Site icon Turizm Günlüğü

2024 Yılında Seyahat Endüstrisini Etkileyebilecek Olası Riskler

2024 Dünya Risk Haritası

Risk analizi ve risk araştırmaları kuruluşu Riskline, 2024 yılında seyahat endüstrisini ve turizm sektörünü etkileyebilecek potansiyel riskleri değerlendirdi. İşte detaylar…            2024 seyahat endüstrisi riskler

Risk analizi ve araştırmaları kuruluşu Riskline’ın 2024 yılında Dünya çapında, seyahatleri ve turizm sektörünü etkileyebilecek riskleri ortaya koyan öngörü raporunun sonuçları açıklandı.

2024 yılında Dünya’yı, uluslararası gelişmeleri, turizm hareketlerini ve seyahat endüstrisini etkileyebilecek muhtemel tehdit ve riskler “Sağlık”, “Seyahat” ve “Güvenlik” olmak üzere 3 ana başlık altında ele alındı. Bu 3 ana başlık ve alt başlıkları şu şekilde:

1) SEYAHAT ALANINDAKİ TAHMİN VE ÖNGÖRÜLER

2) SAĞLIK ALANINDAKİ TAHMİN VE ÖNGÖRÜLER

3) GÜVENLİK ALANINDAKİ TAHMİN VE ÖNGÖRÜLER

RISKLINE KURUCU CEO’SU NORDLIEN’DEN 2024 AÇIKLAMASI

Riskline Foresight 2024 Raporu’nun giriş kısmında Riskline Kurucu CEO’su Kennet Nordlien, 2024 yılına yönelik öngörü ve görüşlerini paylaştı.

Dünya çapında yaşanan çatışmalar sonrasında, güvenlik endişeleri nedeniyle ülkelerin yeni vize uygulamalarına, giriş kısıtlamalarına gidebileceğine ve bu kararların seyahatleri etkileyeceğine dikkat çeken Kennet Nordlien; “2024 yılında “iklim değişikliği ve doğal afetleri”, “iklim değişikliğine duyarlı bulaşıcı hastalıkları” ve “aşırılıkçı görüşlerden kaynaklanan olayların yaygınlaşmasını” seyahat hareketlerini olumsuz etkileyecek olası, öne çıkan riskler” olarak sıraladı.          2024 seyahat endüstrisi riskler

Riskline Foresight Raporu’nun 2024 yılına yönelik öne çıkan öngörüleri şu şekilde:

1) SEYAHAT ALANINDAKİ OLASI RİSK VE TEHDİTLER

1.1) Uluslararası alanda turizm ve seyahat hareketlerinin önündeki yeni engeller

Avrupa’da Schengen Bölgesindeki seyahatler, 2024 yılında geçici iç sınır kontrollerine tabi olmaya devam edecek. “Balkan Rotası” üzerinden gerçekleşen göçmen kaçakçılığına ilişkin endişeler AB’nin politikalarında önemli bir rol oynamaya devam edecek.

Yasadışı göç ve göçmen kaçakçılığı nedeniyle Dünya çapında, 2024 yılında seyahat edeceklere daha fazla giriş kısıtlamaları getirilebilir.

Pakistanlı yetkililerin önümüzdeki yıl 2 milyona yakın Afgan vatandaşını, sınır dışı etme kararı almasıyla birlikte; yasadışı göçlerde potansiyel artışın ve güvenlik kaygılarının yine gündemde olacağını gösteriyor.        2024 seyahat endüstrisi riskler

Rusya – Ukrayna Savaşı üçüncü yılına girerken, Rus vatandaşlarına yönelik daha fazla vize prosedürü ve seyahat kısıtlamasına gidilmesi bekleniyor.

Uçak biletlerindeki yüksek fiyatların yanı sıra, güvenlik endişesiyle ülkelerin hava sahalarını kapatmaları, 2024 yılında seyahatlere kısıtlamalar getirmeye devam edecek.

Rus hava sahasının kapalı olmasının yanı sıra devam eden Filistin – İsrail Savaşı, Ortadoğu üzerinden yapılan uçuşları da etkileyecek; sadece İsrail uçuşları değil, diğer Ortadoğu ülkeleri de etkilenecek.

Fransa ile Afrika Kıtası’ndaki Frankofon ülkeleri arasındaki uçuş rotaları: Bu ülkelerde yaşanan darbelerde Fransa karşıtı yönetimlerin başa gelmesiyle, diplomatların sınır dışı edilmesi ve Fransa uçuşlarının askıya alınma kararı uzatılabilir.

Bu arada, Paris 2024 Olimpiyatları gibi önemli uluslararası etkinlikler de uçak bileti fiyatlarını, bu dönemlerde artıracak.          2024 seyahat endüstrisi riskler

1.2) Seyahatlerin dijitalleşmesi

Riskline Foresight 2024 Raporu kapsamında seyahat endüstrisinde dijitalleşmeye yönelik öngörülere de yer verildi. Buna göre 2023 – 2028 yılları arasında, seyahat teknolojileri pazarının %7.5 büyümesi öngörülüyor.

Bu da 2024 yılında gezginlerin daha hızlı, daha kolay ve daha güvenli hareket etmesine yardımcı olabilecek dijitalleştirilmiş seyahat deneyimlerinin artışına işaret ediyor.

Dijital aşı pasaportlarının icadıyla birlikte COVID-19 salgını, dijital seyahat belgelerinin gelişimini hızlandırdı. Birleşik Krallık ETA, Avrupa Birliği ise ETIAS gibi elektronik vizeler uygulamaları ile bu sürece hazırlanıyor. 2025 yılının ortasında başlatılması planlanan ETIAS, üye devletlerin yasadışı göçü, vize süresi aşımını önleme konusundaki gücünü ve Schengen sınırlarının güvenliğini artıracak.

Havalimanlarında otomasyon ve dijitalleşme artacak. E – kapılar, hızlı pasaport kontrolleri, bilet ve bagaj için check-in kioskları ve hızlı geçiş koridorları geç kalan yolcuların uçuşlarına yetişebilme imkanını artıracak.

Tüm bunlara karşılık, IT altyapılarına olan bağımlılığın artmasıyla, sistem operatörleri ve yolcular yeni dolandırıcılık yöntemleri ve önemli zararlara yol açabilecek arıza riskleriyle karşı karşıya kalacak.

1.3) Bleisure seyahatlerinin yükselişi

Bleisure (business + leisure) seyahatlerinin, bleisure trendinin 2024 yılında da artmaya ve popüler olmaya devam etmesi bekleniyor.

Hilton otel zinciri tarafından yakın zamanda gerçekleştirilen bir ankete göre; küresel çapta tam zamanlı ve serbest meslek sahibi çalışanların yaklaşık yüzde 46’sı 2024 yılında bleisure seyahat planlıyor.

İş seyahatlerini, tatiller ile birleştiren bleisure yolculukları; sundukları avantajlara karşılık olası uyumsuzluklara ve aşırı harcamalara yol açabilir. Bu nedenle şirketlerin, çalışanların kişisel hayatlarına fazla müdahalede bulunmadan, detaylıca belirlenmiş seyahat politikaları uygulaması gerekiyor. Bleisure seyahatlerinin etkili bir şekilde yönetebilmesi gerekiyor.

2) SAĞLIK ALANINDAKİ TAHMİN VE ÖNGÖRÜLER

2.1) Avrupa’da iklim değişikliği

İklim değişikliğinin yol açtığı aşırı hava olayları ve kentlerin genişlemesi, bazı bölgelerde, özellikle de Kuzey Yarımküre’de büyük şehirlerde daha önce gözlemlenmeyen sağlık tehditlerini ortaya çıkaracak.        2024 seyahat endüstrisi riskler

İklim değişikliği kaynaklı bulaşıcı hastalıkların yayılması

İklim değişikliği, sıtma, dang humması, sarı humma, chikungunya, Zika virüsü ve Batı Nil ateşi gibi hastalıkları bulaştırdığı bilinen istilacı sivrisinek türlerinin ortaya çıkmasına ve bu hastalıkların farklı coğrafyalara yayılması için daha uygun koşullar yarattı.

İklim değişikliği nedeniyle sıcak hava dalgaları ve su baskınları sıklaştıkça; sivrisinekler tarafından yayılan bulaşıcı hastalıkların daha önce etkilenmemiş olan Avrupa’nın farklı bölgelerinde de bulaşma riskinin artması bekleniyor.

Orman yangınlarından kaynaklanan sağlık sorunları

İklim değişikliği aynı zamanda orman yangınlarının sıklığını, ölçeğini ve yoğunluğunu da artırdı.

Artan sıcaklıklar, yangınların genellikle yaz aylarında çoğunlukla Yunanistan ve Türkiye gibi Akdeniz ülkelerinin yanı sıra Kuzey Avrupa’daki bölgelerde de orman yangınlarına yol açtı.

Kuraklıkların ve sıcak hava dalgalarının devam etmesi öngörülürken, gelecekte daha uzun süreli yangın mevsimleri, daha yoğun yangınlar ve orman yangınlarının Orta ve Kuzey Avrupa’ya yayılması bekleniyor.

Hatırlanacağı üzere bu yıl Yunanistan’nın Rodos Adası’ndaki orman yangınları tatilcileri de zor durumda bırakmıştı. Orman yangınları, gelecek dönemde de seyahat ve tatilleri etkileyecektir.

2.2) Su kıtlığı

Küresel sıcaklıklardaki her 1°C’lik artışın, yenilenebilir su kaynaklarında yüzde 20’lik bir azalmaya yol açtığı tahmin ediliyor. 2025 yılına gelindiğinde dünya nüfusunun yarıdan fazlasının su sıkıntısı çeken bölgelerde yaşaması bekleniyor. Bu durum halk sağlığı, küresel ticaret ve ekonomik kalkınmanın yanı sıra çatışma ve göçler açısından da ciddi sonuçlar doğuracak. Su kıtlığının seyahatler üzerinde de geniş kapsamlı etkileri olabilir. Su kıtlığı, seyahatlerin maliyetinden, destinasyonların altyapısına kadar birçok unsuru olumsuz etkileyebilir.

Halk sağlığı üzerindeki etkileri

Uruguay’da 2022 – 2023 yıllarında yaşanan su krizi, halk sağlığı üzerindeki derin etkisini net bir şekilde gösterdi. Ülkede, tatlı su rezervlerinin kuruması ve içme suyu kaynaklarının tükenmesinin eşiğine gelmesi üzerine acil önlemler alındı.

Benzer su krizleri daha önce Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Cape Town kentinde ve Brezilya’nın Curitiba kentinde yaşanmıştı. İklim değişikliğiyle birlikte benzer senaryoların farklı bölgelerde yaşanması daha olası hale geliyor. Bu da şüphesiz seyahatler üzerinde olumsuz bir etki yaratacaktır.

Çatışmaların, göçün ve gıda güvensizliğinin tetikleyicisi olarak su kıtlığı

Su kıtlığının olumsuz etkileri, kaynak yetersizliğinin ötesine geçerek sağlık sorunları, çatışmalar, mülteci akınları ve gıda güvensizliği gibi sorunları da zincirleme şekilde tetikleyecek.

2025 yılına kadar dünya nüfusunun yarısından fazlasının su sıkıntısı çeken bölgelerde yaşaması bekleniyor.

Su kıtlığı, konaklama ve hizmet sektörü üzerinde de olumsuz etkiler yaratacak.

Su kıtlığı, seyahat severlerin daha güvenilir su kaynaklarına sahip destinasyonları tercih etmesi nedeniyle seyahat tercih ve modellerinde de değişikliğe yol açacak.

Su kıtlığı aynı zamanda, çatışma ve mülteci akınlarına da yol açan küresel bir sorun haline gelecek. Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki Nil Havzası gibi su sıkıntısı çeken bölgelerde, ortak su kaynaklarına ilişkin anlaşmazlıklar silahlı çatışmalara dönüşebilir, nüfusların yer değiştirmesine ve mülteci krizlerine yol açabilir.

3) GÜVENLİK ALANINDAKİ TAHMİN VE ÖNGÖRÜLER

Ortadoğu’da Gazze’deki savaş, Sudan’daki iç savaş, savaşan taraflar arasında ateşkes sağlanmasına yönelik çabalara rağmen hızla devam ediyor. Avrupa’da Ukrayna’daki savaş da bir çıkmaza girdi. Asya’nın bazı bölgelerinde artan gerilimler yaşanıyor.

Güvenlik endişesi 2024 yılı ve sonrasında da seyahatler için büyük önem teşkil edecek.

3.1) Yasadışı göç hareketlerinde artış

2023 yılının Temmuz ayında 250 bin göçmen ve mülteci, Kolombiya – Panama sınırındaki potansiyel göç rotası Darién Gap’i (Darien Boşluğu – Geçidi) geçerek Amerika Birleşik Devletleri (ABD) – Meksika sınırına ulaştı.

2023 yılında Ekim ayına kadar, çoğunluğu Afrika ülkelerinden olmak üzere yaklaşık 141 bin göçmen İtalyan karasularına ulaştı. Yunanistan ve İspanya’da da göçmen sayılarında artış yaşandı.

Ukrayna, İsrail, Filistin, Suriye, Etiyopya ve Sahel Afrikası’ndaki (Sahel Bölgesi: Moritanya, Senegal, Mali, Nijer, Çad, Sudan, Burkina Faso ve Nijerya’yı barındıran bölge) çatışmalar şiddetlenmeye devam ederken, insanların kendi ülkelerini istemeyerek terk etme nedenleri daha da artıyor. Önümüzdeki yıl göçle ilgili aksaklıkların yaşanması muhtemel görünüyor.

Myanmar’daki iç çatışmalardan kaçan mülteciler nedeniyle, Bangladeş, Hindistan, Çin ve Tayland’ın Myanmar sınırındaki bölgelerinde artan güvenlik ve buna bağlı seyahat kesintilerinin 2024 yılına kadar devam etmesi bekleniyor.

Mülteci ve yasa dışı göç hareketliliği, 2024 yılında da devam edecek. Devletler bu doğrultuda daha sıkı önlemler alacak, daha sıkı sınır geçiş ve vize prosedürleri uygulayacak. Bu da seyahat severlerin seyahat öncelerinde ve seyahatleri esnasında daha fazla bürokrasi ile karşılaşmalarına neden olacak.

3.2) 2024 yılında silahlı çatışmaların yol açacağı riskler

Tayvan Boğazı

Bir süredir Çin ile gerilim yaşayan Tayvan’da başkanlık ve yasama seçimleri 13 Ocak 2024 tarihinde yapılacak.

2022 yılından bu yana artan sıklıktaki Çin askeri tatbikatları, Tayvan’ın Taoyuan Uluslararası Havalimanı’ndaki (TPE/RCTP) uçuşları aksattı. Bu tür hava trafiği kesintilerinin, deniz tatbikatları ve artan gerilimlerle birlikte bölgede 2024 yılında da devam etmesi muhtemel.

Hindistan ile Pakistan arasındaki gerginlik

Hindistan’ın Cemmu ve Keşmir ile Pakistan’ın Azad Keşmir bölgelerindeki Kontrol Hattı (LoC) boyunca, Nisan ve Mayıs 2024 döneminde Hindistan’da gerçekleşecek genel seçimler öncesinde bu gerilimler devam edecek.

Ukrayna – Rusya çatışması

2024 yılında, askeri harcamalarını yüzde 70 oranında artacağını duyuran Rusya’nın; ağır kayıplara rağmen Ukrayna’ya yönelik taarruz operasyonlarının devam etmesi bekleniyor.

İsrail – Hamas savaşının bölgesel etkileri

Savaşın uzaması, petrol ve doğalgaz fiyatlarının yükselmesinin yanı sıra bölge genelinde deniz trafiğini de tehdit edecek.

3.3) Dünya çapında ekstremizm – aşırılıkçı görüş ve hareketler

Avrupa’da aşırılıkçılık yanlıları / nefret suçları

İsrail ile Hamas arasında Gazze’de devam eden savaş hem Yahudi hem de Müslüman topluluklara yönelik nefret suçlarının artmasını tetikledi.

Savaş aynı zamanda, Avrupa başkentlerinde kitlesel gösterileri ve birçok Avrupa ülkesinde ifade özgürlüğüne yönelik kısıtlamaları da tetikledi.

İsrail – Filistin çatışmasına kısa vadeli bir çözüm bulma ihtimalinin olmaması nedeniyle, nefret suçları ve çatışmadan kaynaklanan şiddet içeren huzursuzluklar Avrupa’da devam edecek.

Avrupa ülkelerinde aşırı sağ görüşlerin yükselişi de bu huzursuzlukları tetikleyecek.

Küresel seyahatler

İsrail – Filistin Savaşı nedeniyle çoğu havayolu firması İsrail uçuşlarını durdurdu. Ürdün ve Lübnan uçuşlarında da aksamalar yaşandı. Çatışmanın tırmanması, farklı ülkelerin müdahil olması Ortadoğu’daki bölgesel hava yolculuğunu ciddi biçimde daha da kısıtlayabilir.

2024 KÜRESEL RİSK HARİTASI

Ciddi Risk / Yüksek Risk / Orta Risk / Düşük Risk / Önemsiz Risk / 

Diğer yandan bulut tabanlı güvenlik platformu Safeture, Riskline iş birliğinde 2024 Küresel Risk Haritası’nı yayımladı.

“Safeture 2024 Küresel Risk Haritası” kapsamında; 2024 yılı için silahlı çatışmalardan sağlık tehlikelerine kadar seyahatler ve turistler için zorluk teşkil eden bölgeler belirtildi.

Buna göre 2024 yılında seyahatler için tehdit ve risk oluşturabilecek destinasyonlar için dört kategoride ele alındı. Bu kategoriler, ülke ve destinasyonlar şu şekilde:

🌍 GÜVENLİĞİN AZ OLDUĞU / EN TEHLİKELİ ÜLKELER

  1. Haiti
  2. Venezüella
  3. Afganistan
  4. Myanmar
  5. Pakistan
  6. Güney Sudan
  7. Kongo
  8. Suriye
  9. Yemen
  10. Burkina Faso

🌍 SAĞLIK KOŞULLARI BAKIMINDAN EN KÖTÜ ÜLKELER

  1. Haiti
  2. Venezüella
  3. Peru
  4. Afganistan
  5. Bangladeş
  6. Papua Yeni Gine
  7. Orta Afrika Cumhuriyeti
  8. Batı Şeria ve Gazze
  9. Yemen
  10. Mali

🌍 SEYAHAT ZORLUĞU

  1. Haiti
  2. Venezüella
  3. Peru
  4. Afganistan
  5. Nepal
  6. Papua Yeni Gine
  7. Yemen
  8. Libya
  9. Mali
  10. Irak

🌍 GÜVENLİĞİN EN AZ OLDUĞU ŞEHİRLER

  1. Tijuana (Meksika)
  2. Port-au-Prince (Haiti)
  3. Guayaquil (Ekvador)
  4. Kabil (Afganistan)
  5. Port Moresby (Papua Yeni Gine)
  6. Lagos (Nijerya)
  7. Karaçi (Pakistan)
  8. Gazze (Filistin)
  9. Librevil (Gabon)
  10. Hartum (Sudan)

EDİTÖR NOTU: RISKLINE RAPORUNDA YER ALMAYAN OLASI RİSK FAKTÖRLERİ 

Ekonominin yol açacağı risk ve sorunlar

Özellikle pandemi sonrasında birçok ülkede yaşanan ekonomik sıkıntı ve sorunlar, enflasyon işsizlik ve bunların yol açabileceği faktörler… Ekonomik sorunların tetikleyebileceği, yol açacağı yeni sorunlar…

ABD ve Rusya’da gerçekleşecek seçimler

Uluslararası politikada etkin bir konuma sahip olan ABD ve Rusya’da Devlet Başkanlığı Seçimlerinin yapılacak olması… Bu iki ülkedeki seçimlerin öncesinde belirsizliklerin, sonrasında birtakım kırılma ve olumsuzlukların yaşanabilme ihtimali.

Exit mobile version