Yeni Otel İnşaatları Yasaklanacak mı? Aşırı Turizmle Mücadelede Yeni Adımlar

Yeni Otel İnşaatları Yasaklanacak mı? Avrupa'da Aşırı Turizmle Mücadelede Yeni Adımlar Atılıyor.

Last Updated on 13 Eylül 2024 by Turizm Günlüğü

Yeni Otel İnşaatları Yasaklanacak mı? Avrupa’da Aşırı Turizmle Mücadelede Yeni Adımlar Atılıyor.

Avrupa genelinde yapılan bir anket, aşırı turizmin yerel halk üzerinde giderek artan olumsuz etkilerini gözler önüne serdi. Özellikle İspanya gibi popüler turizm destinasyonlarında, yerel halkın üçte biri yaşadıkları bölgelerde çok fazla yabancı turist olduğunu söylüyor. İspanya hükümeti, turizmin olumsuz etkilerini azaltmak için kısa dönem tatil kiralamalarına sıkı denetimler getirmeye hazırlanırken, Amsterdam gibi bazı şehirler yeni otel inşaatlarını tamamen yasaklamayı planlıyor. Peki, bu önlemler aşırı turizmin getirdiği sorunları çözmeye yeterli olacak mı?

İspanya’daki insanların üçte biri, yerel bölgelerinde çok fazla yabancı turist olduğunu söylüyor.

Özel: YouGov’un Avrupa genelinde yaptığı anket, çoğu ülkede aşırı turizme karşı yapılan protestolara sempati duyulduğunu ortaya koyuyor.

İspanyollar turist akınına dur diyecek mi?

Bir kıta genelinde yapılan ankete göre, İspanya’daki insanların üçte biri, yerel bölgelerinde artık çok fazla uluslararası ziyaretçi olduğunu belirtiyor. Avrupa genelinde yapılan bu araştırma, çoğu insanın aşırı turizme karşı protestolara sempati duyduğunu ve bunu önlemeye yönelik adımları desteklediğini ortaya koydu.

YouGov anketi, Santorini’den Kanarya Adaları’na kadar kitle turizminin etkisine karşı yaz boyunca düzenlenen protestolar ve acil uyarıların ardından, Cinque Terre’den Amsterdam’a kadar turizmi azaltmaya yönelik önlemler duyurulduktan sonra yapıldı.

Aşırı turizme karşı protestolar artıyor mu?

Danimarka, Fransa, Almanya, İtalya, İspanya, İsveç ve Birleşik Krallık’ta yapılan anket, İspanya’nın bu olguya en güçlü tepkiyi veren ülke olduğunu ortaya koydu. Ankete katılanların %32’si, bölgelerinde artık çok fazla yabancı turist olduğunu söyledi.

Bu oran, her yıl yaklaşık 32 milyon ziyaretçi alan 1.6 milyon nüfuslu Barselona’yı da kapsayan Katalonya bölgesinde %48’e yükseldi. Geçen ay bir yerel köşe yazarı bu konuda şöyle demişti: “Şehrim elimden alındı ve geri alamıyorum.”

Ankete göre İspanya’daki katılımcıların %28’i uluslararası turistler hakkında olumsuz bir görüşe sahip. Bu rakamlar diğer ülkelere göre belirgin şekilde daha yüksek olsa da bazı ülkelerde de önemli azınlıkların benzer görüşleri paylaştığı görüldü.

Fransa’da ankete katılanların %18’i yaşadıkları bölgede çok fazla uluslararası turist olduğunu söylerken, %16’sı yabancı ziyaretçiler hakkında olumsuz bir görüş bildirdi. İtalya’da bu oranlar %16 ve %11, Almanya’da ise %13 ve %14 oldu.

İspanyollar, kısa dönem tatil kiralama sektörü konusunda da diğer ülkelerden daha güçlü bir tepki gösterdi. Bu sektör, yerel konut piyasasından konut çekip kiraları öyle bir seviyeye yükseltmekle suçlanıyor ki birçok yerel sakin bu kiraları karşılayamıyor.

Kısa dönem tatil kiralamaları turizmi bitiriyor mu?

İspanya hükümeti, temmuz ayında kısa dönem tatil kiralamalarına yönelik bir baskı başlattı ve Airbnb ve Booking.com gibi platformlardaki ilanların lisanslı olup olmadığını kontrol edeceğini duyurdu. Barselona şehir konseyi ise 2029’a kadar tüm tatil dairelerini yasaklamayı hedefliyor.

Anket, İspanyolların %37’sinin tatil kiralama sektörünün yarardan çok zarar getirdiğini düşündüğünü, %45’inin ise bu sektöre olumsuz baktığını gösterdi. Diğer ülkelerde de daha küçük ama önemli azınlıklar benzer görüşleri paylaştı.

https://www.theguardian.com/news/2024/sep/13/third-spanish-people-local-area-too-many-foreign-tourists-survey
https://www.theguardian.com/news/2024/sep/13/third-spanish-people-local-area-too-many-foreign-tourists-survey

Birleşik Krallık’ta katılımcıların %33’ü bu sektöre olumsuz bakarken, İtalya’da bu oran %30, Fransa’da %28, Danimarka’da %24 ve Almanya’da %21 oldu. Otelcilik sektörü ise ankete katılan tüm ülkelerde büyük ölçüde olumlu karşılandı, destek oranları %69 ile %73 arasında değişiyordu.

Cruise gemileri popüler şehirlerden tamamen çekilecek mi?

Fransa (%47) ve Almanya (%45) ise tartışmalı bir diğer sektör olan kruvaziyer turizmine en olumsuz bakan ülkelerdi. İspanya (%20) ve İtalya’da (%19) ise Barselona ve Venedik gibi şehirlerin kruvaziyer gemilerini caydırmaya yönelik adımlar atmasına rağmen görüşler daha az olumsuzdu.

Avrupalılar, aşırı turizme karşı kampanya yürütenlerin endişelerini büyük ölçüde desteklediler. Her ülkede, popüler turistik destinasyonların sakinlerinin protestolarına karşı ya “büyük ölçüde” ya da “bir miktar” sempati duyan önemli çoğunluklar vardı.

https://www.theguardian.com/news/2024/sep/13/third-spanish-people-local-area-too-many-foreign-tourists-survey
https://www.theguardian.com/news/2024/sep/13/third-spanish-people-local-area-too-many-foreign-tourists-survey

Bu konuda en yüksek destek yine İspanya’da (%66) olurken, bunu Fransa, Almanya ve İsveç (tümünde %65), Danimarka (%63), Birleşik Krallık (%57) ve İtalya (%53) izledi. Yetkililerin tepkilerine gelince, anket genel olarak kamuoyunun desteğini de ortaya koydu. Turist sayısını kontrol etmek, ulusal, şehir ve yerel yetkililer için zor bir dengeyi gerektiriyor. Çünkü uluslararası ziyaretçilerden elde edilen hayati gelirler ve iş fırsatları ile yerel sakinlerin yaşam kalitesi arasında uzlaşma sağlanması gerekiyor.

Amsterdam, Paris, Sevilla ve Venedik gibi şehirler; İstanbul’daki Ayasofya, Atina’daki Akropolis gibi başlıca turistik yerler ve Marsilya’nın Calanques gibi doğal güzellik alanları, aşırı turizmi önlemeye yönelik son önlemleri benimsemiş bulunuyor.

Turist vergileri kalabalık şehirler için çözüm mü?

Stratejiler arasında turist vergilerini artırmak, giriş ücretleri getirmek, zaman dilimi sistemleri veya ön rezervasyon şemaları uygulamak ya da ziyaretçi sayısını azaltmaya yönelik kitlesel bilgilendirme kampanyaları başlatmak yer alıyor.

Ankete katılan ülkelerde %57 ile %76 arasında değişen çoğunluklar tarafından en çok desteklenen politika, Roma’daki Kolezyum ve Paris’teki Louvre gibi popüler alanlara giriş için önceden rezervasyon yapılması zorunluluğuydu.

Her ülkede en az %50 ile %62 arasında değişen katılımcılar, popüler şehir veya destinasyonlara erişebilecek turist sayısının sınırlandırılmasını da destekledi. Bu önlem Atina’daki Akropolis’te ve Brittany’deki küçük bir adada uygulandı.

Yedi ülkede de katılımcılar, yeni otellerin yapımının yasaklanmasını büyük ölçüde desteklediler (%46 ile %58 arasında), bu yıl Amsterdam tarafından duyurulan bir önlem olarak şehirde “yaşam kalitesini korumak” amacıyla böyle bir adım atıldığı belirtildi.

Daha az popüler olan, ancak bazı ülkelerde hala birçok kişi tarafından desteklenen diğer önlemler ise aşırı kalabalık şehirler için turist vergileri; konutların tatil konaklaması olarak kiraya verilmesinin yasaklanması ve en az bir gece konaklamayan ziyaretçilerin engellenmesiydi.