Site icon Turizm Günlüğü

Oya Narin: Türkiye Turizm Sektörü, 2025 Yılına Doğru İki Büyük Zorlukla Yüz Yüze

TTYD Başkanı Oya Narin

Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği Başkanı Oya Narin, 2025 yılında turizm sektörünün karşı karşıya kalacağı en büyük iki sorunun maliyetler ve insan kaynağı olduğunu belirtti. Narin, özellikle Avrupa’dan emeklileri kış aylarında Türkiye’ye çekmek için stratejiler üzerinde durulması gerektiğinin altını çizdi.

Türkiye Turizmi İçin Kritik Eşik: 2025 Maliyet ve İnsan Kaynağı Krizi Nasıl Aşılacak?

Türkiye turizm sektörü, 2025 yılına doğru iki büyük zorlukla yüz yüze: Artan maliyetler ve sektöre olan ilgiyi artırma çabası. Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği Başkanı Oya Narin, maliyetlerin kontrol altına alınmasının ve turizm sektörünün insan kaynağı için cazip hale getirilmesinin ana hedefler olduğunu vurguladı. Narin, özellikle Avrupa’daki emekli nüfusunu kış aylarında Türkiye’ye çekmek için yapılması planlanan düzenlemelerle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Bu stratejinin, hem maliyetleri dengelemeye hem de sektördeki iş gücü sorununa çözüm üretmeye yönelik olduğunu ifade etti.

İSTANBUL (AA) – MEHMET SELÇUK GÜÇLÜ – Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği Başkanı Oya Narin, 10,5 trilyon dolar olan dünya turizm hacminin 2033’te 15 trilyon dolara ulaşmasının beklendiğini belirterek, “2033’te dünyadaki tüm ülkelerin kendi içindeki turizmi ise 7,5 trilyon dolar olacak.” dedi.

AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Narin, 2024’te Türk turizminin iyi bir performans gösterdiğini belirtti.

Türkiye’nin 60 milyon turisti yakalama hedefinin ulaşılabilir olduğunu dile getiren Narin, “60 milyar dolar biraz daha aşağıda kalabilir. Rusya’dan gelen turist sayısının son 2-3 yılda azalmasına rağmen ekim ve kasım aylarında gelir olarak daha iyi bir performans sergiliyoruz.” ifadesini kullandı.

Farklı turizm kategorilerine değinen Narin, Türkiye’nin sağlık turizmi alanında güzel bir büyüme yakaladığını söyledi.

Narin, “Sağlık turizminde bireysel çalışmalar ve hastanelerin çalışmaları var. Bireysel sağlık ihtiyacı olan insanların Türkiye’deki sağlık altyapısından dolayı buraya ilgi göstermeleri ve bu kapsamdaki doğru pazarlamalar çok iyi gidiyor. Ancak bizim Avrupa’daki üçüncü yaş gruplarını, oradaki emeklilik fonlarıyla birlikte kışın belli bir süresini burada geçirecek düzenlemeler yapmamız lazım. Bu da çok ayrı bir çalışma. Bu çalışmaları yaptığımız zaman çok daha iyi bir geri dönüş alacağız.” şeklinde konuştu.

Projelerinin üçüncü yaş grubunun, belediyeler vasıtasıyla Türkiye’ye getirilmesi ve 2-3 ay burada otellerde kalması, en yakınındaki hastaneden sağlık hizmeti alması gibi projelere doğru biraz daha evrilmesi gerektiğine işaret eden Narin, özellikle kıyı şeridinde kışın boş kalan ve yakınında devlet hastanesi veya gelişmiş hastanelerin olduğu bölgelerin değerlendirilebileceğini aktardı.

Maliyetlerdeki sıkıntılara da dikkati çeken Narin, “2025’teki en büyük imtihanımız birincisi maliyetler üzerinde olacak, ikincisi insan kaynağına sektörü tekrar cazip hale getirecek yöntemler bulmamız olacak. Gelecekteki performansımız da bu iki noktadan geçecek.” değerlendirmesinde bulundu.

– “Doğal güzellikleri olan bir ülkeyiz ve bunu da artık iç turizmde çok iyi anladık”

Doğa turizmi konusunda Türkiye’nin kendi doğal ve kültürel güzelliklerinin bulunduğunu vurgulayan Narin, “Turist uçaktan indiğinde sağa sola baksa yeter. Her tarafta güzellik var. Bu alanda da turizm artacak çünkü ulaşım imkanları kolaylaştı. Doğal güzellikleri olan bir ülkeyiz ve bunu da artık iç turizmde çok iyi anladık.” şeklinde görüş belirtti.

Narin, şu anda 10,5 trilyon dolar olan dünya turizminin 2033’te 15 trilyon dolara ulaşacağını vurgulayarak, “2033’te dünyadaki tüm ülkelerin kendi içindeki turizmi ise 7,5 trilyon dolar olacak. Bu çok önemli ve güzel bir rakam. Türkiye’de de iç turizm çok önemli, sadece dış turizm değil. İç turizmde de doğa, kültür, arkeoloji bütün bunlar gün geçtikçe seyahat acentelerimiz tarafından anlatılıyor, gösteriliyor. Ulaşılması, gidilmesi gelinmesi bir paket olarak turistler için kolaylaştırılıyor.” diye konuştu.

Dijital Çağda Bile Acenteler Vazgeçilmez: Türkiye’deki 25 Bin Tesis ve 11 Bin Seyahat Acentesi Var

Rezervasyon seçenekleri hakkında bilgiler veren Narin, sözlerini şöyle tamamladı:

“Çok güzel seçenekler var. Biraz içine girerek bakmak ve sabırlı olmak lazım. Dijitalde çok bilgi var ve bunlar olumlu ve olumsuz olarak ikiye ayrılıyor. Ben olumsuz yaklaşımların artık ekstrem olmadıkça çok fazla dikkate alınmaması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü herkesin tecrübesi çok farklı oluyor. Türkiye’de 25 bin tane tesis ve 11 bin tane seyahat acentesi var. Doğru seyahat acentesine gidilirse çok güzel bilgi alınabilir. Dijitalde karar verip rezervasyon yapılacaksa bile yine bir seyahat acentesinde çalışan birinden bilgi almak çok kıymetli. ‘Eksplorer’ dediğimiz kişiler bile muhakkak bir acente üzerinden yapıyorlar programları. Acenteleri hiçbir zaman tam devreden çıkmış olarak düşünmemek lazım.”

Exit mobile version