Last Updated on 14 Mart 2024 by Turizm Günlüğü
Şatoyu andıran mimarisiyle 100 yılı aşkın süredir İstanbul’un yedinci tepesinden şehri izleyen Bulgur Palas, Tarihî Yarımada’da İstanbullular için yepyeni bir kültür merkezi.
Yazıdaki Başlıklar
Tarihi Dokuya Uygun Modern Restorasyon
İstanbul’un hafızası açısından çok değerli bir yapı olan Bulgur Palas, yıllardır kaderine terk edilmiş durumdaydı. 1912 yılında Bolulu Habib Bey tarafından İtalyan Mimar Giulio Mongeri’ye tasarlatılan yapı o günden bugüne şehri sessizce tepeden izliyordu.
Bulgur Palas’a dair 2021 yılında özel mülk iken İBB’nin iştirak şirketleri (KİPTAŞ, İGDAŞ, İstanbul İmar AŞ, İSTAÇ ve İSTON) tarafından satın alınarak kamusal kullanıma açılmak üzere İBB Kültür Varlıkları Dairesi Başkanlığı’na bağlı İBB Miras ekipleri tarafından restore edildi. 28 Şubat 2024’te de ziyarete açıldı.
Bulgur Palas ile ilgili reels videoma @fotokusagi Instagram hesabımdan ulaşabilirsiniz. Daha fazlası için takip etmeyi unutmayın. (:
İstanbul’un Panoramik Silueti
Fatih Aksaray’da, Kocamustafapaşa Tepesi’nde konumlanan Bulgur Palas; 135 kişilik kütüphanesi, sergi salonu, öğrenci kulüplerinin kullanımına tahsis edilen alanlar, restoran, çok amaçlı etkinlik alanları ve Sarayburnu, Çemberlitaş, Süleymaniye, Fatih, Yavuz Selim ve Edirnekapı manzaralarını gören seyir terasıyla yeni nesil bir yaşam merkezi.
En İyi Geçici Sergilerin Yeni Adresi
Kültür-Sanat Adına İlk Hamle “Magnum İstanbul’da” Sergisi
Şu anda dünyanın en saygın fotoğraf ajanslarından biri olan Magnum Photos’un 77. yılını kutlayan “Magnum İstanbul’da” sergisine ev sahipliği yapan Bulgur Palas’taki bu geçici sergiyi, 31 Ağustos tarihine kadar ücretsiz olarak ziyaret edilebilirsiniz.
Yemek ve Alışveriş
Bulgur Palas’ı gezdikten sonra, Beltur kafede lezzetli atıştırmalık molası verebilirsiniz. Ben cherry red pastasını çok beğendim. Taze taze servis edilen ürünlerin fiyatları da oldukça uygun. Ayrıca yine ön bahçede bulunan İstanbul Kitapçısı’ndan da İstanbul temalı ürünler, el sanatları ve hatıralık eşyalar satın alabilirsiniz. Ben Karaca’nın İst Collection serinden Ağlayan Sütun Mug’undan satın aldım. (İşbirliği değildir.)
Ziyaretçi Bilgileri ve Giriş Ücreti
- Adres: Aksaray, Kargı Çk. No: 5, 34096 Fatih, İstanbul.
- Ziyaret Saatleri: Pazartesi hariç her gün 10.00-19.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir. Kütüphane, her gün 22.00’a kadar açık.
- Girişler ücretsiz.
Girişte “İstanbul Senin” uygulaması üzerinden kayıt yaptırılması isteniyor. Kayıt yapan ziyaretçilere İBB Kültür Kafe’de 1 bedava kahve ikram ediliyor.
Ulaşım
İstanbul’un her yerinden toplu taşıma araçları ile Kocamustafapaşa’ya ulaşım mümkün. En yakın metro ve tramvay duraklarını kullanarak, yürüme mesafesindeki palasa kolayca ulaşabilirsiniz. Ayrıca İBB’nin bu alanın daha ulaşılabilir olması konusunda çalışmalarına devam edeceği de belirtiliyor. Hali hazırda Yenikapı’daki arkeoloji çalışma alanı ilerleyen zamanlarda müze olarak bölgeye kazandırılması hedefleniyor.
Eleştirilerim
Uyarı: Bulgur Palas’taki tüm deneyimlerim Mart 2024 tarihlidir. Olumlu-olumsuz gelişmeler zamanla değişebilir.
👍 Olumlu Yorumlarım:
- Öncelikle, girişlerin ücretsiz olması, bu kültürel mekana erişimi kolaylaştırmış ve daha fazla insanın bu deneyimden yararlanması sağlanmış.
- İç mekanın ferah ve işlevsel olarak dizayn edilmesi, hem fotoğraf çekmek isteyenler hem de çalışmak için sakin bir alan arayanlara ideal bir ortam yaratmış.
- Genç çalışma arkadaşlarının enerjisi de bence mekana gelen misafirlere pozitif bir atmosfer sağlıyor.
- Çıkışta BELTUR kafenin yer alması lezzetli bir mola vermek isteyenler için iyi düşünülmüş.
👎 Olumsuz Yorumlarım:
- Girişler ücretsiz olsa da kapıda neredeyse her aşamada çevrilip İstanbul Senin uygulamasını indirip kayıt yaptırmanız isteniyor. Bu ısrarcı yaklaşımı kendi açımdan gereksiz ve zaman kaybı olarak görüyorum. Bu konudaki düşüncelerimi ve önerilerimi de İBB yetkililerine illettim. Yine de siz uygulama üzerinden yapacağınız bu kayıtla İBB Kültür Kafe’de 1 bedava kahve ikramınızı güzel bir jest olarak düşünüp almak isteyebilirsiniz.
- Güleryüzlü genç çalışma arkadaşların bazı konularda bilgi düzeyleri bana yeterli gelmedi. Mekan ortamına ve etkinlik detaylarına hakim, arka planda onları bilgilendiren bir koordinasyon olması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü daha iyi bilgilendirilmiş bir ekip, ziyaretçi deneyiminin önemli ölçüde artmasına yardımcı olacaktır.
- Tuvaletlerin tasarımı mekanın genel estetiği ve dizaynına uyumsuz ve basit olmuş. Yani Bulgur Palas’ın iç mekanı başka, tuvaletler bambaşka bir dünya.
👌 Ziyaretçilere Önerim:
- Bulgur Palas, yeni açıldığı için şu anda çok fazla ilgi görüyor. Özellikle öğle saatlerine doğru kalabalıklaşıyor. Bu nedenle rahatlıkla gezemeyebilir ve fotoğraf çekilemeyebilirsiniz. O yüzden mümkünse hafta içi sabah saatlerinde gitmenizi öneririm.
Bulgur Palas’ın Tarihi ve Mimarisi
Bulgur Palas, etkileyici şato benzeri mimarisi, önemli konumu ve yüzyılı aşkın tarihi ile eski İstanbul fotoğraflarında sıkça rastlanan bir simgedir. Bu göz alıcı yapı, İttihat Terakki Cemiyeti’nin teşkilatlanmasında önemli görevler üstlenen ve Bolu mebusu seçilen Habib Bey tarafından, 1912 yılında dönemin önde gelen İtalyan mimarlarından Giulio Mongeri’ye tasarlatılmıştır.
II. Meşrutiyet sonrası ekonomik dönüşümlerle birlikte ordunun ihtiyaçlarının yerel kanallardan temini gerektiği dönemde Habib Bey, cemiyetle olan bağlantıları sayesinde elde ettiği imtiyazlarla Anadolu’dan tahıl, buğday, arpa ve bulgur gibi ürünlerin İstanbul’a ve cepheye nakledilmesi görevini üstlenmiş, bu işlerden kazandığı servetle “Bulgur Kralı” lakabını kazanmıştır. Bu nedenle de konak semt halkı tarafından “Bulgur Palas” olarak adlandırılmıştır.
Mehmet Habib Bey, konağın masrafları ve Osmanlı Bankası’ndan aldığı kredileri ödeyememesi üzerine, 1926 yılında binayı Osmanlı Bankası’na devretmek zorunda kalmıştır. Ardından uzun yıllar boyunca Osmanlı Arşivi olarak kullanılan bu bina, tarihi dokusuyla dikkat çekmeye devam etmiştir.
İtalyan mimar Giulio Mongeri’nin elinden çıkan Bulgur Palas, Birinci Ulusal Mimarlık akımının karakteristik özelliklerini taşır. 1908 ile 1930 yılları arasını kapsayan ve Milli Mimari, Milli Mimari Rönesansı ve Neo-Klasik Üslup olarak da adlandırılan bu dönemin etkilerini yapıda görmek mümkündür. Fatih ilçesinde, yüksek duvarlarla çevrili bir avlunun içinde yer alan bu büyük kagir yapı, inşasında kullanılan taş-tuğla gibi malzemelerin bir kısmının yurt dışından getirildiği bir yapıdır. Sıvasız tuğla duvarları ve sadece kule bölümünde bulunan sıva, yapının özgün mimarisini vurgular. Çelik putrelli volta döşemeli tavanlar, bodrum katı, üç normal katı, çatı katı ve bir kulesiyle Bulgur Palas, İstanbul’un önemli kültürel miraslarından biridir.