Last Updated on 5 Mart 2017 by Yaşar Çelik
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği TÜRSAB’ın Kasım ayında gerçekleşecek olağan genel kurulu öncesinde ilk adaylığını açıklayan isim Güçlü TÜRSAB Platformu Başkanı Hasan Erdem oldu.
Türkiye’nin farklı bölgelerinden gelen turizm ve seyahat acentalarının yanı sıra İstanbul Avrupa yakasında hizmet veren acenta yetkilileriyle Ramada Plaza Otel’de biraraya gelen Güçlü TÜRSAB Platformu Başkanı Hasan Erdem, “9 bin üyesi bulunan TÜRSAB’tan kriz döneminde en ufak bir ses çıkmadı. Acentalarımız yalnız bırakıldı. Bu gidişata dur demek, acentalarımız sesi olmak için aday oldum. Kongreye 6 bin üyemizin gelmesini sağlayarak Güçlü TÜRSAB’ı yeniden ortaya çıkaracağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başlattığı “komşunu al gel” kampanyasından başka turizmle ilgili birşeyin konuşulmadığını sözlerine ekleyen Erdem, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:
“Sayın Cumhurbaşkanımız olmasa turizm sektörünün vay haline. Turizmde tarihin krizini yaşıyoruz TÜRSAB’tan ses çıkmıyor. Acentalar bir bir kepenk indiriyor fakat TÜRSAB yönetimi acentaları kendi haline bırakıyor. TÜRSAB’ta tabanda birliği sağlayarak güçlü bir değişim hareketini başlatacağız. Bugün buraya gelen acentalarımız bazı şeylerin artık değişmesi gerektiğine inandığı için burada bulunuyor. TÜRSAB Başkanı görür diye yemeğe gelmek isteyipte gelemeyenler var. Bu korku imparatorluğuna artık bir son vermenin zamanı geldi.
ACENTALARA DEVİR HAKKINI GERİ GETİRECEĞİZ
Türkiye’de 9 bin TÜRSAB üyesi turizm ve seyahat acentası bulunuyor. Krizin yaşandığı son 2 yıllık süreçte yüzlerce acentamız kepenk indirirerek iflas etti. Binlerce sektör temsilcisi ve çalışanı evine ekmek götüremedi. TÜRSAB acentaların sorunlarına eğileyeceğine 40 bin lira verene yeni seyahat acentası belgesi veriyor. Türkiye’de turizm ve seyahat acentası enflasyonu yaşanıyor. Kısa dönem içerisinde 500 acenta daha açıldı. Bu enflasyonu durdurmak ve gelir adaletsizliğini ortadan kaldırmak adına göreve geldiğimizde ilk işimiz yeni acenta kurulmasına 5 yıl süreyle tahdit getireceğiz. Mevcut TÜRSAB yönetimi tarafından 2007 yılında ortadan kaldırılan acenta belge devir hakkı uygulamasını yeniden getireceğiz. Bu sayede 5 yıl sonra TÜRSAB belgelerinin değeri 500 bin liraya çıkacak ve hiç kimse mağdur olmayacaktır. Taksicilerin plaka devir hakkı bulunuyor fakat turizmcilerin böyle bir hakkı yok. Bu haksızlığa ve adaletsizliğe artık bir son vereceğiz.
TÜRSAB ACENTALARIN MENFAATİNE ÇALIŞMIYOR
TÜRSAB, acentaların menfaatine yönelik akılcı projelerle büyümesi gerekirken yaptıkları gereksiz harcamalarla bütçe sıkıntısı çekiyor. BYK sayısını 18’den 38’e çıkarırsanız. Beşiktaş’a gökdelen yaparsanız paralar biter. Acenteler geçim derdi yaşarken TÜRSAB yönetimi için herşey tozpembe. Artık bizim oylarımızla seçilerek, bize ağalık, paşalık yapanların bu ağalığına son vereceğiz. Biz kimsenin adamı değiliz. Herkes aday olunca destek veriyoruz. TÜRSAB yönetimin arasında çöreklenen bir takım adamlar çalışıyor. TÜRSAB acentelerin menfaatine kullanılmıyor. Baskı grubu oluşturup acenteleri içinde bulunduğu durumdan çıkarmak için ‘dur’ bile demediler.
OTELCİ YÜZDE 8 ACENTE YÜZDE 18
Otelcinin vergisi yüzde 8 iken acente yüzde 18 ödüyor. Buna karşı çıkan yok. Bu fark neden? TÜROFED yönetimi otelcilerin haklarını korurken TÜRSAB yönetimi bizim haklarımızı korumak için adım bile atmıyor. Meslek kariyerimiz gittikçe değer kaybediyor. Rusya pazarını kaybedince TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy Çin ve Arjantin var oralardanb turist getiririz dedi. Biz Rus pazarından vazgeçebilirmiyiz? Bu akıl ve mantıkla bir yere varamayız. Turizm ve seyahat acentalarına uygulanan vergi oranının da tıpkı otelciler gibi yüzde 8’e indirilmesi için çalışma başlatacağız.
“TÜRSAB’TA AĞALIK SİSTEMİ SON BULACAK”
Kasım ayında gerçekleştireceğimiz olağan genel kurulumuz sonrasında meslektaşlarımız bize görev tevdi ettiğinde yapacağımız ilk iş yeni acenta belgesi verilmesine 5 yıl süreyle sınırlama getirmek, acenta belgesi devir hakkı uygulamasını geri getirerek acentalarımıza 500 bin liralık gelir kazandırmak, vergi oranını yüzde 8’e düşürmenin yanı sıra 1618 sayılı yasayı günün ihtiyaçlarına yönelik düzenlenmesini sağlamak, TÜRSAB’ta ağalık sisteminbe son vererek yönetim kurulu görev süresini azami 3 dönem uygulaması getirmek, şeffaf, katılımcı ve demokratik bir yönetim anlayışı getirmek, mali ve idari yapısı güçlü bir TÜRSAB oluşturmak için çalışacağız.
“TÜRSAB’IN GÜCÜNÜ ACENTALAR İÇİN KULLANACAĞIZ”
Kamu İktisati Teşebbüsleri’nin yanı sıra belediyeler, vakıflar ve kooperatiflere TÜRSAB belgesi vermeyeceğiz. Turizmde acentalarımızın güçlü olmasını istiyorsak haksız rekabete bir son vermeliyiz. Acentaların en büyük sorunu olan e-ticaretin gücünden yararlanmaları için ortak kullanılacak bir alt yapı uygulaması getirmek, Türkiye’nin turizm politikaları belirlenirken öncü ve destek veren bir kurum olmak, hac ve umre faaliyetleri konusunda Diyanet İşleri Başkanlığı’nın sadece denetleyen bir kurum olmasını sağlamak, yurt dışından incoming yapan acentaların faaliyetlerini döviz yapıcı faaliyetler kapmasına aldırmak, TÜRSAB üyelerine yönelik TÜROFED,THY, DHİM gibi kurumlarla ciddi bir indirim yapılmasını sağlamak gibi çalışmaları hayata geçireceğiz. Fakat en önemlisi TÜRSAB’ın gücünü kişilerin değil tüm turizm ve seyahat acentalarının menfaatine yönelik kullanacağız”.