylarına yaymaktı. Tam Tur operatörleri ilave uçaklar planlamaya, oteller kapanışlarını ertelemeye, bütün sektör buna göre hazırlıklarını yapmaya başlamıştı ki 7 Ekim’de patlak veren Filistin- İsrail gerginliği bütün planları alt üst etti.

“Avrupalı Turistlerin Sonbahar Tatil Tercihleri ve Kasım Ayı Turizm Etkileri”

Yılın son aylarında hem iklim hem fiyat avantajını kullanmak isteyen Avrupalı turistler kendi ülkelerindeki eylemlerden ve Ortadoğu’daki gergin ortamdan etkilenerek çok sevdikleri Akdeniz’in doğusu ısınınca olası bir sonbahar tatilinden vazgeçtiler. Olayların aralıksız devam etmesi Kasım aralık aylarına önemli ölçüde yansıdı. Günlük gelişler Kasım ortasından itibaren on binin altına düşünce beklentiler yerini olağan bir kasıma çevirdi. Her sezon olduğu gibi havadaki uçaklar azaldı, 6 Kasım da Antalya Havalimanı iki terminalden birini kapattı, oteller umutlarını başka bir kışa öteleyip ya tadilata ya da birer birer kapanmaya başladılar.

“Kasım Ayında Turist Sayısındaki Durağanlık ve Küresel Etkiler”

Uzamayan sezonun kasım ayında gelen turist sayısı geçtiğimiz yılın kasım ayı ile aynı oldu. Sezonu 12 aya yaymak gibi çok zor bir hedef yerini kasım ortasına razı olan bir dünyaya bıraktı. Bununla birlikte her halükârda içinde bulunduğumuz bu çalkantılı dönemde Kasım ayında 400 bin turistin gelmesi de tabii ki göz ardı edilmemeli. Zira savaş sadece Akdeniz’in değil bütün dünyanın dengesini bozdu. Mısır, Tunus gibi tatil destinasyonları durma noktasına geldiler.

“Antalya Turizminde Rus Turistlerin Azalması ve Uluslararası Etkiler”

Antalya’da kasım ayını belirleyen Ruslar oldu. Zira 2022 Kasım ayına göre %45’lik bir düşüş yaşanan Rusya’dan sadece 80 bin turist geldi. Bunun ana nedeninin Rusya’daki ekonomik şartlar olduğunu öngörmek mümkün. Bir Euro 100 ruble civarında seyrederken, Rus halkı devam eden savaşın ağırlığını artık daha çok hissediyor. Antalya’nın iki önemli turist kaynağı olan Avrupa’yı İsrail-Filistin savaşı, Rusya’yı Ukrayna-Rusya savaşı etkiliyor.

GÜVEN FİYATTAN ÖNEMLİ, SAVAŞLAR SEZONU BELİRLEYECEK

Görünen o ki bu kış da hepimizin gözü kulağı kuzeyimizde ve güneyimizdeki savaşlarda olacak. Önümüzdeki 3-4 ay zor ve endişeli günlere gebe. Her şey de olduğu gibi turizmde de fiyat önemli bir kriter olmasına rağmen, güvenlikten daha önemli değil. Parayı bir şekilde temin edebilen insanoğlu tatil için ilk sıraya can güvenliğini koyuyor. Orta Doğuda sular durulur, kuzeydeki savaş soğumaya başlarsa Antalya Dünya turizminin liderliğine oynar.

“Antalya Turizminde Hızlı Büyümenin Getirdiği Sorunlar ve Sürdürülebilirlik Çağrısı”

Sanırım bunu herkes öngörebilir, ben sadece o durumda yaşanabilecek başka bir konuya dikkat çekmek için belirttim, zira ibre yukarıya döndüğünde gözümüz de dönebiliyor ve akıl almaz hedeflerle hayatın gerçeklerinden uzaklaşıp ayakları yere basmayan söylemler havada uçuşuyor. Antalya turizminin en önemli konularından birisi hızlı büyümesi ve buna bağlı olarak yatak kapasitesinin çok artmasıdır. Şehir, nüfusunun 7-8 katı misafire hizmet vermeye çalışırken büyük sorunlar yaşamaktadır. Hazmedebileceğimizden fazlasını yemeğe çalışırken sağlığımıza zarar veriyoruz. Sürekli sayı artışını hedeflemektense, sürekli ve istikrarlı olmayı düşünmeliyiz.

İÇİ BOŞ POPÜLİST BİR SÖZ:‘TURİST SAYMAYALIM, GELİR SAYALIM!’

Son yıllarda sürekli duyduğum en popülist ve içi boş söz diyebilirim. Gelen sayıya değil, gelire konsantre olalım anlamında söylenen, ama gelirin o sayıya bölünerek hesaplandığını göz ardı eden bir bakış açısı. Her birim kendi gelirini, giderini sezon sonunda zaten yapıyordur, bunu ifşa etmek zorunda da değildir. Ülke olarak da Kültür Turizm Bakanlığı havalimanlarındaki anketlerden, kredi kartı harcamalarına kadar birçok parametreden oluşan turizm gelirini belirli aralıkla yayınlamaktadır. Bunu bizim hesaplamamız tabii ki beklenemez.

“Turizm Sektöründe Pazar Dinamiklerini Anlamak ve Turist Eğilimlerini Takip Etme Önemi”

Turizmciler gelen turiste, geldiği ülkelere yoğunlaşırlar ve bunun seyrine bakarlar. Buradan yaptıkları çıkarımlarla Pazar gelişmelerini takip eder, ona göre doğru ürünleri, doğru pazarlara sunmaya çalışırlar. Bu yüzden de gelen turist sayılarını hem kendi ülkelerinde hem rakip ülkelerde takip etmek zorundadır. Özellikle içinde bulunduğumuz savaş ve ekonomik şartlarda turistin eğilimi ve ülkemize olan ilgisi çok önemli bir göstergedir. Bunu takip etmesinden daha doğal ne olabilir ki. Turizmci gelir sayamaz.

“2023 Yılında Antalya Turizminin Rekor Kırarak Tarihe Geçişi”

Evet bu yıl da sezon uzamadı Antalya Turizminin tüm zamanlardaki en yoğun turist gelişinin olduğu bir yıl oldu. 2023 yılında gelen turist sayısı yıl sonunda 15,5 milyonu aşmış olacak ve 15.280.000 turistin geldiği ve en iyi olan 2019 yılını geride bırakmış olacak. Bu tabii ki şehrin kayda değer bir rekoru olarak turizm tarihine geçecek. Tarihimizin en büyük deprem faciası ile başladığımız ve etrafımızdaki savaş alevlerinin içinden geçtiğimiz 2023 yılını ayrı bir yere koymamız gerek. Daha pandeminin yaraları henüz sarılmamışken, yaşadığımız coğrafyanın gerçekleri ile her bir günü birer birer nakış gibi örüp yılı tamamlıyoruz. Ne depremi unutacağız ne de 2023 yılını…