TÜRSAB’ın (Türkiye Seyahat Acentaları Birliği) 25. Olağan Genel Kurulunda yaşananlar ve Mete Vardar’ın Turizm Geliştirme Ajansı (TGA) temsilcisi olarak seçilmesi üzerine odaklanacak olursak, turizm sektöründe yaşanan paradoks ve politik manevralar açıkça görülebilmektedir. Mete Vardar’ın seçilmesi, turizm sektöründe güç dinamiklerinin ne derece karmaşık olduğunu ve belki de daha önemlisi, bu dinamiklerin nasıl yönetildiğini gözler önüne seriyor.
TÜRSAB Genel Kurulu’nda Çelişki: Bağlıkaya’nın Eleştirilerine Rağmen Mete Vardar Neden TGA Temsilcisi Olarak Seçildi?
İki yıl önce, yani 2022 yılında TÜRSAB’ın 25. Olağan Genel Kurulu gerçekleştirildi. Bu toplantıda, Jolly Tour Yönetim Kurulu Başkanı olan Mete Vardar, TGA temsilcisi olarak seçildi. Vardar’ın adaylığı, kendisinin turizm sektöründe elde ettiği tecrübelerle desteklenmiş olsa da, Firuz Bağlıkaya’nın TGA ile ilgili eleştirileri göz önünde bulundurulduğunda, seçilmesi bazı çelişkileri de beraberinde getirmiştir. Bağlıkaya, TGA’nın sektöre katkısının olmadığını belirtmiş ve turizm gelirlerindeki düşüşe dikkat çekmişti. Ancak aynı Bağlıkaya, bir yandan da Vardar’ı TGA temsilciliği için desteklemiştir.
TÜRSAB Kararlarında İç Çelişkiler: Bireysel Çıkarlar mı, Sektörel İhtiyaçlar mı Öncelikli?
Bu durum, sektör içerisindeki belirli kararların, sıklıkla mevcut güç yapılarını koruma amacı taşıdığını düşündürmektedir. TÜRSAB gibi önemli bir kurumun genel kurulunda alınan bu tür kararlar, sektördeki genel eğilimler ve ihtiyaçlar yerine, belki de bireysel çıkarlar ve iç politik dengeler tarafından daha fazla şekillendiriliyor olabilir. Vardar’ın seçilmesi, bir yandan turizm sektöründe güçlü bir temsilci olabileceğinin sinyalini verirken, diğer yandan Bağlıkaya’nın önceki eleştirileriyle bir uyumsuzluk içerisinde görünmektedir.
TÜRSAB ve Turizm Sektörü Geleceği: İç Çelişkiler Üzerine Kurulu Kararlar Sürdürülebilir Başarıyı Tehdit Ediyor
TÜRSAB’ın ve turizm sektörünün geleceği, bu tür iç çelişkiler ve karar alma mekanizmalarının üzerine inşa edilirse, uzun vadede sürdürülebilir bir başarıdan ziyade, geçici ve yüzeysel çözümlerle dolu bir tablo ile karşılaşılabilir. Özellikle turizm gibi dinamik ve global etkilere açık bir sektörde, temsilcilerin ve liderlerin, sektörün genelini gözeten ve uzun vadeli planlar yapabilen, eleştirel düşüncelere açık kişiler olması büyük önem taşımaktadır.
Mete Vardar ve TÜRSAB Yönetimi
Bu bağlamda, Mete Vardar’ın ve TÜRSAB yönetiminin, turizm sektörünü nasıl bir geleceğe taşıyacakları, yapacakları politik ve stratejik hamlelerle daha net bir şekilde ortaya çıkacaktır. Vardar’ın bu görevdeki performansı, hem sektör profesyonelleri hem de Türkiye turizmini global arenada temsil etme kapasitesi açısından kritik bir öneme sahiptir.
“AHMET METE VARDAR henüz hiçbir şey yayınlamadı”
Bağlıkaya’nın eleştirilerine rağmen desteklediği aday Mete Vardar’ın TGA’daki iki yıllık temsilcilik süreci üzerine dikkat çekmek isteriz. Vardar’ı sürekli olarak gözlemlediğimiz bu iki yıl zarfında, ne yazık ki onun adına ya da icraatlarına dair somut bir iz bulamadık. Yazıyı hazırlamadan önce hem TGA’nın resmi basın sayfalarını hem de Vardar’ın kişisel sosyal medya hesaplarını titizlikle inceledik. Acaba gözden kaçırdığımız bir detay mı var diye. Ancak ne TGA’nın sayfalarında ne de Vardar’ın sosyal medya hesaplarında, görev süresince yapılan herhangi bir açıklama ile karşılaşmadık. Linkedin sayfasında ise “AHMET METE VARDAR henüz hiçbir şey yayınlamadı” şeklinde bir uyarı dikkatimizi çekti.
Bağlıkaya’nın Desteklediği Mete Vardar’ın TGA Temsilciliği: İki Yıl Sonra İz Bırakamayan Bir Görev
X sosyal medya hesabı üzerinden de durum farksız; sadece bir kişiyi takip eden ve altı kişi tarafından takip edilen oldukça sessiz ve sakin bir profil sergiliyor. Google aramalarında da Vardar’ın TGA temsilciliği sonrasındaki iki yılına dair herhangi bir bilgiye ulaşamadık. Bu, eski MİT Başkanı Hakan Fidan’ın bile kıskanacağı bir gizlilik stratejisi gibi görünüyor. Vardar’a, kimse turizm sektöründe çalıştığını hatırlatmamış olmalı, zira bu gizlilik, ancak istihbarat seviyesinde mümkün görünüyor.