Doğa yavaş yavaş uyanıyor, baharın en güzel renkleri kendini göstermeye başlıyor. Deniz sezonu açılıyor, şehirler hareketleniyor, yaylalarda mis gibi çiçek kokuları esiyor… Kısacası Mayıs, gezmek için en keyifli zamanlardan biri.
Ne sıcak yaz kalabalığı var ne de soğuk kış havası. Hem doğada yürüyüş yapmak isteyenlere, hem deniz kenarında birkaç gün kafa dinlemeyi hayal edenlere, hem de tarihi ve kültürel rotaları gezmeyi sevenlere birbirinden güzel alternatifler var. O halde mayıs ayında Türkiye’de gezilecek yerlerle başlayalım!
Yazıdaki Başlıklar
Cunda, Balıkesir
Mayıs geldi mi Cunda’nın keyfi bir başka olur. Sokaklar henüz kalabalık değil, havalar tam gezmelik. Taş evlerin arasından yürüyüp, deniz kenarında şöyle oturup çayını yudumlamak, akşamüzeri gün batımını izlemek insana iyi geliyor.
Buranın en güzel yanı, her köşesinde kendine ait küçük bir güzellik saklıyor olması. Taksiyarhis Kilisesi’ne uğrayıp adanın manzarasını izleyebilir, Aşıklar Tepesi’nde biraz soluklanabilirsiniz. Taş Kahve’de sakızlı kahve içmeden de sakın dönmeyin!.
Datça, Muğla
Datça’nın en güzel zamanı bence Mayıs. Hava ne çok sıcak, ne serin. Deniz yavaş yavaş ısınıyor, sabah erkenden girersen mis gibi uyanırsın. Kalabalık yok, koylar hâlâ sessiz sakin.
Taş sokaklarında dolaşıp limanda oturmak, bademli dondurma yemek ve o tertemiz denizine ayaklarını sokmak insana çok iyi geliyor. Sabah 7 gibi denize girip, sonra sahil boyunca yürümek bambaşka bir keyif.
Datça’da bir de Palamutbükü, Ovabükü gibi nefis koylar var. Mayıs ayında bu koylarda denize girmek ayrı bir güzel çünkü çoğu zaman sadece sen ve deniz oluyorsun.
Kısacası yaz kalabalığı başlamadan, Datça’nın o sakin ve doğal halini görmek istiyorsan tam zamanı.
Kapadokya, Nevşehir
Kapadokya’ya gitmek için en keyifli aylardan biri kesinlikle Mayıs. Hava tam gezmelik, balon turları sabah gün doğarken uçuyor, vadiler yemyeşil olmuş, çiçekler açmış… Ne üşüyorsun ne terliyorsun.
Gün doğumunda balonları izleyip, ardından Göreme’nin taş sokaklarında gezmek ya da Ihlara Vadisi’nde uzun bir yürüyüş yapmak insana iyi geliyor. Özellikle kalabalık başlamadan, peri bacalarının arasında dolaşmak bambaşka bir his.
Akşamları da şöyle güzel bir testi kebabı yiyip, günün yorgunluğunu küçük bir kafede çayla bitirmek en güzel kapanış.
Eğer bu yıl Kapadokya planın varsa, yazın kalabalığından önce Mayıs tam zamanı.
Büyükada, İstanbul
Büyükada’nın keyfi bence en çok Mayıs’ta çıkıyor. Ne kalabalık vapur sıraları var ne de bunaltıcı sıcak. Sabah erkenden vapura binip, martı sesleri eşliğinde ada yolculuğu yapmak bile başlı başına güzel bir an.
Adanın sokakları bu dönemde rengârenk. Mor salkımlar açmış, bisikletle gezenler çoğalmış. Çınaraltı’nda çay içip denize karşı oturmak, sonra ara sokaklara dalıp eski köşkleri izleyerek yürümek insana iyi geliyor.
Bir de Mayıs’ta yürüyüş için Aya Yorgi’ye çıkmak ayrı keyifli. Tepeye vardığında İstanbul manzarası karşına seriliyor, serin serin esen rüzgârla nefes alıyorsun.
Kısacası ada havası almak, biraz kafa dinlemek ve deniz kenarında gün batımı izlemek istersen Mayıs ayında Büyükada seni bekliyor.
Kaz Dağları, Balıkesir
Doğayla baş başa kalmak, bol oksijen almak ve şöyle kuş sesleri içinde yürüyüş yapmak isteyenler için Mayıs ayında Kaz Dağları şahane bir seçenek. Havalar tam ısınmaya başlamış, doğa yemyeşil, dereler coşmuş, çiçekler açmış…
Şelale sesleri eşliğinde yürüyüş yapmak, piknik yapmak ya da sadece bir ağacın gölgesine oturup etrafı izlemek insana gerçekten iyi geliyor. Özellikle bu dönemde kalabalık da yok, yollar rahat, köyler sakin.
Kaz Dağları’nın bol oksijenli havasını soluyup, dere kenarında kahvaltı yapıp, akşam serinliğinde güzel bir köy kahvesinde çay içmenin keyfi bir başka.
Doğayla iç içe, sessiz sakin bir kaçamak arıyorsan Mayıs, Kaz Dağları için en güzel zaman.
Heybeliada, İstanbul
İstanbul’un kalabalığından biraz uzaklaşıp nefes almak istiyorsan Mayıs ayında Heybeliada’ya mutlaka git derim. Vapur yolculuğu bile başlı başına bir keyif. Üstelik henüz yaz kalabalığı başlamamışken sokakları gezmek, deniz kenarında oturmak çok daha güzel oluyor.
Adanın bisiklet yolları bomboş sayılır, sahil boyunca yürüyüp ara sokaklara dalmak insana iyi geliyor. Çamların kokusu, martı sesleri, hafif rüzgâr derken şehirden uzaklaştığını hissediyorsun.
Bir de Değirmenburnu tarafında yürüyüş yapıp, deniz kenarında çayını yudumlamak ya da adanın arka tarafındaki koylarda sessiz sedasız denize karşı oturmak Mayıs’ta en güzel yapılacak şeylerden biri.
Begüm Aktaş
www.gezipgeliyorum.com
Instagram: @begumaaktas