Kapadokya merkezi ili Nevşehir olan (Düşmezkalender & Erol, 2020) ve Niğde, Kayseri, Kırşehir, Aksaray illerini de içerisine alan büyük bir bölgedir (Pekin, 2014; 21).
Kapadokya’yı sadece balonlardan, peribacalarından veya at turları gibi günlük aktivitelerden mi tanıyorsunuz? Kapadokya’nın bunlardan daha eski ve daha ilgi çekici bir kültürü daha var! Ne mi?
Kapadokya peribacaları, balon ve günlük turlar gibi aktiviteleriyle biliniyor olsa da geçmişi 3000 yıl kadar eskilere dayanan, alternatif turizm olarak popülerlik kazanan çok büyük bir kültürü daha var: ŞARAP
Kapadokya bölgesi üzüm yetiştiriciliği konusunda önemli bir konumda bulunmaktadır. Bunun sebebi bölgenin volkanik bir arazi üzerine kurulu olmasındandır (Özgül Katlav vd., 2019). Bu tarz toprak yapıları üzümlerin verimi için sevdiği bir toprak yapısıdır.
Binlerce yıl evvel bunu keşfeden toplumlar buralarda üzüm yetiştiriciliği yapmış, bağbozumu eğlenceleri düzenlemiş ve şarap yapmışlardır. Ayrıca İsa’dan önce de şarap, din için bir ritüel olarak kullanılan bir araç olmuştur. Örneğin, Kayseri yakınlardaki Kültepe’de (Kaniş) (İ.Ö.2000-1750) bulunan mühür baskıların üzerine tanrılara şarap sunma sahneleri yaygın olarak görülmüştür. Bağ bozumu festivalleri de Hititlerin dini bayramları arasında yer almaktaydı. Bulunan tabletlerde, üzüm, asma ve şarap için aynı kelime (Sümerce ideogram Gestin, Hititçe wiyana) kullanılmakta ve şarabın çeşitli türlerinden (yeni, taze şarap; eski, yıllanmış şarap; ekşi şarap; tatlı şarap; iyi şarap; temiz, saf şarap; kırmızı şarap v.b) bahsedildiği görülmüştür. Buradan da Hititlerde şarabın sadece tüketilmek amacıyla değil aynı zamanda hem dini olarak hem de kültürel olarak önemli bir olgu olduğu anlaşılıyor (https://www.iwsa.com.tr).
Yine Hitit tabletlerinde görülen, Hitit yasalarında “bağ”, “asma çubuğu” ve “şarap” ile ilgili hükümler ve bağlara verilen zararların tanzimi ile ilgili maddeler bulunuyordu. Ödemelerin (Vergilerin) bağ bozumu zamanlarında yapılacağına dair de yapılan sözleşmelerde maddeler bulunmaktadır.
Hititlerden kalma, bizzat kralın kendisi tarafından kent valisine yazdığı bir mektup ise üzümlerin vaktinde kesilmeleri ve gecikme nedeniyle zarar görmemeleri istenmekte, diğer bir mektupta ise üzümlerin kesilecek olgunluğa ulaştıkları ve başkentten bağ bozumu için insanlar gönderilmesi istenmektedir. Buradan da yine bizzat kral tarafından böyle bir mektup gönderilmesi, Hititlerin üzüme ve yetiştiriciliğine verdikleri önemi ortaya koymaktadır.
Kapadokya Bölgesinin Avanos ilçesi de şarap konusunda oldukça önemli bir konumdadır. Yasaklar bu kadar ağırlaşmadan önce yerel halk kendi şaraplarını yaparlar ve herkes birbirine tattırır fikir alışverişi yaparlarmış. 19-21 Eylül 2003 yılında uluslararası şarap festivali olmuş ve yaklaşık 22 ülkeden insan katılmıştır. Daha eskiye gidecek olursak 1990 yılında Avanos ilçesindeki Zank Höyük’te bulunan şarap kapları da Hititlere kadar uzandığı görülmüştür (Genç & Şengül, 2016).
21 yy.
Kapadokya Bölgesinde Şarap
Öncelikle Kapadokya Bölgesinde iki farklı büyük üretici var; Turasan ve Kocabağ. Şarap kültürü demişken de tabii ki her şarap kaliteli olup kültürü yansıttığı söylenemez. Bölgede çok kalitesiz, bölgenin şarap kültürünü lekeleyen, yalnızca günü kurtarma peşinde olan, insanların bilgisizliğini kullanan şarap üreticileri de bulunmaktadır. Bu konuda yukarıda belirttiğim üreticilerin ürünleri genel itibariyle kaliteyi bozmadan ve kültürü yansıtmaya ve yaşatmaya devam ettiklerini söylemek mümkündür. Özellikle beyaz Emir üzümü bölgenin kendine ait olan asıl üzümüdür. Çok yumuşak ve lezzetli şarabı olmaktadır. Emir’in dışında bölgede Savignon Blanc, Chardonnay, Narince gibi beyaz üzümler; Öküzgözü, Boğazkere, Kalecik Karası, Syrah, Merlot, Cabernet Sauvignon gibi kırmızı üzümlerden yapılan şaraplarda bulunmaktadır.
Şarapları üretmekten sonra önemli bir adımda şarapları bilmek ve kültürü anlatabilmektir. Bu konuda Kapadokya Bölgesindeki şarap turistleri ile ilgili kendi (Salkım Şarap Evi) tecrübemden faydalanarak yapacağım en iyi açıklama; özel olarak, detaylı ve açıklamalı şeklinde yaptığım özel tadım etkinliğini genelde yabancılar tercih etmektedir. Çünkü yabancılar tatmaktan ziyade daha çok şarabın kültürünü ve detaylarını öğrenmek istemekteler. Türk misafirlerimize özel, ücretsiz tadımlar ve açıklamalar yapıyorum ama detaylı bir etkinlik 1 saat sürmekte ve bu süre yerli misafirler için uzun gelebiliyor. Tabii ki az da olsa yerli misafirlerimizde özel tadım etkinliğini istemektedir. Bu tadımın sonunda şarapla ilgili birçok şeyi kısa sürede öğrenmiş oluyorlar. Bu da şarap kültürünün gelişmesine ve ilerlemesine önemli ölçüde katkı sağlamış oluyor. Çünkü yüksek kalitede yapılan yiyecek ve içecekler kadar bunların iyi tanıtılması da bulunduğu destinasyona o ürünleri deneyimlemek isteyen potansiyel turistleri çekebilmektedir. Kapadokya esas alındığında ise bu ürünlerden birisi de binlerce yıllık geçmişi olan, tarihe kutsal içecek olarak giren, şaraptır.
KAYNAKÇA
Düşmezkalender, E., Erol, G. (2020). Kapadokya’ya yönelik algılar: bir metafor analizi, Turkish Studies – Social, 15(1), 261-276.
Pekin, F. (2014). Kapadokya Kayalardaki Şiirsellik Gezi Rehberi. İstanbul: İletişim Yayınları.
Özgül Katlav, E., Yönet Eren, F., & Tuna, M. (2019). Kapadokya’da Bağcılığın Gastronomi Turizmi Açısından Değerlendirilmesi. Journal of Tourism and Gastronomy Studies, 3(7), 2167-2186.
Genç, K., & Şengül, S. (2016, Mayıs). Güzel Atlar Diyarına Yolculuk: Kapadokya Bölgesine Yüksek Gelirli Turist Çekimine Yönelik Bir Değerlendirme. 2. Uluslararası Nevşehir Tarih ve Kültür Sempozyumu.
www.iwsa.com.tr/fermente-distile/sarap-tarihi.html