Last Updated on 30 Temmuz 2018 by Turizm Günlüğü
Dünyanın dört bir yanından Türkiye’yi ziyaret eden turistler; konaklama, gezi, deniz-kum-güneş tatili yapmanın yanı sıra zengin lezzet seçenekleri sunan restoranlarımızı da keşfetmek için yola koyuluyor. Turistler, Türk mutfağının cazibesi karşısında kararsızlık yaşasalar da ilk tercihlerini bizimde vazgeçemediğimiz ünlü lezzetlerimizden biri olan kebaplardan yana kullanıyor.
Turistler tarafından en çok tercih edilen Türkiye’nin en iyi kebap restoranlarını araştıran CNN International’ın yayınladığı listede bakın hangileri yer alıyor?
İstanbul-Ali Haydar Restaurant
İkinci Bahar dizisi ile ünlenen Ali Haydar, 1998 yılında dizi için kuruldu. 2005 yılından itibaren Ali Haydar Usta tarafından tıpkısının aynısı biçimde hizmete açılmış olan restoranın Antep yöresi ağırlıklı mezelerin hazırlandığı büyük bir mutfağı bulunuyor.
Türkan Şoray’lı, Şener Şen’li karelerle duvarları süslenen restoranda kendinizi kâh bir mahalle meyhanesinde kâh bir dizi setinde hissedeceksiniz.
Gaziantep- İmam Çağdaş Kebap ve Baklava Salonu
İsmini kurucusundan alan ve 1880’li yıllarda açılan restoranın ünü Türkiye’yi aşmış durumda. Fındık lahmacun, sonrasında kuşbaşı domatesli yemeğin ardından, kebap ve meşhur havuç dilim baklavasıyla dikkatleri üzerine çeken restoranda, bir başka sevilen yiyecek ise Kuzu küşleme.
Erzurum-Koç Çağ Restaurant
Erzurum denilince akla ilk gelen yer Koç Çağ Kebaptır. Bir duvarı işletme sahibinin yazdığı dörtlüklerle, diğer duvarı da mekanı ziyaret etmiş yüzlerce ünlü fotoğrafıyla dolu olan restoranda yapılan cağ kebabı, 12 saat soğan, tuz ve karabiber ile marine edilmiş kuzu etinden yapılır, ardından büyük, yatay bir şiş üzerine konur ve odun ateşinde pişirilir.
İstanbul- Çiya Restaurant
1987 yıllında İstanbul Kadıköy’de küçük bir dükkan olarak başlamış daha sonra şehrin vazgeçilmez lezzet hazinesi haline gelmiştir. Sürekli değişen mevsimlik yemekler sunan Çiya’nın menüsünde benzersiz kendine has kebap çeşitleri bulunmaktadır. Genellikle Urfa usulü yemekler bulunur. Kebap ağırlıklı olmasına karşın lahmacun ve zeytinyağlı dolmalarını da yemeden ayrılmamak lazım.
İstanbul- Hamdi Restaurant
Urfa Birecikli Hamdi Arpacı, 1960’lı yılların sonuna doğru İstanbul’ a gelerek Eminönü Yeni Camii’nin yanında bulunan otoparkın köşesinde ilk tezgahını açmasıyla leziz kebap çeşitlerini bölge halkına sundu. Gün geçtikçe yaptığı kebaplar ünlenen ve müşteri sayısını arttıran Hamdi Usta, aynı otoparkın köşesinde Hamdi Et Lokantasını kurdu.
Bu mekânda, Güneydoğu bölgesinin benzersiz lezzetteki kebaplar otantik özellikleri ve hazırlanış biçimleri korunarak müşteriye sunuldu. Restoranda sadece çevre esnafı değil, turist kafilelerine, iş yemeklerine ve sıra gecelerine ev sahipliği yapılıyor. İstanbul’un eşsiz manzarasıyla göz dolduran Hamdi Restaurant; Galata, Eminönü, Sultanahmet ve Boğaz’ın keyfini sürmek isteyenler için özel bir mekan.
Güneydoğu sofrasının temel özelliklerini İstanbul’a başarı ile taşıyan Hamdi Usta, ilk günkü lezzeti hep koruyup, hizmet anlayışını her gün geliştirerek bugünlere ulaşmış ve testi kebabı ile ününe ün katmış. Sadece kebapları değil tatlısıyla da önemli bir yere sahip olan restoranda Hamdi Special, mekanın tercih edilen tatlısı.
Gaziantep- Halil Usta Restaurant
1970’den beri hizmet veren Halil Usta Restaurant, Gaziantep ve çevresinden yoğun ilgi gören bir mekan. Zeugma Müzesi’nin arka tarafında yer alan Halil Usta, öğrencilere lahmacun dağıtmanın yanı sıra yemeklerini bakır kaplarla misafirlerine sunuyor.
Adana-Onbaşılar Restaurant
Hikayesi 1922 yılında rahmetli Mehmet Kıyan ile kayınbiraderi onbaşı lakaplı İsa ağayla beraber açtıkları Karasoku mahallesindeki dükkanla başlayan “Onbaşılar Kebap” efsanesi halen Adana’nın köklü kebapçılarından birisi olarak günümüze kadar ulaşmış bir yer.
“Onbaşılar Kebap” efsanesi tüm ailesiyle birlikte (Kazım, Sadık, Selahattin, Ferit ve Selim) çalışmışlardır. Selahattin bey bu dükkanda adını ilk defa Onbaşılar olarak kullanmış, daha sonra Sadık ile Kazım Kıyan ve Hilmi Aksoğan ortak olarak Dört Yolağzı’nda “Yeni Onbaşılar” adıyla bir dükkan daha açmıştır. Karasoku ve Büyüksaat civarındaki dükkanın adı “Eski Onbaşılar” olarak devam etmiştir.
1966 yılında Kazım Kıyan Yeni Onbaşılardan ayrılarak tekrar Karasoku’daki eski dükkanına dönmüştür. Selim Kıyan ise Toros Caddesi’nde “Büyük Onbaşılar” olarak dükkan açmış daha sonra kızı Günselin aynı isimle bir başka dükkan açmıştır. Selim Kıyan’ın oğlu Kemal ise Kuzey Kıbrıs’ta Onbaşılar adıyla bir dükkan açmıştır.
Dört yolağzındaki Adana ‘nın ilk lüks kebapçısı olan “Yeni Onbaşılar” buranın yıkılmasıyla birlikte yolun karşı tarafına taşınmış ve 1988 yılına kadar burada hizmet vermiştir. Devam eden hikayede Kazım Kıyan 1987’de “Baba Onbaşı” adıyla Sular civarında bir dükkan açmış ve bu dükkan oğlu Levent Kıyan ve eşi tarafından hâlâ işletilmektedir.
Mardin-Cercis Murat Konağı
Geleneksel Mardin mutfağının en iyi örneklerinin sunulduğu, yine bu yemeklere uyum sağlayan mistik havasıyla, etkileyici 19. yüzyıl motifleri olan taş işlemeleriyle Cercis Murat Konağı, görenleri kendine hayran bırakan bir yapı.
Mardin’deki sivil mimari eserler ile adeta bütünleşen mimar Lole tarafından yapılan konak, Tüfekçioğlu ailesi için 1888 ‘de inşa edildi. 1947 yılında bu ailenin Mardin’den ayrılması üzerine konağın mülkiyeti de Hacı Tahir Şaar ve Hacı Ahmet Bilezikçi ailelerine geçti. 1956 – 1977 yılları arasında ise bugün konağın adıyla anıldığı Cercis Murat (Dilmener) buraya adeta damgasını vurdu. Daha sonra Hacı Hıdır Yılmaz’ın satın aldığı konak, 1992-1998 yılları arasında Mardin İl Turizm Müdürlüğü Hizmet Binası olarak hizmet verdi. Tarihi ve turistik bir mekan olması nedeniyle bir müze niteliği taşıyan konak, bugün hem pek çok kişinin ziyaret ettiği bir mekan olarak Mardin için önem taşıyor. 2001 yılından itibaren turizmci Ebru Baybara Demir tarafından yeni bir anlayış ve otantik değerleri korunarak düzenlenen Cercis Murat Konağı, Mardin halkı ile yöreyi ziyarete gelen yerli ve yabancı konuklar tarafından yoğun ilgi görüyor.