Farklı segment ve ürün gamları ile çalışan sektör temsilcilerinin, tümünü temsil yetisi olacak geniş yelpazede kişilerin, görüş ve önerileri alınmadan yürürlüğe giren “7500 sayılı Turist Rehberliği Meslek Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” turizm sektörünün paydaşları tarafından yoğun tepki aldı. Çünkü X acentaya yarayan Y acentaya uymadı veya A rehbere uyan B rehbere uymadı. Uzun yıllar boyunca kültür turları düzenleyen bir acenta da bu yasa değişikliği hakkındaki itirazlarını, eleştirilerini ve fikirlerini Turizm Günlüğü ile paylaştı. Rehberlerin
7500 sayılı Turist Rehberliği Meslek Kanunu ile Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, başta turist rehberleri olmak üzere turizm sektörünün paydaşları tarafından yoğun tepki çekti.
Son olarak Cumhuriyet Halk Partisi, ilgili kanun değişikliğinin bazı düzenlemelerin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.
Uzun yıllar kültür turları düzenleyen bir acenta sahibi Turizm Günlüğü’ne açıklamalarda bulundu.
İlgili kanunda yer alan “Türkçe Rehber” kavramı, “taban ücret uygulaması” ve “Çince vb. dilleri bilen rehber” konularındaki eleştirilerini paylaştı.
“REHBERLİĞİN NE OLDUĞU HALA TAM OLARAK KAVRANILMIŞ DEĞİL”
Açıklamalarına “turist rehberliği” kavramına incoming yapan ve yurt içi tur düzenleyen acentaların farklı bakış açılarına, farklı görüşlere sahip olduklarına dikkat çekerek başlayan acenta sahibi şunları söyledi:
“Yeni Turist Rehberliği Kanunu ile ilgili olarak, öncelikle net bilinmesi gereken noktalardan birinin; “rehber” kavramının ne olduğunu, doğru anlatabilmek olduğuna inanıyorum. Bunun nedeni şu; hala rehberliğin ne olduğu tam olarak kavranılmış değil. Yurt dışından turist getiren ve yerli turistlere yurt içi turlar düzenleyen acentalar arasında bazılarının maalesef rehberlere bakış tarzı birbirinden farklı.
Turist rehberi, sadece dil bilen biri olarak görülmemeli. Rehber, birçok özelliği olan insandır. Rehber sosyolojiyi, psikolojiyi, tarihi, coğrafyayı, etnik yapıyı, dini yapıları, inancı bilmeli. Bunların hepsinin yanında rehberler Anadolu’nun mozaik kültürünü derinlemesine bilmek zorunda olan insanlardır. Bu sayılan özelliklere eminin daha onlarca madde ekleyecek olanlar vardır. Çünkü bu insan mihmandar, bu insan yönlendirici, bu insan başkan, bu insan anlatımını doğru yaptığı takdirde tekrar ve tekrar turistin ülkemize gelmesini sağlayan ya da Türkiye’deki insanların diğer bölgeleri gezmesi için imkan yaratan kişidir. Anıları kafalara ve yüreklere kazıyan insanlardır. Milyonlarca lira para verseniz geri alamayacağınız zamanı size doğru yaşatacak olan kişilerdir.
Bu doğrultuda, bu tip bütün altyapıya sahip olacak olan bir rehber, bunun yanında, aynı zamanda tabii ki dilde bilmeli. Ama gel gör ki yukardakiler olmadan sadece dil bilgisi maalesef işe yaramıyor.”
“TÜRKÇE REHBERİN” DAHA DERİN BİLGİ BİRİKİMİNE SAHİP OLMASI GEREKİYOR
“Son yıllarda Türkiye’de kültür turizmi inanılmaz derecede revaçta, yıl içerisinde inanılmaz bir sirkülasyon var. Bununla bağlantılı olarak da buna yönelik rehberlere ihtiyaç var.
Burada yabancı dil bilgisi gerekmiyor, Türkçe olarak anlatmak gerekiyor ama bu rehberlerin diğer rehberlerden belki biraz daha fazla emek vermeleri ve hatta alt yapılarını güçlendirmeleri gerekiyor. Neden? Çünkü; Türk insanına Türkiye’yi, kendi yurdunu anlatmaya çalışıyorsunuz. Onların bilgilerine bilgi katmak zorundasınız. Ya da yanlış bilinen bir şeyi, kaynak gösterip anlatarak doğruya yönlendirmeniz, düzeltmeniz gerekiyor. Bir Türk insanının bildiğini düşündüğü konuyu düzeltmek de, hepimiz çok iyi biliyoruz ki, bir o kadar zordur. Bunun için bilginizden emin olması ve size güvenmesi gerekir. Dolayısıyla “Türkçe rehberlik” çok daha zor olan bir rehberlik alanıdır.”
“TÜRKÇE REHBER” KAVRAMI VE YANLIŞ ANLAŞILAN NOKTALAR
İlgili yasa değişikliği hakkındaki görüşlerini Turizm Günlüğü ile paylaşan acenta sahibi daha sonra, açıklamalarına; “Türkçe rehber” kavramına yönelik yanlış bakış açılarına ve yanlış anlaşılan hususlara dikkat çekerek devam etti:
“Türkçe rehberi, yabancı dil bilmeyen, derin kültürel bilgiye sahip olmayan, daha az para verilmesi gereken, genel ve yüzeysel bilgilerle turu geçiştirecek biri gibi görüp, davranma söz konusu… En baştan beri yaptığımız en büyük hatalardan biri… Bu gerek rehberler arasında gerekse de acentalar arasında yapılan büyük bir hata. Yani Türkçe rehber sokaktan geçen bir adamın hasbelkader arabaya binip, orayı size anlatması anlamına gelmemeli; tam tersi herkesten çok daha fazla bilmek zorunda.
İtiraz ettiğimiz ve herkesin anlaması gerektiği nokta şu; çok iyi dil bilen rehberlere ihtiyacımız olduğu gibi, Türkçe dilinde de çok iyi, Türk gruplara hitap edecek rehberlere ihtiyaç var. Ancak kesinlikle ve kesinlikle, belli bir eğitimden geçmeyen belli sınavlardan geçmeyen, bölge bilgisi olmayan hiçbir kimseye bu belgenin verilmemesi gerektiği konusunda hepimiz hemfikiriz.”
KOKART DENETİMİ VE GÜNCEL DİL BİLGİSİ SEVİYENİN ÖLÇÜMLENMESİ
Acenta sahibinin, açıklamaları kapsamında dikkat çektiği bir diğer husus da yabancı dil bilen rehberlerin, yabancı dil bilgisinin belirli periyotlarla güncelliğinin ve seviyesinin ölçülmesinin ve denetimlerin önemi oldu.
“Dil bilme ile ilgili olarak rehberler, şunu hep gündeme getiriyorlar: Diyorlar ki; “Dil bilmeden kokart alınmaz…” Şu an, keşke bir sınav yapabilme imkanı olsa da kokartı olan, o eylemli varsaydığımız yaklaşık 9 bin arkadaştan kaç tanesi hakikaten kokartında yazan dili biliyor, bir görsek ya da tam tersi kaç tanesi gerçekten Türkçe konuşabiliyor, bir de onları görsek!”.
Sonuç net olarak şu ki, işini doğru yapan ve misafiri mutlu gönderen, şikayet almayan hangi rehberin dil bilgisine bakıldı ki?
ACENTA OLARAK TÜRKÇE REHBER ÜCRETLERİ İÇİN ÖZELEŞTİRİ
Açıklamaların devamında rehber ücretleri ve rehberlik hizmetinin ücretlendirmesi hakkında açıklamalarda bulunan seyahat acentası, birtakım özeleştirilerde bulunarak şunları kaydetti:
“Bu arada, daha önemli olan konulardan biri de maalesef Türkçe rehberliğin, bir staj aşaması gibi görülmesi… Türkçe rehberlik, bir staj gibi görüldüğü için acentaların ücret beklentisi düşük oluyor. Acentalar, Türkçe rehberlik fiyatının, rehber ücretinin daha düşük olacağı konusunda hem fikir oldukları için bunu, turları ucuzlatabilmek için bir imkan olarak görüyorlar. Bu, bence oldukça yanlış bir tutum; ücretler düşe düşe “kültür turu” düzenleyemez hale geldik. Ya da “Kültür Turu” diye “Şehirlerarası Otobüs Turu” haline getirdik turları… Eğer yerli misafire doğru “Kültür Turu” yapılacak olursa o turun rehberi en yüksek ücreti alıyor olması lazım.
TABAN FİYAT ELEŞTİRİSİ
Diğer bir konu da yasadaki taban fiyat uygulaması… Buna ilişkin, rehberlerin “taban fiyat zorlamasının, hak etmeyen rehbere verilecek ücretle, hak eden rehbere verilecek ücretin aynı olacağı” yönündeki eleştirileri var.
Ama burada şu var; hak eden zaten oturup sizinle, ben taban ücrete gideceğim demiyor. Benim ücretim budur kardeşim diyor, oluyor, bitiyor. Zaten karşı taraf da itiraz etmiyor. Bu rehberler; “Benim fiyatım bu…” diyebildikleri için bu kanunla ilgili hiçbir kavgaları yok. Hiçbir sorunları yok. Müşteri kitleleri belli, gidecek acenta belli, istenen hizmet belli, rakam belli.
“TABAN ÜCRET YASANIN KADÜKLÜĞÜNÜ GÖSTEREN BAŞKA BİR UNSUR”
Taban ücret denilen şey yanlış… İnsan kendi ücretini, kendi yaptığı hizmet ile belirleyebilir. Aynı 3 yıldızlı, 5 yıldızlı otellerle oturup konuştuğunuz gibi, kaldı ki 5 yıldızlı otelde dahi fiyatlar birbirinden farklı… Bence “taban ücret” uygulaması yasanın kadüklüğünü gösteren başka bir unsur.
“YABANCI DİL BİLMEYEN REHBER OLMAZ” ODAKLI SAVUNMA BİZİ GİRDABA SOKTU
Turizm Günlüğü’ne açıklamalarda bulunan kültür turu acentası sahibi son olarak şunları söyledi:
Sadece “Dil bilmeyen rehber olmaz! Dil bilmeyen rehber olmaz!” söylemiyle öne çıkıp, buradan temel alarak itiraz edince, savunma oluşturunca böyle oldu. “Çinli turist sayısını artıracağız, bunun için Çince bilenlere ihtiyacımız var” denilip; şimdi sadece Çince bilen, ülkemizi ezbere bilgilerle tanıtacak turist rehberliğine yol açıldı. Yabancı dil bilen rehber oldu… Şu an, çıkan yasada sokaktan geçen, hasbelkader Çince bilen biri, rehber olup tur otobüsüne binecek. Peki bu rehber, otobüse bindikten sonra diğer rehberler ne olacak? Acentalar ne olacak? Hiç mi bu düşünülmedi? Canı sıkılan yabancı dil biliyorsa rehber olacak. Bu kadar basit mi?
Defalarca izah etmeye çalıştık. “Bir dil, bir insan” ona diyecek hiçbir şeyim yok ama bu konuda, rehberlik konusunda “Bir dil, bir insan değil maalesef…” Siz, bu konuyu, itirazlarınızı bir tek dil argümanına dayandırırsanız yasa çıktığı zaman da kafanızı duvara vurursunuz. Şu anda girdiğimiz girdaptan hiçbirimiz çıkamıyoruz.
“ÇİNCE REHBERLİK İÇİN BAŞLADI AMA GERİSİ DE GELEBİLİR”
Çince bir örnek ama arzın az olduğu, az bilinen diğer diller için de bu geçerli olacak. Yarın Moğolca, Hintçe, öbür gün Bulgarca diye gidecek. Maalesef “Bir dile ihtiyaç var” adı altında, sokaktan geçen herkesi çok rahat rehber yapabilir durumdayız. Umarım bunu rehberler de anlayacaktır.”