Last Updated on 25 Şubat 2025 by Turizm Günlüğü
CHP Genel Başkanı Özel, bilirkişi raporunda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, Bolu İl Özel İdaresi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın sorumlu gösterildiğini belirtti. Otel işletmecilerinin de aynı raporda yer aldığını vurgulayan Özel, raporun yetkili kurumlarca teslim alınmadığını ileri sürdü.
TBMM (AA) – CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “CHP’nin Türkiye’nin birinci partisi olduğunun bilinciyle, kimseyi itmeden, kenara ayırmadan, unutmadan, geride bırakmadan, yalnızlaştırmadan, asla kibre kapılmadan bir büyük mücadeleyi hep beraber vermeye kararlıyız.” dedi.
Özel, CHP TBMM Grup Toplantısı’ndaki konuşması öncesi, CHP’ye katılan Birleşik Kamu İş Konfederasyonunun önceki dönem Genel Başkanları Mehmet Yeşildağ ve Hasan Kütük’e rozetlerini taktı.
Daha sonra konuşan Özel, siyasi partilere yaptığı ziyaretleri anımsatarak, muhalefetin parçalanmaya çalışıldığını, ağır bir saldırı altında olduğu söyledi.
Bundan sonra da siyasi partileri ziyaret etmeyi sürdüreceğini belirten Özel, “Şu anda CHP’nin kurulduğu gün olduğu gibi, 31 Mart’ta olduğu gibi, bugün de CHP’nin Türkiye’nin birinci partisi olduğunun bilinciyle, kimseyi itmeden, kenara ayırmadan, unutmadan, geride bırakmadan, yalnızlaştırmadan, asla kibre kapılmadan bir büyük mücadeleyi hep beraber vermeye kararlıyız.” ifadelerini kullandı.
Muhalefetin farklı renkleri, tespitleri, sözleri olabileceğini dile getiren Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ama ortak hedef, gönlünde vatan, millet, bayrak sevgisi olan, bu ülkenin kurucu kadrolarına ve kuruluş felsefesine itirazı olmayan, bu ülkenin geleceğinin demokraside olduğunun, bu ülkenin yeniden kalkınmasının mutlaka ve mutlaka güçlü bir Meclis eliyle olacağının, bu ülkenin güçlü yol yürüyüşünün mutlaka hukukun üstünlüğüne inananlar tarafından yönetilmesiyle olduğunun ve bu ülkenin 100 yıl öncesindeki gibi, kurtuluşunun ve kuruluşunun bir kez daha Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde olacağının kalın çizgilerle altını çiziyorum.”
– “Genel başkanların hukuku, diğer genel başkanlara emanettir”
Silivri’deki Marmara Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’nde tutuklu bulunan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ı ziyaret ettiğini anımsatan Özel, Özdağ’a yapılanı “itibar suikastı” olarak tanımladı. Özel, “Ben, orada Sayın Genel Başkan’a da söyledim. Genel başkanların hukuku, diğer genel başkanlara emanettir. Grup başkanvekillerinin hukukunun, grup başkanvekillerine, milletvekillerinin hukukunun milletvekillerine emanet olduğu gibi.” dedi.
Aynı ziyarette, Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, Can Atalay, Osman Kavala, menajer Ayşe Barım’ı da ziyaret ettiğini belirten Özel, “Türkiye’nin neresinde bir haksızlık, hukuksuzluk, hak arama mücadelesi, birinin yanan canı yanında durması gereken birisi varsa o birisi CHP, onun milletvekilleridir. Karıncanın kardeşi vardır, ezdirmeyiz. Onun da adı CHP.” diye konuştu.
Özel, geçen hafta Erzincan’a gittiğini anımsatarak, gerçekleştirdiği esnaf ziyaretlerinde “bir dokunup bin ah işittiklerini” söyledi.
– “Bilirkişiye ‘Bakanlığı çıkar oradan’ dediler”
Bolu Kartalkaya’daki Kartal Otel’de meydana gelen yangına ilişkin 21 Ocak’ta bir bilirkişi heyetinin oluşturulduğunu kaydeden Özel, şunları ifade etti:
“Bu bilirkişiye ‘korsan’ dediler. Bu bilirkişinin raporuna ‘korsan’ dediler ve bilirkişi raporunu teslim almadılar. Sonra da ‘bu bilirkişi raporunu teslim almama meselesinin kanıtını bulamayacağımızı’ söylediler. ‘Yok öyle bir şey’ dediler, ‘korsan’ dediler. Önce ‘Bilirkişiyi takviyelerle güçlendirdik’ dediler ama bu belgenin bize geleceğini tahmin etmediler. Bu bilirkişinin raporunda sorumlular, Bolu Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü, yeni adı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, Bolu İl Özel İdaresi, söz konusu otelin işletmecileri ve ‘Turizm İşletmesi Belgesi’ düzenleyen kurum olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı yazmışlar. Bu bilirkişiye ‘Bakanlığı çıkar oradan’ dediler. Bunlar ‘Çıkaramayız’ dedi. ‘Burada Bolu Belediyesi yok, kanuna göre sorumlu değil, yazamayız’ dediler. Bunun üzerine bu bilirkişiye ‘Raporu almayız’ dediler.”
Özel, bilirkişi raporuna belediyenin dahil edilip, Bakanlığın çıkarılmasının istendiğini ileri sürerek, “Bu beyefendiler mesleki ve kişisel namuslarına sahip çıkıyorlar. O zaman diyorlar ki ‘Affınızı isteyin.’ 21’inde görev vermiş, ‘3 günde yaz’ demiş. 3 gün sabahlara kadar çalışıp yazmışlar, 24’ünde teslim etmişler. Bunlar teslim almamış ve azillerini istemiş.” diyerek, elindeki azilnamelerin olduğu dövizleri gösterdi.
Bu bilirkişilerin utanacak bir şeyi olmadığını, bu işin peşini bırakmayacaklarını vurgulayan Özel, “Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, ‘korsan’ dediğin bilirkişilerin de ‘korsan’ dediğin raporun da savcının da onların yazdığı raporun da azil yazılarının da hepsi elimizde duruyor. Bundan sonra mahkeme sürecinde geçmişteki bu bilirkişiler şahit olup, her şeyi anlatsınlar da şimdi anlatamazlarsa yarın kurulacak mahkemelerde anlatsınlar da Adalet Bakanlığı eliyle korsan faaliyet neymiş sen de gör, kurtarmaya çalıştığın Turizm Bakanı da görsün.” dedi.
– “Canın hesabını yapıyorum ben burada”
Özel, sahte içki kaynaklı ölümlerin devam ettiğini, 2 hafta içinde Ankara ve İstanbul’da toplam 135 kişinin öldüğünü hatırlattı.
Sorunun incelenmesi amacıyla bir komisyon kurmayı teklif ettiklerini ancak bunun kabul edilmediğini belirten Özel, “Kurmak istemiyorlar. Niye? Siyasi sebeplerle. Niye? Kurduğunda biliyor ki gittiğimiz hastanelerde yatanlar ya da ölenlerin yakınlarına ‘Niye içti’ dediğimizde, yüzde 80 ‘Parasızlıktan, alkolün pahalılığından’ diyor. Ben, ‘Çıkıp bunu araştıralım’ diyorum. ‘Burada 100 liralık içkinin 62 lirası vergi’ diyorum, kesiyor onu Grup Toplantısı’nda oynatıyor, ‘Bakın, Grup’ta rakı hesabı yapıyor’ diyor. Canın hesabını yapıyorum ben burada.” diye konuştu.
Özel alınan fahiş vergilerin ideolojik olduğunu ileri sürerek, “Ne içki içen suçludur ne de sen onu yargılayacak makamdasın. Sen kimsenin tercihini, yediğini, içtiğini giydiğini, giymediğini sorgulayacak makamda değilsin. Bunu sorgulamak haddin değildir. Sana sorulacak soru şudur, ‘Kimsin sen bunu sorguluyorsun? Sen, esas vereceksen OECD ülkeleri içinde Türkiye’nin gıda enflasyonunda birinci olduğunun, gıda enflasyonunun yüzde 44 olmasının, 38 OECD ülkesindeki ortalamanın yüzde 4 olmasının hesabını ver.” ifadelerini kullandı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin başlattığı “Askıda 9 Gülek Buğday Projesi”ne de değinen Özel, “Şu kadarını söyleyeyim, kampanyanın kendisi, ittifak ortağının diğerini afişe etmesi, insanların, olmayan buğdaya, alınıp da asılacak iki kova buğdaya, onu alıp da öğütüp un yapmaya, o undan ekmek yapmaya muhtaç hale geldiğinin itirafından başka bir şey değildir.” dedi.
Özel, MHP Grubu ve milletvekillerine “Bu, askıda buğday işi tutarsa biz de yürekten destekleyelim ama daha kolay bir yol var. ‘Askıda vicdan’ uygulamasını sona erdirin. ‘Askıda vekil’ uygulamasını sona erdirin. Askıya koyduğunuz milletvekilliğini ve vicdanınızı alın, hep beraber bu memleketin sorunlarını konuşalım.” diye seslendi.
– “Borsa düştü diye hesabı borsadan soruyorlar”
Özel, cumartesinin ramazan ayının ilk günü olduğunu anımsatarak, herkesin “Ramazan nasıl geçecek” diye hesap yaptığını söyledi.
Ramazan pidesinin kilosunun 2002’den bu yana 40 kat arttığını dile getiren Özel, artış oranının yüzde 4 bin olduğunu kaydetti.
Özel, 2002’de bir liraya 2,5 adet pide alınabilirken, 2018’de bunun 3 çeyrek pideye düştüğünü, bugün ise ancak 1 liraya 12,5 gram pide alınabildiğini ifade etti.
Ramazan boyunca “pidenin, dolmayan filenin, ramazan kolisinin” hesabını 81 ilde yapmaya devam edeceklerini belirten Özel, “İlk gün Kadın Kollarımızla birlikte Ankara’dayız. 30 ramazan tüm grubumuzla birlikte 81 ildeyiz, bütün Türkiye’deyiz.” dedi.
Özel, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ve Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras hakkındaki soruşturmaya değinerek, şöyle konuştu:
“80 ülkeye ihracatı olan adama yurt dışına çıkış yasağı koyuyor. Hiç değilse o 80 ülke, kendisine ihracat yapan kişinin Türkiye’de hükümeti eleştirdiğini ve bunun için gözaltına alındığını, adli kontrole imza attığını, yurt dışına çıkmasının yasak olduğunu görüyor. Sonra ‘Borsa niye düşüyor?’. Borsa niye düşer, güven ortamı yoksa, tedirginlik varsa, hukukun üstünlüğüne inanç sarsıldıysa düşer. Borsadan yabancı niye çıkar? Türkiye’deki ortamdan endişeliyse çıkar. Ne zaman gelir? Türkiye’nin yarınlarına inanıyorsa gelir. Şimdi bunların hepsini bir tarafa bırakmışlar, borsa düştü diye hesabı borsadan soruyorlar. Tam bir akıl tutulması.”
