Last Updated on 19 Eylül 2018 by Turizm Günlüğü
İstanbul baharın neşesine teslim olmuşken, günü birlik geziler yapmanın tam zamanı. Şirketler de çalışanlarına yönelik motivasyon gezilerini bu konseptte düzenliyor. İstanbul’un sokaklarını turlarken hem tarih, hem kültür, hem sanat, hem de yeme-içmenin keyfine varın!.
İstanbul için söylenmiş birçok güzel söz var. Napolyon’un ifadesiyle “Dünya bir tek ülke olsaydı başkenti İstanbul olurdu” ya da Alphonse de Lamartine’in ifadesiyle “Dünyaya bir kez bakma imkanın olacaksa sadece İstanbul’dan bak”… Ve şu günlerde İstanbul daha bir güzel. Baharın neşesi şehrin dört bir yanını sarmış durumda. Parklarında ve bahçelerinde renk renk çiçeklerin açtığı, özellikle lalelerin her yerde dans ettiği İstanbul’da, tarih ve kültür dolu bir yürüyüş turları yapmanın tam zamanı.
İşte şirketler de böylesi güzel zamanları çalışanlarını motive etmek için değerlendiriyor. Şirketlerin İnsan Kaynakları departmanlarının organize ettiği faaliyetler çoğunlukla ofis dışında gerçekleşiyor; günübirlik geziler de bunların başında geliyor. Genellikle hafta sonları organize edilen bu gezilerde hem tarih, hem kültür, hem eğlence, hem sanat, hem de yeme-içme var.
Tur şirketlerinin bu alanda şirketlere sunabileceği pek çok tur rotası mevcut. İstanbul’un Aşk Haritası’ndan tutun da, Yeraltı İstanbul’una, Boğaziçi ve Yalılar’dan, Mimar Sinan ve Sokak Lezzetleri konularına kadar yelpaze geniş. Fener-Balat rotası ise bu tür gezilerin vazgeçilmezi. Fest Travel İstanbul’un en renkli ve kültürel çeşitliliğini görebileceğimiz, mahalle kültürünü hala barındıran bölgelerinden diyebileceğimiz bu rotanın, Adım Adım İstanbul markası çerçevesinde bu sene 28. yılını doldurduğunu söylüyor. Antonina Turizm de şirketlere özel yaptıkları gezilerde açık ara önde olan ve en çok ilgi gören turun Fener-Balat olduğunu ifade ediyor ve benzer zenginliği İstanbul’daki farklı turlarda da yakalamanın mümkün olduğunun altını çiziyor.
Özlem Kapar Bayburs, haftalık ekonomi dergisi Para’da İstanbul’da yapılan kültür gezilerinden 10 rotayı derledi. Hepsi birbirinden özel olan tur rotalarında İstanbul’u bambaşka bir gözle gezecek, öğrenecek ve daha çok seveceksiniz.
HALİÇ’İN GÜNEY YAKASI (Fener-Balat-Ayvansaray-Kariye Müzesi)
İstanbul’un Haliç kıyıları çeşitli kültürleri bir arada barındıran kozmopolit ve tarihi dokusuyla ilgi çekmeyi her zaman sürdürüyor. Son yıllarda sürekli açılan lokanta ve kafe gibi tesislerle restore edilerek eski güzellikleri ortaya çıkartılan yapılar da bölgeye ayrı bir çekicilik katıyor. Dar sokaklardan geçerken her köşede ayrı bir fotoğraf karesine fırsat veren dokusu da fotoğrafçılar için bulunmaz bir fırsat.
Yürüyerek gerçekleştirilen bu gezide müzeler, kiliseler ve şehrin mimari özgünlüğe sahip sokakları sizi bekliyor. Turun ilk durağı Edirnekapı’da bulunan Kariye Müzesi. Mozaik ve freskleri Bizans resim sanatının son dönemine ait seçkin örnekleri ile bezeli Kariye Müzesi’nde Meryem Ana ve Hz.İsa’nın yaşam hikayesini, İsa’nın mucizelerini uzmanından dinliyorsunuz. Edinekapı sokaklarında yürüyerek programımıza devam ediyorsunuz ve yürüyüşünüz boyunca eski evler, kiliseler ve sinagoglar size eşlik ediyor. Theodosius Surları üzerinden şehrin panaromasına göz atıp, bol bol fotoğraf çektikten sonra Tekfur Sarayı ve Kasturya Sinagogu, Kazasker İvaz Efendi Cami’sini dışarıdan görme şansınız oluyor. İstanbul’un en önemli kiliselerinden biri olan Blahernai Ayazması’nı geziyor, ardından şehrin en eski çarşılarından Balat çarşısı ve sokaklarına doğru yürümeye devam ediyorsunuz, Lonca mahallesi, Balat fırını, Ferruh Kethüda Camisi ve Surp Hraştagabet Kilisesi’ni de gördükten sonra bir yemek molası vererek Vodina Caddesi üzerinden devam ediyorsunuz. Bu bölgede sırasıyla Ahrida Sinagogu, Balat Evleri ve şehrin beşinci tepesinde bulunan Rum Mektebi’ni (Kırmızı Okul), Moğolların Azize Mariası (Maria Muhliotissa) Kilise’sini, Dimitri Kantemir ve Eflak Sarayı’nın hikayesini dinliyorsunuz. Daha sonra ise Fener’e geçerek Yıldırım caddesinden yeni açılan kafelerin ve antikacıların arasından Fener Rum Patrikhanesi’ne gidiliyor. Son durak Patrikhane kilisesi olan Aya Yorgi Kilisesi.
Kariye ve Dolmabahçe Sarayı adlı kitapların yazarı profesyonel turist rehberi Selçuk Eracun, en sevdiği güzergahın burası olduğunu ve kendisi de her gün yeni bir yer keşfettiğini söylüyor.
YELDEĞİRMENİ-KADIKÖY-MODA
İstanbul’un yükselen değerleri arasında Kadıköy de bulunuyor. Uzun yıllar boyunca gündelik yaşamımızda belki de sıradan gelen birçok niteliği artık nostalji duyarak görmeye gittiğimiz Kadıköy çarşısı, her türlü ayak üstü yeme içmenin de merkezi durumunda. Sadece sebze meyvenin sunumunun güzelliği için bile bir tur atmaya değiyor. Ayrıca belki de Beyoğlu kadar kozmopolit yapısı ve iyi korunmuş eski evleri ile İstanbul’un güzel bir özetini sunuyor. Bu kapsamlı turda görebileceğiniz yerler araında şunlar var: Kadıköy Kültür Merkezi, Belediye Binası, Sultan III. Mustafa İskele Camii, Aya Eufemia Ortodoks Kilisesi, Bayezid Kethüda Camii, Surp Takavor Ermeni Kilisesi, İngiliz Protestan Kilisesi, Moda, Aya Triada Rum Ortodoks Kilisesi, Osman Ağa Camii, Lezzet Durağı: Çiya Lokantasında öğle yemeği ve kapsamlı Yeldeğirmeni yürüyüşü.
MİMAR SİNAN VE SOKAK LEZZETLERİ
Bu tur sizi Tarihi Yarımada’da Süleymaniye, Tahtakale ve Eminönü semtlerinin arka sokaklarında yürüyerek sokak lezzetleri tadımına ve bunları yaparken bu bölgedeki Mimar Sinan’ın öne çıkan eserlerinden birkaç tanesini keşfetmeye davet ediyor. Bunlar Mimar Sinan’ın çıraklık eseri olarak nitelenen Şehzade Camii, kalfalık eseri olan Süleymaniye Camii ve Süleymaniye Hamamı. Bu turu keyifli bir yürüyüş turu şeklinde, sokak lezzetlerini ihmal etmeden bol bol fotoğraf çekerek hoş bir hava içinde gerçekleştirdiklerini söyleyen profesyonel turist rehberi Şerif Yenen, Süleymaniye Kuru Fasulyecisi’nde kuru-pilav ve çay molası verdiklerini, tatlı, kahve molası, kokoreç ve çiğ köfte tadımı da yaptıklarını aktarıyor.
YERALTI İSTANBUL’U
“İstanbul’un altında tüneller varmış” türünden cümleler duymaya çok alışığız. Ne kadarı doğru ne kadarı hayal ürünü diye düşünürken böyle bir tura katıldığınızda İstanbul’da yer altında neredeyse yer üstü kadar eser varmış diyorsunuz. Bu tur rotasında İstanbul’un yer altındaki gizli mekanlarını geziliyor. İşte bu rotada görülecek yerler şöyle: Myrelaion Kilisesi (Bodrum Camii) ve Rotundası Star İş Merkezi Altındaki kalıntılar, Antik Otel Sarnıcı, Çiftesaraylar Sarnıcı, Şerefiye Sarnıcı, Cağaloğlu Sarnıcı’na ait kalıntı, Peykhane Sokaktaki Bizans Hamamı, Terzioğlu Halıcılık Altındaki Kalıntı, Binbirdirek Sarnıcı, Nakkaş Sarnıcı, Hippodrom Sphendone Duvarı ve Sarnıcı, Kutlugün ve Torun Sokak’taki Büyük Saray Altyapı Kalıntıları, Bizans dönemine ait faal bir ayazma olan Panagia Hodegetria Ayazması ve Kilise kalıntısı.
BOĞAZİÇİ VE YALILAR
Boğaz turları yıllardan değil yüzyıllardan bu yana İstanbul’un en gözde güzergahlarının başında geliyor. Padişahların saltanat kayıklarıyla yaptığı gezilerden bugüne devam eden gelenekte hem çay ve simit eşliğinde kültür turları hem de yemekli veya kokteyl ortamında sohbet ederken çevre hakkında bilgi alınabilen kapalı grup organizasyonları yapılabiliyor. Papa 16. Benedictus ve ünlü yazar Umberto Eco gibi isimlere rehberlik yapmasıyla tanınan Dr. Sedat Bornovalı bir yandan da alanında önde gelen bir araştırmacı. Boğaziçi hakkında hiç haberdar olmadığımız ayrıntıları onun turlarında duyup öğrenmek mümkün. Dr. Sedat Bornovalı ile özel tekne gezisinde Boğaziçi, mimari doku, semtler ve yalılar arasında püfür püfür bir gezi mümkün.
AŞK HARİTASI
İstanbul’da geçen ve belli mekânlarla özdeşleşmiş aşk hikâyelerini derleyen rehber Saadet Özen, İstanbul’un aşk haritasını çıkarmış ve bunu keyifli bir tur programına da uyarlamış. Bunların bazılarının adı bilinen ya da bilinmeyen insanların yaşadığı gerçek hikâyeler, bazılarının da romanlardan ve filmlerden çıkanlar olduğunu söyleyen Özen, bu haritayı kitaplaştırmanın da hazırlığını yapıyor.
Özen, “Aşk Haritası gezimizin organizasyonuyla her zaman çalıştığım acente olan Dünyanın Renkleri ilgileniyor. “Aşk Haritası” gezisini müşterilerine, çalışanlarına hediye edenler oldu, bunun dışında özel, kapalı gruplara yapıyorum. Güzergâh her seferinde biraz farklı olabiliyor, İstanbul’un her yerinde anlatılacak bir aşk hikâyesi var çünkü, geçeceğimiz yolu konuklarımızın hangi semtleri görmek istediğine göre düşünüyoruz” diyor.
Özen bu gezi güzergâhında önce bir kahvaltı eşliğinde, görüleceklerle ilgili eski fotoğrafları ve filmleri göstererek anlatacağı kişileri tanıtıyor. Ardından İstiklâl Caddesi’nden Tünel’e kadar, bazı ara sokaklara da saparak yürünüyor. Beyoğlu, bu güzergâhlardan biri.
“Aşk Haritası”nda da sinema yıldızlarından bol bol bahsediliyor. Bazen yazarlar da sohbete sık sık dahil oluyor. Ayrıca binalarda yaşamış olanlarla ilgili az bilinen hikâyeler anlatıyor. Örneğin Mısır Apartmanı’nda heykeltıraş Iraida Barry ve eşi Albert Barry hakkında epey konuşuyor. Hikâyelere Karaköy ve civarında devam ediyor. Bundan sonraki adım vapurla Üsküdar. Orada bir süre kaldıktan sonra özel bir tekneyle Boğaz’da sohbete devam ediliyor. Beykoz’da, en son Beykoz Kundura işçilerinin hikâyelerini dinledikten sonra Tarabya’ya yanaşıyor ve arabayla Taksim civarına dönüyor.
Gezinin kahramanlarından biri sessiz sinemanın ünlü aktörlerinden Ivan Mousjoukine. Acaba İstanbul’la ne ilgisi olabilir? Gezi işte böyle sürprizlerle dolu.
HAVADAN ŞEHİR TURU
İstanbul’u en kısa zamanda ve en geniş çapta gezmek isteyenler için birinci tercih mutlaka bir helikopter turu olurdu. Ancak en üst grubunun cesaret edebildiği bu gezileri yapabilmenin diğer bir yolu da ödül olarak kazanmak. İşte şirketler de bazen çalışanlarına performansları karşılığında böyle geziler de armağan edebiliyor. 15 dakikadan 60 dakikaya kadar isteğe bağlı sürelerde gerçekleştirilen turlarda Haliç, Tarihi Yarımada, Boğaz, Kadıköy, Karadeniz girişi ve Adaları havadan görmek mümkün.
KARAKÖY
Tarihseverler, gezginler, sanat severler, aslında herkes için uygun bir gezi güzergahı. İstanbul’un belki de en eski ve en renkli semtlerinden biri olan Karaköy yüzyıllar boyunca önemli bir liman ve ticaret merkezi olmuş, birçok kültürden hatıra almış… Bir dönem görkemini kaybetse de son yıllarda açılan sanat galerileri, tasarım dükkanları, kafe ve restoranları ile tarihsel ve kültürel geçmişini modern bir yüzle birleştirerek yepyeni bir görünüm kazanıyor. Dar sokaklarında salınırken gizli kalmış mimari yapılar, akıllarda kalacak hikayeler ve manzaralar birbiri ardına geliyor. Gezide Karaköy gezisinde her tür damağa hitap eden lezzetler de bulmak mümkün. İstanbul Hakkında Herşey kitabının yazarı rehber Saffet Emre Tonguç , Karaköy için özel bir program yapıyor.
ERGUVANLAR, LALELER VE UNUTULAN ÇİÇEK KÜLTÜRÜ
İstanbul Boğazı’nda, İstanbul florasında Akdeniz iklim tipinin göstergesi olan ve son maki alanlarının bulunduğu İstanbul Korularına flora gezisi yapılıyor. İstinye’den Emirgan Korusu’na hareket edilerek lale ve erguvanların keşfi, Yıldız Korusu’nun gezilmesi, ardından karşıya geçilerek Hidiv ve Fethi Paşa Korusu’ndaki floranın gezilmesi ve İstanbul’da unutulan çiçek kültürü anlatılıyor.
SURLAR VE TARİH
Ayvansaray’dan Yedikule’ye kadar surlar boyunca uzanan bu bölge, tarihten günümüze mistik havasını korumakla birlikte bugün bile birçok dinin ve tarikatın izlerini taşıyor. İstanbul’u dışarıdan kucaklayan şehir duvarlarının hikayesi için farklı farklı rotalar mevcut. Ahırkapı’dan başlayan da var, Taksim’den Haliç surları boyunca ilerleyip Ayvansaray’a geçip kara surları boyunca devam eden de.