Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’ın TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda sunduğu 2025 yılı bütçe planlarında, dış ticaret dengesi ve hizmetler ticareti üzerinden elde edilecek gelirlerle cari açığın kapatılmasına yönelik stratejiler öne çıktı. Yılmaz, özellikle turizm gelirlerinin önümüzdeki yıl 59,6 milyar dolara ulaşmasının cari işlemler açığının azaltılmasında büyük bir rol oynayacağını belirtti.
TBMM (AA) – Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Dezenflasyon sürecini temin edecek politika bileşimini sürdürerek fiyat artışları hedeflenen patikaya gerileyene kadar bütün araçlarımızı enflasyonla mücadeleye katkı sağlayacak şekilde kullanacağız.” dedi.
Yılmaz, 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi’ne ilişkin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda yaptığı sunumda, dezenflasyonun kalıcı şekilde tesisi için geçiş süreci olarak nitelendirdikleri dönemin gereklilikleri ile deprem nedeniyle ortaya çıkan ek finansman ihtiyacının sağlanması için aldıkları kararların, enflasyonla mücadelenin ivmesini bir miktar azalttığını belirtti.
Uyguladıkları para politikası ile parasal aktarım mekanizmasını desteklemek için hayata geçirdikleri makro ihtiyati tedbirlerle 2023 yılının ikinci yarısından itibaren Türk lirasında görece istikrarlı bir seyrin hakim olduğu ve kur geçişkenliğinin enflasyon üzerindeki etkisinin önemli ölçüde zayıflatıldığını anlatan Yılmaz, buna ek olarak güçlü bir biçimde uygulamaya koydukları para ve maliye politikalarıyla birlikte toplam talep koşullarının ivme kaybettiğinin altını çizdi.
Yılmaz, haziran ayından itibaren geçiş döneminin sona erdiğini ve dezenflasyon sürecinin başladığını; TÜFE yıllık artış oranının zirve noktasını gördüğü Mayıs’a kıyasla 26,1 puan azalarak Eylül itibarıyla yüzde 49,4 olarak kaydedildiğini aktararak, şöyle devam etti:
“Para ve maliye politikaları arasındaki güçlü eşgüdümü sağlayan, şeffaf ve öngörülebilir politika adımlarımızın olumlu etkileri ile 2024 yılı Haziran ayı itibarıyla başlayan dezenflasyon sürecinin devamında enflasyon oranının, Program döneminde tek haneli seviyelere indirilerek bu seviyelerde istikrar kazanmasını sağlamak en önemli önceliğimizdir. Bu doğrultuda, dezenflasyon sürecini temin edecek politika bileşimini sürdürerek, fiyat artışları hedeflenen patikaya gerileyene kadar bütün araçlarımızı enflasyonla mücadeleye katkı sağlayacak şekilde kullanacağız.”
Yılmaz, küresel ölçekte sıkılaştırıcı politikaların etkilerinin yoğun bir şekilde mal ticaretinde de hissedildiğini, 2023 yılında uluslararası ticaretin bir önceki yıla kıyasla daha olumsuz bir görünüm sergilediğini belirterek, tüm olumsuzluklara rağmen yıl genelinde ihracat değerinin 255,6 milyar dolar ile Orta Vadeli Program (OVP) hedefiyle uyumlu bir seviyede gerçekleştiğine dikkati çekti.
Başta Almanya olmak üzere bazı ihracat pazarlarında devam eden ekonomik kırılganlıklar ile küresel ölçekte süregelen jeopolitik gerilimlerin, dış ticaret açısından bir risk unsuru olarak varlığını koruduğunu anlatan Yılmaz, “2024 yılı Eylül ayı itibarıyla yıllıklandırılmış ihracatımız artış eğilimini sürdürerek 261,6 milyar dolar seviyesinde bulunmaktadır. Bu kapsamda yıl sonu hedefimiz olan 264 milyar dolara ulaşacağımıza inanıyoruz. Ülkemizin kalkınmasında ihracatımızı üst seviyelere taşımak, en temel önceliklerimizdendir. 2025 yılı için hedeflediğimiz yaklaşık 280 milyar dolarlık ihracat büyüklüğüne ulaşmak ve küresel ölçekte mal ihracatından aldığımız payı daha da üst seviyelere çıkarmak üzere çalışmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.
Cevdet Yılmaz, ihracatçıların menfaatlerini korumak ve değişen koşullara uyum sağlayarak özellikle katma değeri yüksek, teknoloji yoğun ve markalaşmış ürün ve hizmetlerle rekabet güçlerini artırmalarını desteklemeye devam edeceklerini söyledi.
– “KKM bakiyesi 43 milyar dolara geriledi”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, cari işlemler dengesinde beklentinin üzerinde bir iyileşme yaşandığını dile getirerek, ekim ayında hizmet ticareti istatistiklerine bağlı olarak ödemeler dengesinde yapılan revizyonun bu iyileşmeye ilave katkı sağladığına dikkati çekti.
Cari işlemler dengesinin, 2024 yılı Ağustos ayında son 5 yılın en büyük fazlasını verdiğini; geçen yılın Mayıs ayında yıllıklandırılmış olarak 55,6 milyar dolar seviyelerine yükselen cari işlemler açığının, 2024 yılı Ağustos ayı itibarıyla 11,3 milyar dolara kadar gerilediğini kaydeden Yılmaz, “2024 yılı sonunda OVP’de yüzde 1,7 olması tahmin edilen cari işlemler açığının milli gelire oranının yüzde 1 civarında gerçekleşmesini beklemekteyiz.” dedi.
Cari işlemler dengesindeki iyileşme eğiliminin sürdürülebilir kılınması için dış ticaret dengesindeki iyileşmeye ek olarak hizmetler ticareti yoluyla elde edilecek gelirleri artırmayı hedeflediklerini anlatan Yılmaz, “Ülkemiz potansiyelinin daha etkin kullanılmasına yönelik uygulamalara devam edeceğiz. Artan turizm gelirlerimiz cari işlemler açığının kapatılmasına katkı vermeyi sürdürmektedir. 2024 yılında turizm gelirlerimizin 59,6 milyar dolar seviyesine ulaşacağını öngörmekteyiz.” diye konuştu.
Yılmaz, geçen yıl Ağustos ayında 3,4 trilyon lira olan Kur Korumalı Mevduat (KKM) bakiyesinin, 11 Ekim 2024 tarihi itibarıyla 1,47 trilyon lira olduğunu, buna göre yarıdan da fazla gerileme kaydettiğini söyledi. Yılmaz, “Dolar bazında ise aynı dönemde 127,6 milyar dolardan 43 milyar dolara gerileyen KKM bakiyesi, yüzde 66 oranında düşüş göstermiştir. KKM’nin yurtiçi yerleşiklerin mevduatları içindeki payı yüzde 28,1 seviyesinden yüzde 9,1’e gerilerken, TL mevduatın payı yüzde 31,6’dan yüzde 55,9’a yükselmiş, yabancı para mevduatın oranı yüzde 35’e gerilemiştir.” değerlendirmelerinde bulundu.
Son 1,5 yılda güçlü bir artış eğilimi gösteren uluslararası rezervlerin olumlu seyrini sürdürdüğünü dile getiren Yılmaz, 11 Ekim 2024 itibarıyla Merkez Bankası brüt rezervlerinin geçen yılın aynı dönemine göre 32,9 milyar dolar artışla 157,4 milyar dolara, net rezervlerin ise 36,2 milyar dolar artışla 58,3 milyar dolara yükseldiğini bildirdi.
– “Yapısal reform alanlarında tedbirlere devam edilecek”
Cevdet Yılmaz, Türkiye ekonomisinin hedeflenen güçlü ve istikrarlı büyümeyi sağlaması için yurt içi tasarrufların artırılmasının önemli olduğunu belirtti.
Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ve Otomatik Katılım Sistemi’nin (OKS), devletin sağladığı teşviklerle birlikte tasarrufların artırılmasında önemli rol oynadığına işaret eden Yılmaz, 30 Eylül 2024 itibarıyla BES katılımcı sayısının yaklaşık 9,3 milyon kişiye, fon büyüklüğünün 1 trilyon 58 milyar liraya; OKS kapsamındaki çalışan sayısının yaklaşık 7,5 milyon kişiye, fon büyüklüğünün ise 77,6 milyar liraya ulaştığını bildirdi.
Yılmaz, geçen yıl açıkladıkları ekonomi programının başarılı bir şekilde uygulanmaya devam edildiğini ve pek çok alanda olumlu sonuçlar alındığını söyledi. Dezenflasyon sürecinin hızlandığını, büyümede dengelenme sağlanırken istihdam artışının korunduğunu, ihracat ve turizm gelirleriyle cari işlemler açığının azaldığını, iyileşen rezervler ve azalan risk primiyle finansal istikrarın güçlendiğini anlatan Yılmaz, şunları kaydetti:
“Bu süreçte ekonomideki yapısal dönüşümü hızlandırmak üzere ikiz dönüşümü gözetecek sanayi politikalarının uygulanması, buna katkı sağlayacak şekilde işgücünün niteliğinin artırılması, altyapının güçlendirilmesi ve yatırımların hızlandırılması sağlanacaktır. Ekonomideki kazanımlarımızı kalıcı hale getirmek üzere; afetlerle mücadeleden yeşil ve dijital dönüşüme, enflasyonla mücadele ve finansal istikrardan kamu maliyesine, iş ve yatırım ortamından yüksek katma değerli üretim ve ihracata, enerjiden ulaştırmaya, eğitimden sağlığa, işgücü piyasalarından sosyal güvenlik ve sosyal yardımlara tüm yapısal reform alanlarında tedbirler hayata geçirilmeye devam edilecektir.”