Bir Dönem Adı Zulüm ve İşkenceyle Anılan Diyarbakır Cezaevi Kültür Merkezi Oluyor

Diyarbakır Cezaevi
Fotoğraf: X

Last Updated on 15 Ekim 2024 by Turizm Günlüğü

Geçmişte uzunca bir dönem adı zulümle, işkenceyle, insanlık dışı muameleyle anılan Diyarbakır Cezaevi, 2021 yılından beri müzeye dönüşeceği günü bekliyor. Adalet Bakanlığınca mülkiyeti Kültür ve Turizm Bakanlığına devredilen Diyarbakır Cezaevi ‘nde restorasyon çalışmaları hız kazandı.

Okuma önerisi: Tourism Diary MAG 7. Sayı Diyarbakır Gezi Rehberi

DİYARBAKIR (AA) – OSMAN BİLGİN – Diyarbakır Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından “Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı” olarak tescil edilen cezaevinin “Müze ve Kültür Alanı” olarak kullanılması için başlatılan restorasyon sürüyor.

12 Eylül 1980 sonrası askeri yönetime devredilerek “Sıkıyönetim Askeri Cezaevi” olarak kullanılan ve adı 12 Eylül askeri darbesinden sonra kötü muamele ve işkencelerle anılan Diyarbakır Cezaevinde 8 yıl kalan Yazar ve Siyasetçi Orhan Miroğlu, bu kez Kültür ve Turizm Bakanlığı nezdinde oluşturulan Danışma Kurulunun bir üyesi olarak girdiği cezaevinin bir bölümünün film platosu olarak kullanılmasını önerdi. Miroğlu, şunları söyledi:

“Bir blokun film platosu olmasını önerdim”

“Burayı yaşamış olmak önemli değil, Diyarbakır’ın sanatını, kültürünü, edebiyatını Türkçesiyle, Kürtçesiyle burada icra edebileceğiz. Bakanlığa kişisel bir önerim oldu. Gerçekleşir mi bilmiyorum ama gerçekleşmesini çok isterim. Bir blokun film platosu olmasını önerdim. Birçok fikrimiz oldu başlangıçta. Bizden öneriler alındı, buradaki hatıralarımızın ışığında. ‘Nerenin ne olması iyi olur, hücrelerin, ana koridorun, görüş kabinlerinin ne yapılması?’ gibi. Sinema salonu dedikleri yer var sinema salonu ama sinema salonu değildi tabii ki, bir işkence salonuydu orası. Ana koridorda mesela tıpkı 80’li yıllardaki bir şey yaratılabilir. Yani o hafızayı canlandıran bir ortam kurulabilir.

Diyarbakır Cezaevi her türlü senaryoya karşılık verebilir

Bugün Türk sinemasında çok dram var, çok acıklı hikayelerle dolu. Bu acıklı hikayelerin ortasında, başında, sonunda mutlaka tıpkı Yılmaz Erdoğan’ın yaptığı dizi gibi bir cezaevi sahnesi oluyor. Hatta o filmde mahkumlar yola çıkarılıyor. Yani buraya getirilecekler, Diyarbakır’a falan. Sonra yolda bir şeyler oluyor ve geri dönülüyor senaryo gereği. Diyarbakır Cezaevinin bir bölümü cezaeviyle ilgili her türlü senaryoya karşılık verecek bir plato olarak düzenlenebilir.” Diyarbakır Cezaevi.