Last Updated on 1 Kasım 2018 by Turizm Günlüğü
UBER’e karşı alınan UKOME kararı nedeniyle mağdur olan turizmcilerin gösterdiği tepkiler sonucu kararın değişmesini değerlendiren Deniz Tüfekçi, “UBER bahanesiyle İstanbul’a gelen turist ve de İstanbullular eti senin kemiği benim anlayışıyla UKOME kararıyla Taksicilere teslim edilmişlerdir. Yoğun baskı sonucunda UKOME’nin hukuk dışı kararını düzeltmesi sevindiricidir. İstanbul’da asıl sorun taksici esnafının kendisidir. Eğer öyle olmasaydı, ortaya kolay kolay UBER filan çıkamaz, halk tarafından bu kadar çabuk benimsenemezlerdi” dedi.
Başı sürekli taksici esnafı ve hükümet kararları ile dertte olan UBER’i radarına alan deneyimli turizmci Deniz Tüfekçi, konuyu “Taksici terörü; UKOME’ye başvurumdur” başlıklı yazısında değerlendirerek UKOME’ye “UKOME, taksici teröründen turisti ve yerli halkı korumayı akıl ederse, yıllar sonra kedi olalı bir fare tutmuş olacaktır. Gerisi laf-ı güzaftır” eleştirisinde bulundu.
İşte deniz Tüfekçi’nin “Taksici terörü; UKOME’ye başvurumdur” başlıklı yazısı:
“Bildiğiniz gibi UBER- Taksi kavgasında araya kasıtlı olarak sokulup turizm mesleğini yapamaz hale sokulmak istenen Seyahat acentalarının sorunu sağduyu sahibi İBB meclis üyelerinin çabaları ve Seyahat Acentalarının yoğun baskısı sonucu çözülebildi.
İstanbul’da asıl sorun taksici esnafının kendisidir. Eğer öyle olmasaydı, ortaya kolay kolay UBER filan çıkamaz, halk tarafından bu kadar çabuk benimsenemezlerdi. UBER belki bir yazılım uygulaması ama servis kalitesi, sürücü davranışı, araç kalitesi açısından baktığınızda mevcut taksilere ve taksi sürücülerine büyük fark atmaktadır. Açıkça söylemek gerekirse, hayatında UBER ile hiçbir şekilde yolcu ya da işbirlikçisi olarak ilişkisi olmamış bir İstanbullu olarak söyleyebilirim ki, UBER bahanesiyle İstanbul’a gelen turist ve de İstanbullular eti senin kemiği benim anlayışıyla UKOME kararıyla Taksicilere teslim edilmişlerdir.
Biz turizmciler turistle bire bir muhatap olan kişiler olarak taksici terörüne maruz kalan turisti ilk gören, şikayetini ilk duyan kişileriz.
İstanbul’da taksici esnafından şikayetçi olmayan yok gibi. Ama şikayetçiler arasında öyle bir gurup var ki, gümrük kapısından alanda ya da garda, karada ya da limanda işlemini bitirip dışarı adım atıp taksiye binme zorunda olan, ya da şehir içinde kısa ya da uzun mesafe yolu taksi ile gitmek zorunda kalan yüz binlerce yerli ya da yabancı turist normal yerine fahiş fiyatı müşteriden kopartabilmek için uğraşan taksicilerin tacizine, tehdidine, kötü muamelesine maruz kalmaktadır.
UKOME bu konuda hiçbir tedbir almamakta, sorunların sürmesine adeta çanak tutar gibi göz yummaktadır.
Bu böyle gidemez. Milyonlarca dolarlık tanıtım bütçesi kullanılarak ülkemizin güzellikleri tanıtılırken, bütün bunları tek kalemde sonuçsuz bırakan taksici davranışları nedeniyle ülkemizin imajı bir anda yerle bir olmakta, çalışmalar sonuçsuz kalmaktadır.
“Taksicinin turiste yönelik muamelesi nasıldır” gibi bir soru sormak abes ile iştigaldir. Hileyle, zorla, kandırarak, aldatarak turistten fazla para almak genel taksici terörüdür.
UKOME’nin hukuk dışı kararını düzeltmesi sevindiricidir. UBER ile ilgisi olmayan seyahat acentalarının hakkını gasp etme aşamasından geri adım atılması belki Seyahat acentalarının sorununu çözmüştür. Ancak her turist seyahat acentası kanalıyla gelmemektedir. Turistin taksici esnafı ile olan sorunu, taksicinin ülke imajına ve turizmine verdiği zarar konusunda bir çalışma yoktur.
Taksici ile problemi olan turistin taksi içinde derdini anlatabileceği kuruma doğrudan anında ulaşmasını sağlayacak bir kırmızı düğme uygulaması taksilerde yoktur.
Turistin aracın içinde aracın plakasını görebileceği büyüklükte bir plaka levhası yoktur. Bir sorun yaşadığı takdirde ne yapması gerektiğini kısaca anlatan bir uyarı ve uygulama tabelası araç içinde yoktur.
Turist daha geldiği ilk günde renkleri birbirine benzeyen 5 TL ile 50 TL arasındaki farkı bilemeyen turiste 50 TL verdiği halde 5 TL verdin diyerek aldatan, taksimetre bozuk, açmayı unuttum vs gibi davranışı itiraz edene daha da baskıcı bir şekilde sürdüren taksiciye bunu yapmaması için ne gibi başka önlemler gerekir diye araştırmayan UKOME’ den bunları istemek hakkımızdır. Bunu istemek için turizmci olmaya da gerek yoktur. İstanbullu olarak bunu istemek hakkımızdır. Taksicinin yanlış ya da kasıtlı uygulaması turizmden ekmeğini kazanan herkesi olumsuz etkilemekte, bu gibi şahıslar turizmcilerin ve de dürüst namuslu meslektaşlarının ekmeği ile oynamaktadırlar.
Yerli müşteri ile birlikte yabancı turiste hizmet edecek taksiler, havaalanı, liman, gar gibi turist girişinin olduğu noktalarda çalışan taksiler için farklı bir renk, işaret en fazla 3 yaş sınırı ya da km sınırı belirlenmeli, sürücüleri belirli kurslardan dil dahil geçip, özel kılığı kıyafeti olan, fiili uygulamaya katılarak aldığı sertifikayı aracına asmalı, takometre uygulamasında olduğu gibi kayıt altına alınmalı, yapmış olduğu güzergahlar araç takip aleti vasıtasıyla belirlenmeli, herhangi bir şikayet halinde kayıtlara bakarak suçluyu suçsuzdan ayırtıp mağdur yaratmamalıdır.
UKOME gündemine alacaksa, bu konuyu ivedilikle alıp harekete geçmelidir. UKOME bu gibi konuları gündemine ne zaman alır, taksici teröründen turisti ve yerli halkı korumayı akıl ederse, yıllar sonra kedi olalı bir fare tutmuş olacaktır. Gerisi laf-ı güzaftır.
Bunun gibi turistin ulaşımını etkileyen konularda söz sahibi olabilmek için mutlaka TÜRSAB temsilcisinin UKOME heyetinde resmen yer almasını sağlayacak kararın alınıp yayınlanması gerekmektedir.”
İBB, UBER kararında geri adım attı, 7 yolcu ve 12 saat sınırı kalktı