Sinan Udil: Farklı Ülkelerde Çalışmam Liderlik Becerilerime Büyük Katkıda Bulundu

Le Méridien Istanbul Etiler Genel Müdürü Sinan Udil
Le Méridien Istanbul Etiler Genel Müdürü Sinan Udil

Last Updated on 30 Temmuz 2024 by Turizm Günlüğü

Otelcilik sektöründe 30 yılı aşkın deneyimi, yurt içi ve yurt dışı tecrübeleriyle, Le Méridien Istanbul Etiler Genel Müdürü Sinan Udil, kariyeri sürecinde edindiği yönetim anlayışı hakkında açıklamalarda bulundu. Le Méridien Istanbul Sinan Udil

2023 yılının Kasım ayında Marriott International Türkiye bünyesinde yer alan Le Méridien Istanbul Etiler’in genel müdürlüğüne atanan Sinan Udil, “konaklama sektörü yönetimindeki son trendler”, “yiyecek ve içecek departmanının otel yönetimindeki önemi”, “kariyeri süresince edindiği deneyimler” ve “sektörde yeni çalışmaya başlayanlar için liderlik ve mentorluk ilkelerini” paylaştı.

Le Méridien Istanbul Etiler Genel Müdürü Sinan Udil ile gerçekleştirdiğimiz röportajın ilk bölümü şu şekilde:

“YİYECEK VE İÇECEK DEPARTMANI, KONAKLAMA SEKTÖRÜNÜN KALBİDİR”

Sinan Bey, otelcilik kariyerinize yiyecek-içecek departmanında başladınız ve şimdi Le Méridien Istanbul Etiler’in genel müdürlüğüne kadar yükseldiniz. Bu süreçteki en büyük zorluklar ve başarılarınız neler oldu?

Yiyecek ve içecek departmanı, konaklama sektörünün kalbidir; tıpkı bir ağacın kökleri gibi, sektörün gelirinin büyük bir kısmını bu departman besler. Bu nedenle, sektörün sürekli araştırma ve iyileştirme beklemesi, ağacın sağlıklı büyümesi için düzenli olarak su ve besin gerektirmesi gibidir.

Öte yandan odalar departmanının karlılığı yiyecek ve içecek karlılığından çok daha fazla olduğu için bir yanda maliyetleri kontrol etmek diğer yanda misafirlerin her geçen gün artan beklentilerini karşılamak sektörün karşılaştığı en büyük zorluktur.

İnternetin kullanılabilirliği ve sosyal medyada, foodblogger’ların hızla artışı ve bolluğu, insanları sadece yeni yemeklerden haberdar etmekle kalmadı, aynı zamanda mutfak sanatına olan ilgilerini de artırdı. Günümüzde insanlar yeni tatlar denemeye hevesli; yerel ve uluslararası mutfaklara aşina olmakla kalmıyor, aynı zamanda mutfak sanatları alanında artan eğitimler, insanların bu alanda uzmanlık derecesine ulaşmasında büyük rol oynuyor. İnsanların beklentilerini karşılamak önemli bir zorluk olduğu kadar, sürekli misafirleri elde tutmak ise daha da büyük bir zorluk olarak karşımıza çıkıyor.

Yiyecek ve içecek sektörümüz maalesef günümüz pazarında bir dizi zorluk ile karşı karşıyadır. En büyük zorluklardan biri, her geçen gün yeni restoran ve gıda işletmelerinin açılmasıyla piyasada artan rekabettir. Bu da işletmelerin rekabetini sürdürebilmeleri için sürekli yenilik yapmaları ve benzersiz gıda deneyimleri sunmaları gerektiği anlamına geliyor.

“ARTIK İNSANLAR DAHA SAĞLIKLI VE SÜRDÜRÜLEBİLİR GIDA SEÇENEKLERİ ARAYIŞINDA”

Bir başka zorluk da tüketici tercihleri ve zevkleri hızla değişiyor; artık insanlar daha sağlıklı ve sürdürülebilir gıda seçenekleri arayışında. İşletmelerin bu dinamik taleplere ayak uydurabilmesi için hızla adapte olmaları ve daha geniş bir yelpazede sağlıklı ve sürdürülebilir ürünler sunmaları şart. Bu değişime ayak uydurabilenler, rekabetin bir adım önünde olacaklar.

Teknolojinin yükselişi de sektörü etkilemiş, gıda teslimat uygulamalarının ve online sipariş sistemlerinin kullanımı artmıştır. İşletmelerin bu yeni teknolojilere uyum sağlaması ve müşterilere sorunsuz bir deneyim sunmak için süreçlerini optimize etmenin yollarını bulması gerekiyor.

Ayrıca, artan gıda ve işgücü maliyetleri, özellikle mevcut ekonomik ortamda işletmelerin karlılıklarını korumalarını zorlaştırabilir. İşletmelerin maliyetlerini dikkatli bir şekilde yönetmeleri ve verimliliklerini en üst düzeye çıkartırken kaliteli gıda ve hizmet sunmaya devam etmenin yollarını bulmaları önemlidir.

“YİYECEK VE İÇECEK İŞİNE ÖNCELİK VEREN BAŞARILI OTELLER REKABET AVANTAJI ELDE EDEBİLİR”

Yiyecek ve içecek yönetiminde başarıyı yakalamak isteyen oteller, misafir memnuniyeti ve operasyonel verimliliği ön planda tutan, denenmiş ve başarılı uygulamaları hayata geçirmelidir. Bu strateji hem misafirlerin beklentilerini aşacak hem de işletmenin performansını üst seviyelere taşıyacaktır. Bu uygulamalar arasında düzenli menü güncellemeleri ve mevsimsel tercihler, kişiselleştirilmiş yemek deneyimleri, kolaylaştırılmış sipariş ve ödeme sistemleri ve etkili personel eğitim programları yer alabilir. Otelciler ayrıca misafir deneyimini geliştirmek ve operasyonları kolaylaştırmak için mobil sipariş, self servis kiosklar ve çevrimiçi rezervasyon sistemleri gibi teknoloji çözümlerinden de yararlanabilir.

Yiyecek ve içecek işine öncelik veren başarılı oteller sektörde rekabet avantajı elde edebilir. Vaka çalışmaları ve gerçek dünya örnekleri, yemek operasyonlarına yatırım yapan otellerin gelir artışı sağlarken, misafir sadakatini artırarak önemli başarılar elde edebileceğini göstermektedir. Örneğin, misafirlerine sıra dışı yemek deneyimi sunan bir otel, misafirleri gelecek ziyaretleri için yine o oteli tercih etmeye veya oteli arkadaşlarına ve ailelerine tavsiye etmeye teşvik edebilir.

“YİYECEK VE İÇECEK YÖNETİMİ OTELCİLER İÇİN HEM ZORLUKLAR HEM DE FIRSATLAR SUNAR”

Sonuç olarak, yiyecek ve içecek yönetimi otelcilik sektörünün çok önemli bir alanı ve yön vericisidir ayrıca otelciler için hem zorluklar hem de fırsatlar sunar. Zorlukları anlayarak ve en iyi uygulamaları hayata geçirerek oteller kendilerini farklılaştırabilir ve misafirlerinin ihtiyaçlarını karşılayan benzersiz ve yenilikçi yiyecek ve içecek seçenekleri oluşturabilirler. Etkili yiyecek ve içecek yönetimi sayesinde oteller önemli başarılar elde edebilir ve pazarda rekabet avantajı kazanabilir.

FARKLI KÜLTÜRLERDE ÇALIŞMAK, BENİM İÇİN SON DERECE DEĞERLİ BİR SENTEZ YARATMA FIRSATI SUNDU

Yurt içi ve yurt dışında farklı kültürlerde çalışmanın otel yöneticiliği üzerindeki etkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu tecrübelerin sizin yönetim anlayışınıza katkıları neler oldu?

Farklı kültürlerde çalışmak, benim için son derece değerli bir sentez yaratma fırsatı sundu. Çalıştığım farklı kültürler ile otelciliğin alışılagelen yerleşik gelenekleri arasında kurduğum köprü, batı standartlarına göre oluşturulmuş bir markanın doğuda da başarılı olabileceğini öğretti. Çok lezzetli bir yemeği oluşturan malzemeler gibi, her birinin gerekli miktarda kullanılması ile misafirlere benzersiz bir deneyim sunan konseptler yaratmayı başardık.

Farklı ülkelerde çalışanlarla etkileşim, benim liderlik becerilerime çok büyük katkıda bulundu. Farklı kültürlere saygılı olma, çeşitliliği yönetme ve takım üyelerini motive etme konusunda kazandığım deneyimler benzersizdi. Yabancı bir ülkede çalışmak, dil becerilerini geliştirme ve etkili iletişim kurma yeteneğini artırma şansı veriyor, bu da hem çalışma arkadaşlarımızla hem de uluslararası misafirlerle daha iyi iletişim kurabilme becerisini kesinlikle sağlıyor.

Bunların yanı sıra farklı kültürlerin bir araya gelmesi, yenilikçi düşünmeyi teşvik ediyor. Yurt dışında edinilen deneyimler, otel yöneticilerinin işletmelerinde yaratıcı çözümler bulmalarına yardımcı olmada büyük rol oynayabilir. Unutmayalım ki, konulara ve sorunlara çözüm bulma konusundaki yaklaşım farklı kültürlerde bizim alıştığımızdan farklı olabiliyor. Bu da bize onların gözüyle bakış açısı kazandırıyor.

Her ülkenin hatta şehrin kendine özgü pazar dinamikleri vardır; bu nedenle yurt dışında çalışan bir otel yöneticisi olarak bu pazarlara uygun stratejiler geliştirme konusunda çok değerli deneyimlerim oldu.

Bu gibi faktörler göz önünde bulundurulduğunda, yurt içindeki deneyimin yanı sıra yabancı bir ülkede çalışmanın da otel yönetimi kariyerine geniş perspektif kazandırabileceğini ben deneyimlerimle ispatladım.

“BDT ÜLKELERİNDE EDİNDİĞİM BAZI ÖNEMLİ DERSLERİ TÜRKİYE’DEKİ YÖNETİCİLİK PRATİĞİME AKTARDIM”

Kazakistan’da genel müdürlük yapmanız, kariyerinize nasıl bir perspektif kazandırdı? Oradaki tecrübelerinizden Türkiye’deki yöneticilik pratiğinize aktardığınız önemli dersler nelerdir?

Sadece Kazakistan’da değil, Türkmenistan, Özbekistan ve Rusya’da da Genel Müdür olarak görev yaptım. Bu ülkelerde gerçek anlamda otelcilik standartlarını hayata geçirenlerden biri olarak her zaman gurur duydum. Kazakistan’daki ilk Hilton otelini açarak uluslararası marka standartlarını yerel geleneksel konukseverlik anlayışına uyarladık.

Kazakistan’da genel müdürlük yapmanın kariyerime önemli bir perspektif kazandırdığını söyleyebilirim. Kazakistan’da çalışmak, farklı kültürler ve iş yapış biçimleri hakkında derinlemesine bir anlayış geliştirmeme yardımcı oldu. Ayrıca, otel yönetiminde esneklik ve adaptasyon becerilerini pekiştirdi. Bu deneyimlerden edindiğim bazı önemli dersleri Türkiye’deki yöneticilik pratiğime aktardım.

Kazakistan’daki misafir profili ve çalışanların farklı kültürel arka planlarından dolayı, kültürel duyarlılık ve empati konularında önemli dersler aldım. Bu, Türkiye’de de misafir memnuniyetini artırmak için önemli bir faktör oldu.

Farklı coğrafyalarda karşılaşılan çeşitli zorluklarla başa çıkmak, kriz yönetimi becerilerimi geliştirdi. Bu, Türkiye’de karşılaşılan beklenmedik durumlarla daha etkin bir şekilde başa çıkmamı sağladı.

Tabii ki, değişik kültürlerin en önemli öğelerinden olan mutfak sanatları da kariyerime katkıda bulunan benzersiz tecrübeler kazandırdı. Kazakistan gibi yeni ve gelişmekte olan pazarlarda iş geliştirme ve büyüme stratejileri oluşturma tecrübelerim kariyerimin bundan sonraki bölümüne katkıda bulunacak bakış açıları geliştirmeme yardımcı oldu.

Kazakistan’da yürütülen operasyonların ayrıntılarına ve yerel dinamiklere hakim olma gerekliliği, operasyonel mükemmelliği sağlamada önemli bir katkı sağladı. Bu deneyimi Türkiye’deki otel yönetiminde de uyguladım.

Kazakistan’da edindiğim bu deneyimler, Le Méridien Istanbul Etiler’deki genel müdürlük görevimde de misafir memnuniyetini ve çalışan motivasyonunu artırmaya yönelik stratejiler geliştirmemde önemli rol oynadı ve ekibimle paylaşmaktan zevk aldığım deneyimler kattı.

SİNAN UDİL’İN MENTORLUK VE LİDERLİK İLKELERİ

Yöneticilik kariyeriniz boyunca hangi mentorluk ve liderlik ilkelerini benimsediniz ve bu ilkeleri genç yöneticilere nasıl aktarıyorsunuz?

Yöneticilik kariyerinde benimsediğim ve genç yöneticilere aktarmaya çalıştığım bazı temel mentorluk ve liderlik ilkeleri şunlardır:

Takım Ruhu: Birlikte çalışmanın ruhu çok önemlidir. İş birliği yapmanın ve beraber başarmanın değerini paylaşmaktan mutlu olurum.

Yetkilendirme: Ekip üyelerine güvenmek ve onlara sorumluluk vermek, onların liderlik becerilerini geliştirmelerine yardımcı olur.

Empati: Ekibin duygusal ve profesyonel ihtiyaçlarını anlamak için empati kurmak çok önemlidir. Bu, çalışanların kendilerini değerli hissetmelerini sağlar ve motivasyonlarını artırır.

Açık İletişim: Şeffaf ve açık iletişim, güven oluşturmanın temelidir. Ekibime her zaman ulaşılabilir olduğumu hissettiririm ve onların fikirlerini dinlerim.

Davranışlarla Liderlik: Sadece sözlerle değil, eylemlerle de liderlik etmek önemlidir.

Etik ve Dürüstlük: Her zaman etik ve dürüst bir şekilde hareket etmek, benim için saygı ve güven kazanmama destek olan en önemli ilkelerimdendir.

Sürekli Gelişim: Sadece ekibim için değil kendim için de eğitim ve profesyonel gelişim fırsatları yaratırım.

Geri Bildirim: Yapıcı geri bildirim vermek ve almak çok önemlidir. Bu, kişisel ve profesyonel gelişimi destekler.

Destekleyici Olma: Ekip üyelerinin başarılı olabilmesi için gerekli desteği ve kaynakları sağlamak en önemli liderlik vasıfları arasında yer alır.

Farklılıkların Değeri: Çeşitliliği ve farklı bakış açılarını kucaklamak, yaratıcı çözümler bulmama yardımcı olur.

Uzun yıllar boyunca edindiğim liderlik ilkelerimi genç arkadaşlarıma aktarmak için hem Marriott çatısı altında sunulan hem de kişisel olarak kullandığım bazı yöntemler mevcut.

Mentorluk Programları: Genç yöneticilere deneyimlerimi ve bilgi birikimimi paylaşabileceğim çeşitli mentorluk programlarının aktif katılımcısıyım.

Eğitim ve Atölyeler: Liderlik becerilerini geliştirmek için düzenli eğitimler ve atölyeler hem tesisimizde hem de Marriott online platformlarda binlerce kursu personelimize sunuyoruz.

Geri Bildirim Kültürü: Düzenli değerlendirme toplantıları yaparak gelişim fırsatlarını belirleyip yol gösteririm.

Rotasyon: Genç yöneticilerin farklı departmanlarda deneyim kazanması için iş rotasyonu programları uygulamayı öne çıkarırım.

Örnek Olarak Öğretme: Kendi liderlik tarzımı ve ilkelerimi uygulayarak, genç yöneticilere rol model olurum.

—O—

OKUMA ÖNERİSİ: Le Meridien Istanbul Etiler Otel’in Büyüleyici Havuzu: Eşsiz Bir Deneyim