Last Updated on 8 Mart 2022 by Yaşar Çelik
Kazdağları’nda ilk ve tek uluslararası zincire bağlı bir otel olarak konumlanan Ramada Resort ‘un Yönetim Kurulu Başkanı Yağız Öngen, kendi otellerinden önce bölgenin tanıtılması için çalıştıklarını anlatıyor.
Kazdağları; tertemiz havası, yemyeşil doğası, masmavi denizi ve termalleriyle mevcut turizm potansiyelinin değerlendirilmesi gereken Türkiye’nin en önemli lokasyonlarından biri!
Youtube kanalı üzerinden yayınlanan ‘Umut Kaya ile MICE Business’ programına konuk olan Ramada Resort Kazdağları Yönetim Kurulu Başkanı Yağız Öngen; Türkiye turizmini, Kazdağları’nı ve MICE sektörünü değerlendirdi.
2000’li yıllardan beri turizm sektörünün içinde olan Yağız Öngen, sıfırdan gelmenin her işi yapmada çok büyük bir etkisi olduğunu söylüyor. Bu işin formülü için turizmin mutfağından başlamak gerektiğine dikkat çeken Öngen, bunun sebebini ise turizm sektörünün yüzde 90’ınını insan faktörünün oluşturmasına bağlıyor.
Genel hatlarıyla Türkiye turizminin son durumu, Kazdağları Bölgesi ve MICE sektörü hakkında çeşitli açıklamalarda bulunan Ramada Resort Kazdağları Yönetim Kurulu Başkanı Yağız Öngen, konuşmasına otellerinin bulunduğu Kazdağları ile başladı. İlk etapta Ramada Resort Kazdağları Oteli’nden ziyade Edremit Bölgesinin kuzeyinde Çanakkale ve Balıkesir illerinin arasında yer alan Kazdağları’nı sunmaya çalıştıklarını belirten Öngen, şu açıklamalarda bulundu:
KAZDAĞLARI’NDA İLK VE TEK ULUSLARARASI ZİNCİRE BAĞLI BİR OTEL
“Kazdağları hem dağ, hem deniz hem de termali bir arada sunan bir bölge. Bu özelliklere sahip dünyadaki tek lokasyon olmakla beraber bir de İsviçre’den sonra dünyanın en bol oksijenli bölgesi unvanını ekleyince en önemli bölge olarak karşınıza çıkıyor. Biz bu bölgedeki ilk ve tek uluslararası zincire bağlı oteliz. Burada en üst düzey hizmeti vermeye çalışıyoruz. Misafirlerimize konakladıkları süre boyunca hiçbir zaman otelde vakit geçirmelerini tavsiye etmiyoruz. Otelimizin güzel ve lüks hizmetleri var. Ancak misafirlerimize bölgede tam teşekküllü bir kültür turu yapmalarını tavsiye ediyoruz. Böylece otel dışı aktivitelerde de misafirlerimizi yönlendirmiş oluyoruz.
UZAK DOĞULULAR KAZDAĞLARI’NDA
Turist profili olarak ağırlıklı iç pazardan talep alıyoruz. Bu yıl Uzak Doğu pazarından Güney Kore ve Japonya iyi gitti. Amerika ve Avrupa pazarı Türkiye genelinde olduğu gibi bizim bölgemizde de çok azdı. Ancak olumlu gelişmeler var. İleriki dönemlerde daha iyi olacağını ümit ediyoruz.
RİSK ALDIK ÇÜNKÜ…
Dünyanın en büyük otel gruplarından Wyndham Hotel Group’un 7 bin 900 tane oteli bulunuyor. Ramada da onların en önemli markası. Ramada’nın da 2 bin 400 oteli bulunuyor. Biz de bu oteller içinden termal SPA’sı bulunan dünyadaki ilk oteliz. Markayı çok zorlu bir süreç sonrasında aldık. Bölgenin potansiyeline inandıkları için Kazdağları her ne kadar riskli bir bölge olsa da şu an otelimizi burada yapılandırmış olduk. Turizmin Türkiye’nin her noktasında yayılması gerektiğine inanan yatırımcılarız. Bu yüzden böyle bir risk aldık. Tüm yaşanan olumsuzluklara rağmen biz gayet iyi gidiyoruz. İyi ki bu riski almışız.
ÇAĞIMIZA UYGUN TANITIM STRATEJİLERİ İLE GÜVEN PROBLEMİNİ YIKMALIYIZ!
Öncelikle yurt dışında Türkiye için bir güven problemi var. Huzursuzluk ve güvensiz bir ortam algısı bulunuyor. Türkiye’nin bulunduğu bölge çerçevesinde terör saldırıları, iç savaşlar gibi olumsuzluklar yurt dışına kendi ülkemizde de varmış gibi yansıtılıyor. Bunun yanında İspanya ve başka ülkelerde olan iç savaşlar dışarıya yansıtılmadı. Tabii biz bu noktada artık kızmak yerine daha fazla çalışmayı kendimize misyon edindik. Fuarlarda, toplantılarda ve çeşitli organizasyonlar ile hem Türkiye’yi hem de Kazdağları’nın tanıtımını gerçekleştiriyoruz. Ramada, sadece marka adıyla bile insanlarda bir güven algısı oluşturuyor.
Ayrıca devletin çok büyük bir desteği olan Edremit Uluslararası Havalimanı’nın bize 20 km’lik (otel ile havalimanı arası 15 dk) mesafede yer alması büyük avantaj sağladı.
Türkiye’de turizm, ihracattan sonra ülkeye döviz girdisi sağlayan ikinci sektör. İstihdam da inşaattan sonra yine ikinci gelen bir sektör. Şu an içerisinde bulunduğumuz ekonomik sıkıntıya aslında en büyük çözüm olabilecek bir sektör. Klasik pazarlama, fuarcılık ve tanıtım doneleri artık yetersiz. Çünkü turistler bir şekilde destinasyonlarımızı artık biliyor. Buradaki en büyük sorun güven problemi. Şu bir gerçek ki sosyal medya platformları çok güçlü bir etkileme gücüne sahip. Burayı kullanmamız gerekiyor. Çağımızın medyasına ayak uyduran farklı pazarlama stratejileri geliştirmemiz lazım.”
