Last Updated on 17 Temmuz 2018 by Yaşar Çelik
2018 yılı Haziran ayında 25.6 milyar TL gibi rekor düzeyde açık veren ve bu açığı kapatacak kaynak bulmakta zorlanan Türkiye ekonomisi, ‘can simidi’ olarak yeniden turizme sarıldı. Ancak turizm ayağında da Batılı turisti konuk etmeden beklenen gelir artışına ulaşılamıyor.
Hazine ve Maliye Bakanlığı haziran ayı bütçe rakamlarını açıkladı. Buna göre, 2017 yılı Haziran ayında 13.7 milyar TL açık veren bütçe, 2018 yılı Haziran ayında 25.6 milyar TL açık verdi. Aynı dönemde 23.2 milyar TL faiz dışı açık verildi. 2017 yılı Haziran ayında 12.5 milyar TL faiz dışı açık verilmiş iken 2018 yılı Haziran ayında 23.2 milyar TL faiz dışı açık verildi. Mayıs ayının 6 milyar dolar olan açığı için kaynak bulunamadı, rezervler kullanıldı. Özellikle Körfez ülkelerinden akan sıcak döviz girişine göre kurgulanmış ülke ekonomisi, cari açığı kapatmak için yeniden ‘can simidi’ olarak turizme sarıldı. Ancak Batılı turizmine alternatif olarak ortaya atılan İslami turizm ile beklenen gelir artışına ulaşamayan turizm sektörü de cari açığı kapatacak kaynağı yaratamıyor.
“MEVCUT PROFİLLE TURİZM GELİRLERİ BEKLENEN DÜZEYDE ARTMIYOR”
Antalya için Rus turistler, İstanbul için ise Batılı ülkelerden (Avrupa ve Amerika) gelen turistler çok önemli. İstanbul’da ekonominin bütünü ve turistik yapı, Batılı turist girişlerine göre oluştu. Batılı turistin ilgi alanları ve yaşam biçimlerine göre Karaköy’de Galata’da, Nişantaşı’nda tarihi yapılar butik otellere dönüştürüldü. Yeme içme mekanları açıldı. İstanbul’a gelen Batılı turist orta ve üst gelir grubundan… Tarihe, kültüre meraklı. İstanbul’daki tarihi yapıları, kiliseleri, camileri gezip Kapalıçarşı’da alışveriş yapıyor. Halı, kilim, altın, gümüş eşya satın alıyor. 2016 yılında en az Rus turistlerin gelmemesi kadar, İstanbul’a gelmeyen Batılı turistler de ülke turizmi için büyük kayıp oldu. Batı ülkelerinden gelecek ziyaretçilerin sayılarının devamlı artacağı beklentisine dayalı olarak oluşan İstanbul’daki ekonomik ve turistik yapıda Batılı ziyaretçilerin eksikliği, özellikle Batı’da yaşayan İslam ülkeleri halklarının, Rusların ve tatil alışkanlığı yeni gelişen Anadolu insanının bileşiminden oluşan profille kapatılamıyor. Turizm gelirlerinin beklenen düzeyde artması için Batılı ziyaretçileri yeniden ülkemize ve İstanbul’a çekilmesi gerekiyor.
“SORUN TURİZMDE DEĞİL, KÜLTÜRDE”
Batı insanını konuk etmekle ancak ekonomiye bir yarar sağlayabilecek turizm, hiç olmadığı kadar bugünlerde önem taşıyor. Ancak gerekli şartları oluşturmadan Batılı tursiti konuk edebilmek de zor görünüyor. Bunun için gerek hükümet gerekse özel sektör eliyle gereken tüm hazırlıkların eksiksiz bir planla yapılması ve acil olarak uygulama aşamasına geçilmesi gerekiyor. Ayrıca yatak, yemek ve şezlong yerine tıpkı Fransa ve İtalya gibi bir ‘yaşam kültürü’ pazarlayarak turist sayısından ziyade niteliğine odaklanılmalı. Sorun turizmde değil, kültürde aranmalı.