TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile yaşadığı çekişmeleri sosyal medyada gündeme getirerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan müdahale talep etti. Bağlıkaya’nın sektördeki konumu ve yetkileriyle ilgili eleştiriler artarken, Ersoy’un trol hesaplar aracılığıyla Bağlıkaya’ya yönelik saldırılarının yoğunlaşması, bu mücadelenin sertleştiğini gösteriyor. Firuz Bağlıkaya Kazanamayacağı Bir Savaşı Neden Sürdürüyor?
Bağlıkaya’nın Görevden Ayrılması Sektöre Yarar Sağlayabilir
Turizm sektörü liderleri, Firuz Bağlıkaya’nın görevde kalmasının sektöre zarar vereceğini belirterek, Seyahat Acentaları Meslek Kanunu Taslağı Meclis’e gelmeden önce yönetim kurulu başkanlığını Davut Günaydın’a bırakması gerektiğini düşünüyor. Bu adımın, Bakan Mehmet Nuri Ersoy’un yasada bazı esnemeler yapmasını sağlayabileceği ifade ediliyor.
Turizm Sektörü Liderleri: Bağlıkaya Görevden Çekilmeli
Turizm sektörü liderleri, Bağlıkaya’nın görevde kalmasının sektöre zarar vereceğini ve Seyahat Acentaları Meslek Kanunu Taslağı Meclis’e gelmeden yönetim kurulu başkanlığını Davut Günaydın’a bırakarak, yönetim kurulu üyesi olarak devam etmesinin en doğru karar olacağını belirtiyor. Bu adımın, Bakan Ersoy’un yasada bazı esnemeler yapmasını sağlayabileceği düşünülüyor.
Bağlıkaya’nın Çekilmesi Sektör İçin Yeni Bir Dönem Başlatabilir
Bağlıkaya’nın yönetim kurulu başkanlığını Günaydın’a bırakması hem sektörün huzuru hem de gelecekteki reformlar için kritik önem taşıyor. Sektörün bağımsızlığını korumak adına verilen mücadele, Bağlıkaya’nın çekilmesiyle yeni bir döneme girebilir.
Bağlıkaya: ‘Bakan Ersoy Trol Hesaplarla İtibar Suikastı Yapıyor
Ersoy’un ikinci döneminde Bağlıkaya karşı incelettiği TÜRSAB hesaplarındaki abartılı harcamaları trol hesaplar ile dolaşıma sokarak itibar suikastı yapması, Bağlıkaya tarafından eleştirildi. Bağlıkaya, sosyal medya paylaşımında şu ifadeleri kullandı: “Sayın Bakan, göreve geldiği günden beri kurumumuzdan hiç eksik etmediği müfettişleri aracılığıyla elde ettiği bilgileri manipüle ederek, sosyal medya fenomenlerini, gazetecileri, bürokratları, siyasileri ve hatta bakanları telkin ederek, kamu imkanlarını da kullanarak aleyhimize kamuoyu oluşturma faaliyetlerini uzun bir süredir yürütmektedir. Sayın Bakanın bu tavrının ve yaptıklarının kimseye bir yararı olmadığı gibi, yalan bilgiyi yayması da suç niteliği taşımaktadır.”
Bağlıkaya’dan Erdoğan’a Övgü, Ersoy’a Eleştiri
Bağlıkaya, aynı açıklamasında Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümet politikalarını da övgüyle karşıladı: “TÜRSAB ailesi olarak, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve hükümetinin politikalarına uygun bir şekilde ülkemizin turizmine faydalı çalışmalar yapmaya devam edeceğiz. Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Mehmet Nuri Ersoy’dan da beklentimiz, Birliğimiz aleyhine kamuoyu oluşturma faaliyetleri yerine, ülkemizin saklı hazinelerini tanıtması ve sektörümüz için faydalı işler yapmak için çalışmasıdır. Bu enerjisini seçim bölgelerinde harcamış olması daha faydalı olurdu.”
Bağlıkaya’nın Siyasi Tercihleri Tutarsızlık Gösteriyor
Bağlıkaya’nın siyasi tercihleri ise tutarsızlık gösteriyor. TÜRSAB’ı ziyaret eden İYİ Parti’li yetkililer, TÜRSAB Kongresine katılan İstanbul Belediye Başkanı İmamoğlu gibi isimlerle olan ilişkileri bu durumu yansıtıyor. Son iki yıldır ise Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin sıkı bir takipçisi ve savunucusu oldu. Ancak, Bağlıkaya’nın sorun yaşadığı bakanlık ve bakan zaten bu sistemin bir ürünü. Bu durum, Bağlıkaya’nın Stockholm Sendromu yaşadığı yorumlarına neden oluyor.
Bağlıkaya İç Turizmdeki Tekelci Zihniyeti, Yani Bakan Ersoy’un Şirketi ETS Tur’u Eleştiriyor
Son açıklamasında ise Bağlıkaya, iç turizm pazarındaki tekelci zihniyeti sert bir şekilde eleştirdi. Haksız rekabetin ve tek yetkililik sözleşmelerinin 15 bin seyahat acentasının faaliyetlerini engellediğini vurgulayan Bağlıkaya, sektördeki sorunların (Bakan Ersoy’un şirketi ETS Tur) derinliğini ortaya koydu. Ancak bu eleştiriler ve mücadeleler, Bağlıkaya’nın kazanamayacağı bir savaşta direndiği izlenimini güçlendiriyor.