Last Updated on 28 Mart 2024 by Turizm Günlüğü
Uçak biletleri, vize masrafları çöpe. Belgeleri hazırla, vize randevusu ayarla, seyahatinize yetişecek mi gerginliği yaşa. Umutlarımızın kırılmasına alıştık. Kaoslarla, krizlerle imtihan edilen bir nesil olarak tarihe geçeceğiz. Türkler, Avrupa’ya Seyahate mi Gidiyor
Bence 2000’den sonrası, bundan 100 yıl sonra en çok işlenen dönem olacak. Bundan 100 yıl sonra ölmüş olacağım aklıma gelmişken bu yazı kalacak mı acaba 🙂 Pasaportlar vizeyle dolu, daha önce şöyle multi almıştım, 3 yıllık vermişlerdi. Kapıda karşılıyorlardı falan bitti gitti 31 Mayıs’a kadar Schengen yok. Belki de size- bize yok ama yok yani. Yunanistan’dan al kolay verirler, fuar göster, davetiye çıkar falan yok. Randevu alamıyorsunuz zaten, aldıklarınızda kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyor. Gel diyor, sonra yok git diyor. Tur şirketleri, iş seyahati yapacaklar, ailesini görecekler hepimiz bekleyeceğiz.
Avrupa’ya sığınma başvurusu yapan Türk vatandaşlarının sayısı rekor düzeyde arttı.
“Sığınma” Nasıl yani? Yani biz şu anda başka bir ülkeye sığınma talebi yapılan bir ülkede miyiz? Burası Afganistan mı, Ukrayna mı, Irak mı? Yahu ne oluyor? Tamam koşullar kötü, Avrupa’da daha değerliyiz anladık ama kendi milletini bu kadar aşağılayan bir millete dönüşmemizi de pek aklım almıyor.
Türk vatandaşları, 2022 yılına kıyasla yüzde 82’lik bir artışla yaklaşık 100 bin 870 iltica başvurusunda bulundu.
Bu sayı çok yüksek değil mi? Geçen yıl verilerinde Afganların iltica başvurusu %73, Suriyelilerin iltica başvurusu %83 artarken, Türkiye rekor bir oranla %259 arttı.
Sığınma taleplerinin artmasındaki en büyük etken, adalet sistemi gösteriliyor. Özgürlüklerin kısıtlandığını, her an her şeyin olabileceği bir ülkede yaşamanın hayat gayesinden uzaklaştırdığını, ayrımcılık ve halk arasında nefretin artmasını, terör olayları nedeniyle can güvenliklerinin tehlikede olduğunu beyan edenler ülkeden ilticaya sebep oluyor. Başvurulan ülkelerin başında ise Almanya geliyor. Başvurular artmaya devam ediyor. Yalnızca iltica değil, göç de var. İş bulan, iş kuran gidiyor.
Türkiye’den yurt dışına göç edenlerin sayısı 466 bin 914’e ulaştı.
Bunların 139 bin 531’i Türk vatandaşı, 327 bin 383’ü ise yabancı uyruklu kişilerdi. Giden ve gelen göç seyirleri incelendiğinde en çok hareketlilik 25-29 yaş grubunda tespit ediliyor. Meslek gruplarından mühendisler, işçiler ön sıralarda gelirken, en çok konuşulan ise “hekimler göçü”. Koronavirüs sonrası hak ettiği değeri kendi ülkesinde göremeyen hekimler Avrupa’ya göç ediyor. Son yıllarda yüzlerce doktor Türkiye’den farklı ülkelere çalışma amacıyla göç etti.
Hal böyle iken Avrupa hepimize bir “Dur” demiş durumda. Schengen vizesine başvuranlara bu aralar iltica edecek muamelesi yapılıyor. 31 Mayıs’a kadar Schengen vizeleri kapatılmış durumda. Yani Avrupa “Geri Dönmeme Riskini” almak istemiyor. Şimdilik bu süreç Mayıs sonuna kadar. Umarız bir an önce düzelir ve Schengen vizeleri açılır. Basit bir seyahat engeli değil, ülkemizin itibarı söz konusu olan bir durum. Bir de başka ülkelere gidince kapıda sorgulanma ve geri döndürülme riski. Avrupa ve Amerika’ya giden herkesin yaşadığı bir durum.
Türkler, Avrupa ülkeleri tarafından mülteci konumuna düşmemelidir.
Amerika ve Kanada’ya -kaçak- olarak gitmek isteyenler Meksika’ya gidip oradan yürüyerek sınırı geçmeye çalışıyorlar. Mezun olan her genç nasıl yurtdışına göç ederim diye düşünüyor. Göçü anlayabiliyorum ama iltica etmek… Yorumlarınızı bekliyorum…