Last Updated on 5 Eylül 2018 by Yaşar Çelik
Ege Denizi’nde Türkiye ve Yunanistan arasında yılda 1 milyon’dan fazla yolcu taşıyan feribot firmaları, Yunanistan İçişleri Bakanlığı tarafından gönderilen tebligatlarla, mülteci yasasına istinaden cezai yaptırım uygulanacağının bildirilmesi üzerine Midilli Ticaret Odası’nın daveti üzerine Midilli (Lesvos) Adası’nda düzenlenen basın toplantısına katıldılar..
Fulya OMAÇ / Midilli Adası – YUNANİSTAN
MİDİLLİ’DEKİ KRİTİK ZİRVEDEN BAKANLIK RANDEVUSU VE ÇÖZÜM IŞIĞI ÇIKTI
Türkiye – Yunanistan Feribot İşletmecileri olarak Midilli Ticaret Odası’nda gerçekleştirilen toplantıya katılan 14 şirket yetkilisi kendilerine haksız bir uygulama yapılmak istendiğine dikkat çekerek, sefer düzenlenen Yunan adalarındaki belediye, ticaret odaları, esnaf odaları, basın ve sivil toplum kuruluşlarından destek talebinde bulundu. Yapılan açıklamada, “Son kararı verecek olan Yunanistan Mülteci Bakanlığı’na konu hakkında görüşlerinizi lütfen bildirin. İleride yaşanacak sorunların önüne geçmek adına tüm iş birliğine hazır olduğumuzu beyan ediyoruz” denildi.
Kuzey Ege Bölge Valiliği Genel Sekreteri Pavlos Michalakellis’nin toplantı esnasında doğrudan Ulaştırma Bakanı özel kalemini araması ve 16-21 Eylül tarihleri arasında Midilli ya da Atina’da Türk Feribot İşletmecileri ile bakanın görüşeceği bir randevu organizasyonunu yapması, Yunan tarafının konuya gösterdiği ilgiyi açıkça ortaya koydu.
YOLCU BAŞINA 5 BİN – 30 BİN EURO ARASI CEZAİ YAPTIRIM
Türk ve Yunan basın mensuplarının katıldığı basın toplantısında, katılımcıların kendilerini tanıtmalarının ardından konuşmalara geçildi. 14 Feribot İşletmecisi adına söz alan Kadir İnandı, Türkiye ile Yunanistan arasında 50 yıldan daha uzun bir süredir deniz yolcu taşımacılığı yapıldığı vurgulayarak, “Bu taşımacılık faaliyetleri, iki ülke arasında turizm ve ticaretin yanı sıra, geçmişte aynı kaderi paylaşmış iki toplumun bağlarını korumakta önemli görevler üstlenmektedir. Feribot firmalarımız, son dönemde iki ülke arasında kötü giden ekonomik, siyasi, askeri ve politik ilişkiler ile mücadele etmeye çalışmakta ve her geçen gün iki ülke arasındaki yolcu taşımacılığını artırmaktadır. Fakat son dönemde Yunanistan İçişleri Bakanlığı’ndan tüm feribot firmalarımıza yazı gönderilmeye başlandı. Feribot firmalarıyla Yunanistan’a gelen, fakat geçerli seyahat evrakı, geçerli vizenin olmaması gibi çeşitli nedenlerle ülkeye alınmayan yolcular için, yolcu başına 5.000 € ile 30.000 € arasında ceza yazılmak üzere bizlerden savunma yapmamız talep edilmiştir. Aynı şekilde Yunan feribot işletmelerine de aynı içerikli tebligatlar gitti. Bizlere göçmen kaçakçılığı ile ilgili kanun maddeleri üzerinden ceza verilmek istenmekte olup, senelerdir verdiğimiz emeklerin karşılığının bu olmaması gerektiğini düşünmekteyiz” diye konuştu.
PASAPORTTA VİZE VAR AMA BİR GÜN ÖNCE GELDİ DİYE MÜLTECİ DENİLEBİLİR Mİ?
Konunun tek taraflı olarak ele alındığı ve daha iyi anlaşılması adına birkaç örnek vereceğini, belirten Kadir İnandı sözlerini şöyle sürdürdü:
“Örneğin Türkiye’den Yunanistan’a seyahat eden yolcularımızın seyahat tarihi, vize başlangıç tarihinden önce olması durumunda; ‘Geçerli seyahat evrakı olmadan Yunanistan’a gelmek, mülteci kanununa muhalefet’ suçundan tutanak tutulmaktadır. Yolcumuz 1 gün erken geldiği için mülteci, ama vizenin başladığı gün gelmesi durumunda turist olarak değerlendirilmektedir. Tüm evraklarını konsolosluğa teslim etmiş, verdiği belgelerin güvenirliliği kontrol edilmiş ve vize almış birisi nasıl olurda bir gün önce seyahatine başladığı için mülteci kaçırmaktan dolayı yargılanabiliyoruz. Bu durumda asli kusurlu taşıyıcı firma olabilir mi? Bir başka örnek vermek gerekirse, bilindiği üzere pasaportlarında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) kaşesi olan kişiler Yunanistan’a alınmamaktadır. Fakat Türkiye’deki Yunanistan konsoloslukları KKTC kaşeli pasaportlara vize verebilmekte. Bununla ilgili örnekler mevcut. KKTC kaşeli pasaportlar için de tarafımıza ‘Geçerli seyahat evrakı olmadan Yunanistan’a gelmek’ suçlamasıyla tutanak tutulmuştur. Yunanistan Konsolosluğu vize veriyor fakat dikkatlerden kaçıp yolcu bizimle geldi diye biz mülteci taşımış oluyoruz.”